İBB İmar ve Şehircilik Daire Başkanı'nın Tutukluluğuna İtiraz Edilecek
İBB İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Ramazan Gülten’in tutukluğuna itiraz edilecek. Avukat Hüseyin Ersöz, Gülten’in kendisinin sorumlu olmadığı bir ihale sürecine ilişkin soyut iddialarla tutuklandığını üstelik bu ihaleye ilişkin Sayıştay denetimi olduğunu ve Danıştay 1. Dairesi’nin soruşturma iznini iptal ettiğini vurguladı.

İBB İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı Ramazan Gülten’in, hafta sonu yapılan ikinci dalga operasyonun ardından tutuklanmasına ilişkin Avukat Hüseyin Ersöz açıklamalarda bulundu. Gülten’in gizli tanık ifadelerindeki soyut suçlamalarla tutuklandığını belirten Ersöz, tutukluğa itiraz edeceklerini belirtti.
Ersöz, Gülten’in tutuklanmasına gerekçe gösterilen suçlamalardan birisinin Kültür A.Ş. ile ilgili olduğunu ve söz konusu alanda Gülten’in sorumlu olmadığını belirtti. Ayrıca Kültür A.Ş.’de yapıldığı belirtilen ihale sürecinin Sayıştay denetiminden geçtiğini vurgulayan Ersöz Danıştay 1. Dairesi’nin de soruşturma iznini iptal ettiğini hatırlattı.
‘SAYIŞTAY DENETİMİ YAPILDI’
Ersöz Gülten’in tutuklanmasına ilişkin suçlamaları şu şekilde anlattı: “Ramazan Gülten hakkındaki iddialar, bir gizli tanığın ‘İmar Estetik Komisyonu’ hakkındaki soyut beyanı ile Ramazan Gülten’in hiçbir bağlantısının olmadığı Kültür A.Ş.’nin gerçekleştirdiği ihale sürecine ilişkindi. Bu ihale sürecine dair Danıştay 1. Dairesi’nin ‘soruşturma izninin iptali kararı’ ile Sayıştay denetiminde bir usulsüzlük tespit edilmediğine dair raporlar bulunmaktaydı. Bunların tamamı Savcılık ve Sulh Ceza Hakimliği aşamalarında dosyaya sunuldu.”
‘5 KİŞİLİK HEYET KURDU’
İmar Estetik Komisyon Kararlarının 2012-2020 yılları arasında tek kişi tarafından alındığını ancak Ramazan Gülten’in görev başına geçtiğinde bu kuralı değiştirerek 5 kişilik komisyon kurduğunu aktaran Ersöz şunları vurguladı:
“İmar Estetik Komisyonu Kararlarının keyfi şekilde verildiğine dair ‘soyut iddiaya’ ise 2012-2020 döneminde İmar Daire Başkanının sübjektif ‘bireysel değerlendirmesine’ bırakılan bu konunun, 2020’de yapılan değişiklikle yönergesi bulunan ve 5 kişinin kolektif kararıyla hareket eden bir Komisyona devredildiği, Komisyon Kararlarının da ‘yargı denetimine açık olduğu’ şeklinde cevap verildi.
Ancak bu somut olguların hiçbirisi göz önüne alınmayarak, eşi ‘riskli bir gebelik dönemi yaşamasına’ karşın Ramazan Gülten hakkında tutuklama kararı verildi. Bu karara İstanbul Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesi’nde itiraz edeceğiz. Ancak ülkedeki iki yüksek yargı organının değerlendirmeleri yok sayılarak verilen tutuklama kararının hukukilikten öte keyfilik taşıyan bir mahiyete sahip olduğunu, bu yönüyle de Hukuk Güvenliği’nin ihlali sonucunu doğurduğunu da not düşelim.”