Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'na açılan dava ertelendi: 'Yasaklanmaya çalışılan her durumda kadınlar var'

Kadın cinayetlerine yönelik mücadelesini yıllardır sürdüren Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'na açılan kapatma davası bugün görüldü.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'na açılan dava ertelendi: 'Yasaklanmaya çalışılan her durumda kadınlar var'

Türkiye'nin ilk imzacısı olduğu ve adını İstanbul'dan alan İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasının ardından iktidardan bir hamle de kadın cinayetlerine karşı mücadele yürüten Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'na yönelik oldu.

Platform "kanuna ve ahlaka aykırı" olduğu gerekçesiyle kapatılmak isteniyor.

Kapatma davası ise bugün İstanbul Adliyesi'nde görüldü. Duruşmada platformu 280 avukat savunuyor. Platforma destek için birçok kadın derneği ve kadınlar adliye önünde bir araya geldi.

"HUKUK KAZANACAK İNANIYORUZ"

Dava öncesi adliye önünde açıklama yapan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav, Türkiye'de her gün yaşam tarzına müdahale ile karşılaşıldığını belirterek, "Nedense yasaklanmaya çalışılan her durumda kadınlar oluyor" dedi. Kav, 'her şeyi kadınlar üzerinden yürüten baskı sistemine karşı' kadınların bir araya geleceğini vurgulayarak, "Bu tesadüf mü kadınlar olması? Çünkü hep yüksekten düşerek ölenlerin de kadın olması tesadüf değil. Çocukların gözleri önünde kadınların öldürülmesi hangi ahlaka sığar? Bu dava hukukun davasıdır. Hukuk kazanacak diye inanıyoruz" ifadelerini kullandı.

Kav'dan sonra söz alan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'ndan Ayşen Ece Kavas da "Mücadele azmiyle dolu, daha fazla cesaret kazanmış pek çok ilden gelen kadınlar ve LGBTİ+'lar burada" diye konuştu. Platforma destek için adliye önünde olan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili ve Parti Sözcüsü Sera Kadıgil ise, "Kadın cinayetlerini engellemek için kılını bile kıpırdatmayanlar KCDP'yi düşman bellediler" şeklinde konuştu.

KIZIMI KİMSE KORUMADI

Cinayete kurban giden kadınlardan Ayşe Tuba Arslan'ın annesi de bir konuşma yaptı ve “Kızımı kimse korumadı. 44 gün sonra hayatını kaybetti. Katilleri hala dışarıda, geziyor. Emeği geçen tüm avukatlara, tüm misafirlere hoşgeldiniz diyorum. Bu platform bize her zaman destek oldu. Her yere geldiler.” dedi.

BAROLARDAN MÜDAHİLLİK TALEBİ

İstanbul Barosu, Gaziantep Barosu, Ankara Barosu, Eskişehir Barosu, İzmir Barosu, Kocaeli Barosu, Kırklareli Barosu, Adıyaman Barosu, Diyarbakır Barosu ve Tekirdağ Barosu davaya müdahillik talebinde bulundu.

KADIN CİNAYETLERİ VERİLERİNİ RAPORLUYORUZ

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği Genel Sekreteri Fidan Ataselim ise şunları söyledi:

“Bizler 2010 yılından bu yana kadın cinayetleri verilerini raporluyoruz. Amacı başvurduğunuz tüm bakanlıkların bizde veri yok cevabıdır. Veri kaynaklarımız, ailelerdir. Üniversitelere, hastanelere, fabrikalara, barolara davet edilerek 6284 yasasını anlatıyoruz. Yol gösteriyor, tavsiyede bulunuyoruz.

Kadınlar bir engelle karşılaştığında bize 7/24 ulaşabileceğini biliyor. Telefon hattımızdan kadınların başvurularını karşılıyoruz. Bütün toplum bizim faaliyetlerimizi tanıyor. Bu davayı ve davaya konu edilen gerekçeyi kabul etmiyoruz.”

DEVA Partisi Kadın Kolları Politikaları Başkanı Elif Esen de destek olmak amacıyla adliyeye gitti. Elif Esen adliye önünde yaptığı açıklamada, “Kadına yönelik şiddetle etkin mücadele için alanda çalışan derneklerin kapatılması sorunu çözmez. Ancak kanun ve infaz sistemi doğru uygulanır, faillere caydırıcı cezalar verilirse bu kötüye gidiş durdurulabilir” dedi.

ERTELENDİ

Kapatma davamızın duruşması 5 Ekim saat 10.00'a ertelendi.

PLATFORMA DESTEK YAĞMIŞTI

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'na açılan kapatma davası sonrası "Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği Açılan Dava Karşısında Yalnız Değildir" başlığıyla platforma destek için imza kampanyası başlatılmıştı. Kampanyaya 213 kurum, binlerce kadın ve LGBTIQ+ imza atmıştı. Kampanyanın metninde şu ifadelere yer verilmişti:

"Kadın cinayetlerini ve kadına yönelik her türlü şiddeti durdurmak için, toplumsal cinsiyet eşitliği için mücadele eden derneğin kapatılmaya çalışılmasının karşısındayız. Bilsinler ki kadın cinayeti verilerini duyacaklar, erkekler tarafından öldürülen her bir kadının isimlerini görecekler, davalarında katillerinin cezasız kalmadığını bilecekler, şüpheli kadın ölümlerinde gerçekleri gizleyemeyecekler. Meşru müdafaa hakkını kullanan kadınların suçsuzluğuna leke süremeyecekler. Kadınların hangi ihmallerle korunmadığını, uygulanmayan yasaları anlatmaya devam edeceğiz. Adliyelerde, sokaklarda, meydanlarda, iş yerlerinde ve hayatın her alanın da kadın dayanışmasını yaşatmaya devam edeceğiz. İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmediğimiz gibi haklarımızdan, hayatlarımızdan ve örgütlerimizden de vazgeçmeyeceğiz."