TMMOB, sanayi sektörünü bekleyen büyük soruna dikkat çekti: 'Yılın sonlarına doğru kaçınılmaz görünüyor'

TMMOB Makina Mühendisleri Odası, sanayinin sorunlarına ilişkin hazırladıkları bültende 'stagflasyon riski'ni değerlendirdi.

TMMOB, sanayi sektörünü bekleyen büyük soruna dikkat çekti: 'Yılın sonlarına doğru kaçınılmaz görünüyor'

TMMOB Makina Mühendisleri Odası (MMO), iktisatçı-yazar Mustafa Sönmez’in katkılarıyla her ay hazırlanan; "Sanayinin Sorunları" bülteninin son sayısını yayınladı. Son sayıda Türkiye’deki stagflasyon riski konusu öne çıktı.

TÜİK, Merkez Bankası, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Eurostat ve IMF verileri kullanılarak yapılan analizde, merkez ülkelerde yaşanan enflasyon ve uç veren durgunluk ile ikisinin bir arada görüldüğü stagflasyon riskine dikkat çekilerek, bunun Türkiye’ye olası etkileri araştırıldı.

Araştırmada, Türkiye’de enflasyonun kontrolden çıkmasına yol açan etkenlere yer verilirken sanayideki canlanmanın kalıcı olmadığına dikkat çekildi. Enflasyonla birlikte yıl sonuna doğru uç verecek durgunluğun Türkiye için de stagflasyon, yani hem pahalılık hem işsizlik sorununu derinleştirileceği belirtildi.

Rapordaki temel vurgular şöyle:

“Dünya ekonomisinin merkezleri, ABD, Avro alanı, hatta Çin’de enflasyon alışılmadık bir artış içinde ve önlem almayı gerektirecek boyutlara doğru ilerliyor. Enerji başta olmak üzere emtia fiyatlarınki Covid-19 ortamının da yol açtığı fiyat artışları, genelde sanayici fiyatlarını etkiledi ve bu merkez ülkelerdeki tüketici fiyatlarının da alışılmadık şekilde artışına yol açıyor.

'PARASAL SIKIŞMA POLİTİKALARI YİNE GÜNDEMDE'

Pandemiye giriş yılında yaşanan küresel küçülme, merkez ülkelerde özellikle hizmet sektörlerindeki kapanmalarla ağır daralmalar yaşattı. Devletlerin eli açık davranıp büyük bütçe açıkları ve kamu borcu stokunun katlanmasını göze alarak uyguladıkları maliye politikalarının da etkisiyle 2021’de göreceli canlanmalar yaşandı. Bu canlanmanın getirdiği enflasyonist eğilimlerin kontrol altında tutulması için parasal sıkıştırma politikaları yine gündemde.

STAGFLASYON BELİRTİLERİ

Bu enflasyonist gidiş yakından takip edilirken ekonomide durgunluk günleri de yaşanıyor. Hem tedarik hem talep soruları üretimde düşüşlere yol açıyor ve enflasyon içinde durgunluk, yani stagflasyonun belirtileri hissediliyor.

Merkezdeki stagflasyon riski, Türkiye gibi ülkeleri de yakından etkileyecek. Türkiye’de siyasi basiretsizliğin de katkısıyla kontrolden çıkan enflasyonu, bulunduğu basamaktan daha yukarı, yüzde 20’lerden yüzde 25-30’lara taşıyacak dinamikler canlı.

'VERGİDEN VAZGEÇİLİYOR'

Enflasyon yüksek görünmesin diye vergi gelirlerinden de vazgeçiliyor. Sadece ilk 9 ayda enflasyonun daha da yükselmemesi için vazgeçilen vergilerin 103 milyar TL’yi bulduğu bizzat Hazine Bakanlığı’nca açıklandı.

Enflasyondaki yükseliş ve tahribat, siyasi bir dönüşüme, genel seçimlere kadar gündemde canlılığını koruyacak gibi görünüyor.

'SANAYİDE ALIŞILMADIK CANLANMA'

Üretim ayağında ise hem ucuzlaştırılan “Yoksullaştırıcı” ihracatın hem de içeride öne çekilen harcamaların katkısıyla sanayide alışılmadık bir canlanma, yılın ilk 3 çeyreğinde yaşandı.

'DIŞ TİCARET HADDİ DÜŞÜYOR'

İhracatta, birim ihraç fiyatları birim ithal fiyatlarının altında seyrediyor ve dış ticaret üstünden yoksullaşma yaşanıyor. Dış ticaret haddi son 3 yılda birkaç ay dışında, hep 100’ün altındadır. Yani ülke aleyhine seyreden bir dış ticaret faaliyeti vardır. Özellikle 2021 yılında 100’ün altında kalmak süreklilik arz ediyor. 2021 yılı Ağustos ayında bu değer 86,8 olarak gerçekleşti. 2020 yılı Ağustos ayında 104,1 olarak elde edilmiş olan dış ticaret haddi, 13,6 puan azalarak, 2021 yılı Ağustos ayında 86,8 oldu.

Enflasyonun yanında cari denge sorunu ve döviz fiyatı artışlarına yol açan kalitesiz büyümenin alt gelir gruplarına iş ve aş yaratmayan kısırlığı, sürdürülebilme şansını daha da azaltıyor.

PAHALILIK VE İŞSİZLİK

Dolayısıyla kontrolden çıkmış bir enflasyonunun yanında durgunluğa giren bir ekonomik konjonktür yılın sonlarına doğru kaçınılmaz görünüyor. Bu da stagflasyonun Türkiye versiyonunu yaşamak demek. Hem pahalılık hem işsizlik, özellikle alt sınıfların daha yakından hissedecekleri bir sorun yumağı olmaya aday.”