CHP Sözcüsü: Ne İmamoğlu ne de yöneticilerimiz sokağa çağırmadı

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

CHP Sözcüsü: Ne İmamoğlu ne de yöneticilerimiz sokağa çağırmadı

GERÇEK GÜNDEM- CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak basın toplantısı gerçekleştirdi.

Faik Öztrak, AKP'nin itirazı sonucu yeniden yapılan oy sayımının sonucunu açıkladı.

Öztrak'ın açıklamaları şöyle:

Kampanya döneminde yaşanan adaletsizliklere milletimiz sandıkta gereken cevabı verdi.31 Mart seçimleri sadece kampanya süreci ile değil seçim bittikten sonra da çok hatırlanacak bir sürece benziyor. Sandık demokrasinin namusudur. Hukuk gücenliğinin kalmadığı yerde sandık güvenliği de tehlikeye düşer. YSK bu sorumlulukla hareket etmek zorundadır. YSK'nın geçmiş uygulama ve kararlarına bu seçimde sahip çıkmaması üzerindeki olağanüstü baskılarına bağlanabilir.

İstanbul ve Ankara kararları YSK'nın geçmiş kararlarına aykırıdır. İYİ Parti'nin Balıkesir itirazının reddi de İstanbul kararlarının tam tersidir. Benzer durumlarda benzer kararlar uygulanır, talep eden partiye göre değişmez. Hukuk güvenliği dediğimiz şey de budur.

Hukuk güvenliği sandık güvenliğinin teminatıdır. Baskı karşısında hakimler de kurullar da eğilip bükülmemelidir. Sandık başkanları devlet memurudur.,

AKP genel başkanı seçimden önce yaptığı açıklamalarda İstanbul'da 280 binden fazla kişiyi görevlendirdiklerini söylemiştir. Bu kadar insanın önünde iddia ettikleri usulsüzlük nasıl yapılmıştır?

Parti temsilcileri bu usulsüzlüklere neden itiraz etmemiştir?

Seçim bitecek kaybettiğinizi göreceksiniz, geçersiz oyları bir daha sayalım diyeceksiniz. İtiraz haktır, ama bu hak hukuka uygun kullanılmalı, iyi niyetli olmalıdır. Sandık başında itiraz edilmemiş, şerh düşülmemiş oyların sayılmasını istemek hukuken delilsiz itirazdır.

gercekgundem'in haberine göre, sandıktan Ekrem İmamoğlu çıkınca hile ve şaibe var demeleri trajikomiktir. Seçim kazanılırsa milli irade, kazanılmazsa şaibe. Buna kargalar bile güler! Milletimiz elbette buna itibar etmemektedir. Esas darbecilik sandık sonucundan çıkan millet iradesine vurulmaya çalışılan darbedir. Yapılan itirazlar iyi niyetli değildir.Sayım süreci başladıktan sonra savcıların seçim kurullarında görev yapan sandık kurulu yetkilileri hakkında araştırma başlatmaları, seçim kurullarına polislerin gönderilmesi kabul edilemez. Adalet bakanı neyi soruşturmaktadır?

Sandıkları oylarla içişleri bakanlığının ne ilgisi vardır?

AKP'nin Büyükçekmece'deki seçimlerin iptali talebi son derece ilginçtir, işlerin nereye gittiğini göstermektir. Kafalarda böyle bir senaryo yavaş yavaş yazılmaya başlanmıştır. Geçersiz oylardan bir şey çıkmayacağını görenler seçimi iptal etmeye çalışıyorlar. Seçimi çalmaya niyetlendiklerini açık seçik ortaya koyuyor.

Planlanmış bir senaryo seçimin ertesi gününden itibaren ortaya konmuştur, FETÖ'nün siyasi ayağı düğmeye basmıştır. Milletin iradesine musallat olmaya çalışıyorlar.

Sandıkta oy çalamayanların amacı masabaşında milletin iradesini çalmaktır. Biz bu senaryoları 7 Haziran'dan sonra bir kez daha yaşamıştır. Milletimiz bunun demokrasimize karşı bir kumpas olduğunun farkındadır.

Seçilmiş belediye başkanlarımızla, milletvekillerimizle, gönüllülerimizle milletin oylarına sahip çıkmak için mücadele etmeye devam edeceğiz.

İstanbul'la ilgili sabah elimize gelen rakamlar: 17 ilçede geçersiz oyların sayımı bitmiştir. 119 bin 652 oy sayılmıştır. gercekgundem'in haberine göre , AKP'ye 2 bin 184 oy, 785 oy İmamoğlu'na yazılmıştır. 18 bin 742 dir aradaki fark. Bu farkın kapanmayacağı ortadır.

Tablo gayet açıktır, sayın İmamoğlu İstanbul'un, sayın Yavaş Ankara'nın büyükşehir belediye başkanları seçilmiştir. Seçimi iptal et demek hukuki süreci milli iradeye darbe aracı olarak sokar.

Milletin mutfaktaki boş tenceresi acil çözüm beklemektedir. Malesef seçim sonuçlarını hazmedemeyenler, Türkiye'yi oyalamaya devam etmektedirler. Sandık sonuçlarını hazmedin, milletin sesine kulak verin, yenilgiyi kabullenmek de bir erdemdir.

SORU- YANIT

Bahçeli'nin İmamoğlu açıklamaları

Genellikle biz iktidarın sözcülüğü görevini yapmakta olan sayın Bahçeli'ye cevap vermeyi tercih etmiyoruz. Ama açıklamaları son derece vahimdir. Bu ülkede başbakanlık yapmış bir kişinin AA'nın seçim sonuçlarında sonuçların birbirine yaklaştığını görünce çıkıp kazandık açıklaması yapmasını görmezden geleceksiniz, İmamoğlu'nun sandıktan birinci çıktığını görmezden geleceksiniz sonra bu açıklamayı yapacaksanız.

İmamoğlu milletimizin iradesine sahip çıkmak için mazbatasını istiyor. Sandıklar açılmışken, oylar açılmışken, milletin iradesi orada her türlü saldırıya açıkken bu iradeye sahip çıkması gereken oyları sayan memurlarla ilgili terörist, FETÖ'cülük suçlamaları bu memurlara baskı yapmaktır.

Seçim sürecinde oylar sayılırken memurlara baskı yapmak ciddi sorumluluktur. Bahçeli bu sorumluluğun altından zor kalkar.

Bahçeli'nin Venezuela benzetmesi

Şu ana kadar İstanbul seçimlerinden bir Venezuela hadisesi çıkarmak akıllara zarar verici bir husustur. gercekgundem'in haberine göre ,Ne sayın İmamoğlu, ne de partimizin hiçbir yöneticisi hiçkimseyi sokağa çağırmamıştır. Bu konuşmalarıyla sayın Bahçeli kendisi sokak tehdidi yapmıştır.

İmamoğlu'nun Anıtkabir ziyareti

Gerçekten bu seçimleri iptal ettirme noktasına kadar gitmeyi düşünenlerin kalkıp CHP'li seçilmiş büyükşehir belediye başkanı İmamoğlu'nun Anıtkabir defterine yazdığı sözleri bahane ederek söylediklerini anlayabilmemiz mümkün değil. Karşımızda çok ciddi algı operasyonu vardır. İmamoğlu bugün İstanbul seçiminin kazananıdır.

Atasının huzuruna giden genç bir Büyükşehir Belediye Başkanı, hislerini o defterde ifade etmiş, altına İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı yazmış. TBMM başkanlığı yapmış bir kimsenin seçim sonuçlarını AA kararttığı noktada kazandık açıklaması yapmasıyla bunu karşılaştırmak mümkün değildir.

Etiketler
Faik Öztrak