Trump bile ırkçı polisi 'eski solcu' olduğunu iddia eden Sabah yazarı gibi savunmadı: 'Polisler ve Floyd arasında arbede çıkıyor'

AKP'ye yakın isimler, ABD'deki ırkçılık ve polis şiddeti karşıtı protestolarda Trump'ın yanında yer aldı. Sabah yazarı Altınok da protestoların arkasında dış güçlerin olduğunu savunduğu yazısında, Floyd'un öldürülmesi için 'arbede' ifadesini kullandı.

Trump bile ırkçı polisi 'eski solcu' olduğunu iddia eden Sabah yazarı gibi savunmadı: 'Polisler ve Floyd arasında arbede çıkıyor'

ABD'de siyah vatandaş George Floyd'un ırkçı polis memuru tarafından Derek Chauvin tarafından dakikalarca nefessiz bırakılarak boğulmasının ardından başlayan ırkçılık ve polis şiddeti karşıtı protestolar ABD Başkanı Donald Trump'a zor günler yaşatıyor.

Trump'a destek ise ilginç bir cepheden geliyor. Henüz geçtiğimiz yıl Erdoğan'a yönelik 'aptal olma' diye mektup yazan ABD Başkanı, en büyük desteği Türkiye'de AKP'ye yakın köşe yazarlarından görüyor.

Sabah gazetesi yazarı Melih Altınok ve Mehmet Barlas, bugünkü yazılarında ABD'deki ırkçılık karşıtı protestoların Trump'a karşı kurgulanmış bir kumpas olduğunu savundular.

Eski solcu olduğunu iddia eden Melih Altınok'un, ırkçı polis memurunun George Floyd'u 8 dakika 46 saniye boyunca nefessiz bırakarak öldürmesi hakkında "Polisler ve Floyd arasında arbede çıkıyor. Sonrası malum" yazması ise dikkat çekti.

Altınok'un 'arbede' dediği görüntü:

Altınok'un ABD'de yaşananlar hakkında yazdıkları şöyle:

ABD, hatta dünya bir haftadır George Floyd isimli bir siyahın polis tarafından öldürülmesini konuşuyor.

Ülkede yağmaya ve kundaklamaya kadar varan protestolar yüzünden ordu sokağa inmiş durumda! ABD'de hızla büyüyen olayların yanı sıra Floyd protestoları ışık hızıyla dünyaya yayıldı.

Londra'da, Paris'te bile insanlar Floyd'u anmak için polisle çatıştılar.

Bütün Hollywood ve Instagram ünlüleri günlerdir kişisel sayfalarından ırkçılık karşıtı açıklamalar yapıyorlar.

Babasıyla birlikte milyonlarca Iraklının anasını ağlatan ve bir kıyaslama yapılacaksa Trump'ın ırkçılıkta eline su dökemeyeceği Bush bile "insan hakları" nutukları atıyor.
Rüzgâr öylesine güçlü esiyor ki, LEGO, polis, itfaiye ve Beyaz Saray oyuncaklarının satışını yasakladı.

***

Gelin önce olayın nasıl yaşandığına dair bilgilerimize bakalım. Zira protesto etmekten ne olduğunu anlamaya vakit bulamadığımız cinayete dair ayrıntıların üzerinde pek durulmuyor.

Minneapolis'te bir pazar günü... Floyd, Cup Foods isimli marketten sigara alıyor. İçinde arkadaşlarının da olduğu otomobilin sürücü koltuğuna geçiyor.
Daha sonra caddenin karşısındaki marketin çalışanları Floyd'un sahte para verdiğini fark edip aracının yanına geliyorlar. Sahte parasını alıp mallarını iade etmesini ve konunun kapanmasını istiyorlar. Sonuç alamayınca da durumu bildirmek için 4 dakika sonra polisi arıyorlar. Floyd'un kafasının iyi olduğunu 'kendini kontrol edebilecek bir halde olmadığını" belirtiyorlar.

Telsizlerine düşen "sigara almak için sahte 20 dolar kullanan bir adamın ihbarı" üzerine olay yerine polisler geliyor.

Polisler ve Floyd arasında arbede çıkıyor. Sonrası malum.

***

Floyd ABD'de her yıl polis tarafından öldürülen 1000 insandan biri. Floyd'u nefessiz bırakarak öldüren polis, sadece geçen yıl "chokehold" adı verilen bu yöntemle onlarca kişiyi öldürmüş.

Peki, ne oldu da Floyd cinayeti böylesine bomba etkisi yarattı? Pek çok yoksul ABD'li gibi, sistemin dışına itilmiş bir siyahın adını bütün dünya ezberledi?

Pandemi sürecinde olduğu gibi, bu olayda da küresel merkez medyanın ve tabii ki tekel konumundaki sosyal medya platformlarının rolü elbette büyük.

Twitter sayfalarını karartıyor. ABD Başkanı'nın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımları "Floyd" telifi atıp sınırlandırıyor? Ne ara, haber dilinde "George" diye andıkları Floyd'un sembollerini tasarladılar da "kullanım haklarını" aldılar merak konusu.

Ardından tüm dünyada izlenen canlı yayınlarla, bir değil iki değil tam üç cenaze töreni (sonuncusu yarın) düzenledikleri Floyd'un tabutunu taşıyan lüks araç konvoyunu kim kiraladı acaba?

Sizi bilmem ama bu küreselci tayfanın top yekûn dahil olduğu her kampanya bende şüphe uyandırıyor.

Çünkü Floyd gibi "uçurum insanlarını", yoksulları, siyahları, Orta Doğuluları, Müslümanları ancak görülecek bir hesapları varsa "sembolleştirerek" kullandıklarını anlayacak kadar büyüdüm.

Aklıma, 90'larda da yine George Floyd gibi akılda kalan bir isme sahip olan Rodney King'in polis tarafından feci şekilde dövülmesi üzerine başlayan "Los Angeles olayları" geliyor...

Bakalım bu kez operasyonları istediği sonucu verecek mi?

Sabah gazetesinin başyazarı Mehmet Barlas ise, Trump'ın protestoların arkasındaki güç olduğunu iddia ettiği Anrifa'nın PKK ile ilişkisi olduğunu öne sürdüğü yazısında konuyu FETÖ'ye bağladı.

Barlas'ın "Bakalım Trump da “Antifa” ile PKK arasındaki ilişkiyi görecek mi?" balşlıklı yazısı ise şöyle:

Dilerim Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eline fırsat geçer ve ABD Başkanı Trump'a "Antifa"nın ne olduğunu yüz yüze anlatır. Bu işi önce Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun yapmış.

Gerçek yüzü

Altun Amerika'yı birbirine katan protestoları örgütlediği belirtilen Antifa ile ilgili olarak "Suriye'deki terörist gruplarla iş birliği içinde dünya çapında şiddetli saldırılar gerçekleştiren Antifa'nın gerçek yüzünü gördük." ifadelerini kullanmış.

İlginç video

Antifa'nın barışçıl gösterilerden çıkar sağlamak için kaos çıkardığından bahsedilen ve İletim Başkanlığı'nca hazırlanan videoda, Ankara'nın "radikal sol" ve "anarşist" olarak bilinen bu örgütün NATO müttefiki ABD'deki "yıkıcı eylemlerinden" ve "Türkiye'nin ulusal güvenliğini tehdit eden terör örgütleriyle bağlantısından" büyük endişe duyduğuna işaret ediliyormuş. Antifa'nın, PKK ile aynı ideolojiyi paylaştığı vurgulanan videoda, PKK'nın Suriye kolu YPG'nin ise çok sayıda Antifa üyesini eğittiği belirtiliyormuş.

FETÖ bağlantıları

Trump'a asıl anlatılması gereken ise, Amerika'da işyerlerini yağmalamayı demokratik gösteri olarak sunanların arasında FETÖ müritlerinin de bulunduğunun hatırlatılmasıdır. Bu müritlerin Türkiye'deki uzantılarının 15 Temmuz 2016'da kentleri ateşe verip bombalara boğduğu ve sivil ölümlerine yol açtıkları da anlatılmalıdır. Bu arada Amerika'dan iki yağma haberi geldi. Bu yağmaların hedefinde Türkler olduğu için, FETÖ bağlantısı yolundaki kuşkumuzu alevlendirdi...

Etiketler
Polis Polis şiddeti Şiddet