DEVA Partisi'nden Deprem Seferberliği Çağrısı

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Evrim Rızvanoğlu, İstanbul'u bekleyen büyük depreme karşı Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde "Doğal Felaketlerle Mücadele Kuvvetleri Komutanlığı" kurulması çağrısında bulundu. Hazırladığı kanun teklifinin TBMM'de beklediğini belirten Rızvanoğlu, "Bu millet, bir daha yalnız bırakılmayacak kadar değerlidir" dedi.

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu, İstanbul'u bekleyen büyük depreme karşı acil önlem çağrısında bulundu. Rızvanoğlu, doğal afetlerde hızlı ve etkili müdahale için Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) bünyesinde "Doğal Felaketlerle Mücadele Kuvvetleri Komutanlığı" kurulması gerektiğini belirterek, bu kapsamda hazırladığı kanun teklifinin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Milli Savunma Komisyonu'nda bekletildiğini açıkladı.

İstanbul'un sadece Türkiye'nin değil, tüm bölgenin kalbi olduğunu vurgulayan Rızvanoğlu, "Bu şehir sadece bir kent değil; üretimin, finansın, eğitimin, kültürün merkezi. İstanbul'da yaşanacak büyük bir deprem sadece bir trajedi değil, aynı zamanda bir çöküş olur" ifadelerini kullandı.

DEVA Partisi'nden Deprem Seferberliği Çağrısı - Resim : 1

Deprem anlarının savaş kadar ciddi bir koordinasyon ve hız gerektirdiğine dikkat çeken Rızvanoğlu, afet yönetiminin belediyelere ya da sivil inisiyatiflere bırakılamayacak kadar kritik olduğunu söyledi. Askeri disiplinin ve organizasyonun afet müdahalesine entegre edilmesi gerektiğini belirten Rızvanoğlu şöyle konuştu:

"Bu kuvvet, afetin ilk dakikasında devreye girmeli. Enkaz altındakilere ulaşmalı, sahra hastanelerini kurmalı, iletişim çöktüğünde kendi ağını kurmalı, güvenliği ve lojistiği sağlamalı, en önemlisi kaosu yönetmeli."

Afet sonrası en tehlikeli unsurun panik olduğunu belirten Rızvanoğlu, yeni kurulacak birimle halkın güvenini sağlayacak hızlı bir sistem önerdi. "İnsanlar sevdiklerine ulaşamayınca sistem çöker, güven yerini korkuya bırakır. Biz vatandaşlarımızı bu korkuya mahkûm edemeyiz" dedi.

Rızvanoğlu açıklamasının sonunda tüm milletvekillerine ve siyasi partilere seslendi:

"Bu bir siyasi mesele değil, insanlık meselesi. Gelin bu yapıyı birlikte kuralım. Türkiye'yi yalnızca savaşlara değil, felaketlere de hazırlıklı hale getirelim. Çünkü biz bunu yapabiliriz. Ve bu halk, bir daha yalnız bırakılmayacak kadar değerlidir."