Sofraların Yeni Şahı Oldu: Kanamayı Durduruyor, Kan Şekerini Dengeliyor, Kemikleri Çelik Gibi Yapıyor

Akdeniz mutfağının kendine has lezzetlerinden biri olan kapari, son dönemlerde Türk mutfağında da giderek daha fazla yer bulmaya başladı. Peki, bu minik tomurcuklar tam olarak nedir, neye benzer ve hangi yemeklerde kullanılır?

Sofraların Yeni Şahı Oldu: Kanamayı Durduruyor, Kan Şekerini Dengeliyor, Kemikleri Çelik Gibi Yapıyor
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Kapari, bilimsel adıyla Capparis spinosa bitkisinin henüz açmamış tomurcuklarının toplanmasıyla elde edilir. Bu bitki, özellikle İtalya, Yunanistan, İspanya ve Kuzey Afrika gibi sıcak iklimli bölgelerde doğal olarak yetişir. Genellikle tuzlu su ya da sirke ile marine edilerek tüketilir.

Küçük boyutlarıyla dikkat çeken bu tomurcuklar, binlerce yıllık bir geçmişe sahiptir. Antik Yunan ve Roma dönemlerinden bu yana hem mutfaklarda hem de geleneksel tıpta kullanıldığı biliniyor.

Sofraların Yeni Şahı Oldu: Kanamayı Durduruyor, Kan Şekerini Dengeliyor, Kemikleri Çelik Gibi Yapıyor - Resim : 1

KAPARİNİN HANGİ TÜRÜ NERELERDE KULLANILIR?

Market raflarında kapariyi farklı boyut ve türlerde görmek mümkündür:

Minik Kapariler (5–7 mm): En yaygın kullanılan türdür. Yoğun aroması ve keskin tadıyla salatalardan soslara kadar birçok yemeğe karakter katar.

Büyük Kapariler (7–14 mm): Daha hafif ama belirgin bir lezzete sahiptir. Özel tariflerde tercih edilir.

Kapari Meyvesi: Çiçek açtıktan sonra oluşan olgun meyvelerdir. Yumuşak dokusu ve ekşi tadıyla özellikle salatalarda tercih edilir.

KAPARİNİN TADI NASIL?

Kapariyi tattığınızda, ilk hissedeceğiniz şey keskin ve tuzlu bir aromadır. Ardından gelen ekşilik ve hafif acılık ise bu lezzeti diğer baharatlardan ayırır. Yoğun tadı nedeniyle yemeklere genellikle az miktarda eklenir.

Akdeniz mutfağının karakteristik lezzetlerinden biri olan kapari, sadece özgün tadıyla değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da son yıllarda dikkatleri üzerine çekiyor. Antioksidanlar, vitaminler ve mineraller bakımından zengin içeriğiyle kapari; kalp sağlığından diyabet kontrolüne kadar pek çok alanda vücudu destekliyor. Ancak yüksek sodyum oranı nedeniyle tüketiminde dikkatli olunması da gerekiyor.

Sofraların Yeni Şahı Oldu: Kanamayı Durduruyor, Kan Şekerini Dengeliyor, Kemikleri Çelik Gibi Yapıyor - Resim : 2

KAPARİNİN FAYDALARI NELERDİR?

1. Kan şekerini dengelemeye yardımcı olur
Kapari, içerdiği diyet lifi sayesinde kan şekerinin dengelenmesine katkı sunar. Glisemik yanıtı düzenleyerek ani şeker yükselmelerinin önüne geçebilir. Bu özelliğiyle diyabet hastalarının beslenme listelerinde kontrollü şekilde yer alabilir.

2. Kanın pıhtılaşmasını destekler
K vitamini bakımından zengin olan kapari, pıhtılaşma mekanizmasında görev alan proteinlerin işleyişine katkı sağlar. Bu özelliğiyle, aşırı kanamaların önüne geçerek yara iyileşmesini destekleyebilir.

3. Enflamasyonu azaltabilir
Kapari tomurcuğunda bulunan anti-inflamatuar bileşikler, vücuttaki iltihaplanmaları hafifletmeye yardımcı olur. Aynı zamanda antioksidan içeriğiyle serbest radikallerin zararlı etkilerine karşı hücreleri korur ve bağışıklık sistemini güçlendirir.

4. Kemik sağlığına katkı sunar
Kapari, K vitamini sayesinde kemik dokusundaki kalsiyumun tutulmasına yardımcı olur. Bu da kemik yoğunluğunu destekleyerek özellikle yaşlı kişilerde osteoporoz riskini azaltabilir.

5. Karaciğeri destekler
Yapılan bazı çalışmalarda kapari tüketiminin, karaciğer yağlanması yaşayan kişilerde ALT ve AST gibi enzim seviyelerini düşürebileceği, trigliserit ve kötü kolesterol üzerinde olumlu etkiler yaratabileceği gözlemlenmiştir.

KAPARİNİN ZARARLARI NELERDİR?

Her ne kadar sağlığa birçok katkısı bulunsa da kaparinin içerdiği yüksek sodyum miktarı, bazı kişiler için risk oluşturabilir. Yaklaşık çeyrek fincan kapari, 800 mg’a yakın sodyum içerebilir. Bu miktar, günlük sınırın önemli bir bölümünü oluşturur.
Özellikle hipertansiyon, böbrek rahatsızlıkları ve kalp yetmezliği gibi hastalıkları olan kişilerin kapari tüketimini sınırlaması veya tamamen bırakması gerekebilir.

KAPARİ KİMLER İÇİN UYGUN DEĞİL?

Yüksek tansiyonu olan kişiler, kaparinin yüksek tuz oranı nedeniyle bu besini dikkatli tüketmeli ya da tamamen uzak durmalıdır. Aynı şekilde sodyum kısıtlaması gereken diyet programlarında da kapari yer almamalıdır.

Kaynak: Haber Merkezi

Etiketler
Meyve Hasat