Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'dan emekli zammı açıklaması: Kademeli emeklilik planı gündemde mi?

Orta Vadeli Program ve Makroekonomik Görünüm programında konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, emekli zammı ve kademeli emekliliğe ilişkin açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'dan emekli zammı açıklaması: Kademeli emeklilik planı gündemde mi?

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Dolmabahçe Çalışma Ofisi'ndeki "Orta Vadeli Program ve Makroekonomik Görünüm" programında, gazete ve ajansların ekonomi haberleri müdürleri ile bir araya geldi.

Yeni döneme 100 yıllık birikimle girildiğinin altını çizen Yılmaz, Türkiye Yüzyılı vizyonu ile daha büyük hedeflere doğru yürümek istediklerini dile getirdi.

Demokrasiden teknolojiye, şehirleşmeden afetle mücadeleye, huzur ve güven ortamına varıncaya kadar Türkiye'yi her alanda daha farklı bir seviyeye taşımak istediklerini ifade eden Yılmaz, geçen yıl 12'nci 5 yıllık Kalkınma Planı'nın Meclis'te kabul edilip yürürlüğe girdiğini hatırlattı.

Yılmaz, "Orada 2053 hedeflerini de ilk defa biraz daha somutlaştırarak ortaya koymuş olduk, bir taraftan da 5 yıllık hedeflerimizi ortaya koyduk. Dolayısıyla Türkiye Yüzyılı'nda adım adım bu hedefleri gerçekleştireceğiz" diye konuştu.

Dünya Bankasının kişi başı gayrisafi milli hasılaya göre yaptığı sınıflamanın verilerini paylaşan Yılmaz, Türkiye'nin "Üst-Orta Gelirli Ekonomiler" kategorisinde yer aldığını, yıllık ortalama büyümenin 5,4 olarak gerçekleştiğini söyledi.

Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Orta Vadeli Program (OVP) sonunda 2026 beklentimiz kişi başı gelir 15 bin dolar. Bu hedefimize ulaştığımız takdirde orta vadede Türkiye yeni bir eşik atlamış olacak. Üst-orta gelirli ekonomilerden yüksek gelirli ülkeler ligine terfi etmiş olacak. Eşikler zordur. Ama inşallah Türkiye bu sıçramayı yapacak ve yüksek gelirli ekonomi ligine önümüzdeki dönemde orta vadede dahil olmuş olacak."

'BİRÇOK ÜLKEYLE MUKAYESE EDİLDİĞİNDE BÜYÜMEDE TÜRKİYE OLDUKÇA İYİ BİR NOKTADA'

İşsizlik oranına değinen Yılmaz, istihdamı artıracaklarını söyledi. İstihdamın 32 milyona yaklaştığını belirten Yılmaz, işsizliği tek haneli rakamlarla kapatmış olacaklarını kaydetti.

Büyüme konusunda iyi bir performansla devam ettiklerini söyleyen Yılmaz, "İlk 3 çeyreğe baktığımızda Türkiye, büyüme performansı açısından G20 ülkeleri arasında 4. sırada. OECD ülkeleri arasında 2. en iyi büyüme performansı gösteren ülke konumda. Birçok ülkeyle mukayese edildiğinde büyümede Türkiye oldukça iyi bir noktada. Ama dünyanın genelinde büyüme hızında bir düşüş var." değerlendirmesinde bulundu.

Geçen yaz aylık bazda enflasyonda ciddi yükselme yaşandığını belirten Yılmaz, şöyle devam etti:

"Fakat bir taraftan da yeni bir politika çerçevesi ortaya kondu, uygulamalar başladı. Bunların etkileri de biraz zaman alıyor. Yeni politikaların etkisi hemen bir günde ortaya çıkan bir etki değil. Bu etkiler devreye girdi bir taraftan. Şu anda bu etkilerin artık daha verimleştiğini görüyoruz. Aylık bazda ciddi bir ivme kaybolduğunu, enflasyonda bir gerileme olduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz. Yıllık bazda değil, aylık bazda henüz. Yıllık bazda etkiyi de 2024'ün ortaları gibi bekliyoruz. Hızlı bir şekilde enflasyonda gerileme olacak."

'KADEMELİ BİR ÇIKIŞ STRATEJİSİYLE HAREKET EDİYORUZ'

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Kur Korumalı Mevduatın (KKM) bir dönem geçici olarak yapıldığını, bunun belli bir tarihe kadar geçerli olduğunu aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Başlangıcından itibaren geçici bir mevzuat olarak yapıldı. O dönemki şartların ihtiyaçlarını karşılamak üzere yapılmış bir uygulamaydı. Görevini ifa etti ve buradan çıkış sürecine girmiş durumdayız. Çok ciddi bir büyüklüğe ulaştığı için ani bir çıkışın finansal piyasalarda risk oluşturmasını istemediğimiz için yine tasarruf sahiplerinin haklarını gözeten bir yaklaşım sergilediğimiz için kademeli bir çıkış stratejisiyle hareket ediyoruz ve son dönemlerde çıkışın hızlandığını da görüyoruz."

Bütçe açığından söz eden Yılmaz, "OVP'de beklentimiz 2023'te 6,4. Bunun 3 puanı deprem etkisi, 3,4 puanı normal açık gibi görünüyor. Yüzde 6,4'ün 1 puan altında bütçe açığı bekliyoruz. Bütçe açığımız öngördüğümüzden oldukça düşük seviyede gerçekleşecek gibi gözüküyor" diye konuştu.

Bankalara yönelik toplumsal yatırım notundaki amaçlarını anlatan Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:

"Amacımız daha nitelikli kredilerin verilmesini sağlamak ve bunu sistematik bir şekilde yapmak. İnsanları notlandırma değil bu, toplumdan ziyade bankaların notu bu. Bankalar kredileri nereye veriyorlar? Sosyal açıdan, toplumsal açıdan daha faydalı yerlere mi gidiyor, daha az faydalı yerlere mi gidiyor buna bakılacak. Yatırıma, ihracata, kadın ve genç girişimciliğine destek olan, daha fazla kredi veren bankaların toplumsal yatırım notu daha yüksek olacak."

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'dan emekli zammı açıklaması: Kademeli emeklilik planı gündemde mi? - Resim : 1

'SEYYANEN BİR ARTIŞ YAPILDI BİLİYORSUNUZ'

Memur ve emekli zamlarına ilişkin konuşan Yılmaz, şunları söyledi

Memurların artışı ve memur emeklilerinin artışı zaten belli biliyorsunuz. Ocakta enflasyonun belli olmasıyla birlikte enflasyon farkı ve toplu sözleşmeden gelen rakamla birlikte işte yüzde 50’lere yakın bir rakam gerçekleşmiş oldu. Bu niye bu dönem biraz daha farklılaştı? Bu dönem SSK, Bağ-Kur’la emekli aylıklarının biraz daha fazla farklılaşmasının sebebi şu: Geçen yıl en düşük memur maaşını belli bir seviyeye çekerken, seyyanen bir artış yapıldı biliyorsunuz. Seyyanen artışlar da enflasyona yansımıyor dolayısıyla, enflasyon farkı biraz daha bu seneye özgü bir şekilde yüksek olmuş oldu memurlar için böyle bir durum söz konusu, yani oradaki artışın seyyanen yapılmasından kaynaklı bir durum olduğunu söyleyebilirim.

'BİRLİKTE DEĞERLENDİRİYORUZ'

Yıl ortasında daha farklı bir tablo var. Yıl ortasında SSK, temmuz yıl ortası dediğimiz biliyorsunuz, emekliler, çalışanlar bir yılbaşında artış alıyorlar, bir de yıl ortasında artış alıyorlar. Yıl ortasında artış hesaplanırken yine toplu sözleşme ve enflasyon farkları dikkate alınarak hesaplamalar yapılıyor. Oralarda temmuz ayında SSK ve Bağ-Kur daha yüksek görünüyor, yani SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin temmuz ayındaki bu sistemden kaynaklanan şeyler. Bunlar bizim karar verip yaptığımız düzenlemeler anlamında söylemiyorum. Bugünkü uygulanan sistemin sonuçları, toplu sözleşme ve enflasyon farkları. Dolayısıyla, temmuz ayında SSK ve Bağ-Kur emeklileri daha yüksek alacaklar memur emeklilerine göre. İkisine birden baktığınızda önemli olan işte bu toplu dengeyi sağlamak. Yani yılbaşı ve temmuz artışlarını birlikte değerlendirip ikisini yıl bazında aşağı yukarı aynı seviyeye getirmek. Ana yaklaşım nedir diyecek olursanız temel yaklaşımımız aslında bu şekilde. Gerek emeklilerimizi gerek SSK, Bağ-Kur emeklilerini yılbaşı ve yıl ortası bütün bu yapılanları dikkate alarak, etkilerine bakarak bir dengeye taşımak. Gerek memur emeklilerimizi, gerek SSK ve Bağ-Kur emeklilerimizi yılbaşı ve yıl ortası bütün bu yapılanları dikkate alarak, etkilerine bakarak bir dengeye taşımak, yaklaşımımız bu şekilde diyebilirim."

'BİR KANUN GEREKİYOR'

Yılmaz 7 bin lira olan en düşük emekli aylığı alanlarla ilgili olarak şunları söyledi:

"2019 yılında yanlış hatırlamıyorsam başladı, asgari emekli diye bir kavram yoktu, 2018 ve 2019’larda ilk defa hukukumuza girdi Meclis’te bir kanuni düzenlemeyle. O tarihten bu yana da çeşitli zamanlarda artışlar yapılarak bugün işte 7 bin 500 gibi bir kanuni ücret söz konusu. Burada da şöyle bir ayrım oluyor, normalde primle maaş dengesi, sosyal güvenliğin özü bu. Ne kadar çok prim, ne kadar uzun süre prim öderseniz maaşınızın o kadar yüksek olması gerekiyor, sistemin mantığı bu. Ama bazı emekli aylıklarının şu veya bu sebeple, düşük prim ödeme olabilir, az süre çalışma olabilir, burada bu işi daha iyi bilen uzman arkadaşlarımız da var. Ücreti düşük olanlar var, bunları 7 bin 500’e kanunla getirdiğinizde kök ücret düşük kaldığı için bir sonraki oransal artışlarda sorun yaşanabiliyor, böyle bir durumla karşı karşıyayız doğrusu. Bir taraftan da normal primiyle bu civarda yine maaş alanlar var, şimdi ikisini birbirinden ayırmak lazım. Yani kök ücreti de 7 bin 500 civarında olan bir topluluk da var, dolayısıyla o sayıların hepsini kök ücreti 7 bin 500’den düşük diye görmemek lazım, 7 bin 400 vardır, 7 bin 300 vardır, en düşük 5 bin-5 bin 500’ler civarında diye biliyorum, ama burada bir skala var. Ona yakın olan kök ücreti olan var, daha uzak olan var, buralarda da bir anlamda bir sosyal denge anlamında kanuni düzenlemeyle oluyor bunlar biliyorsunuz, idari kararla gerçekleşen şeyler değil, bir kanun gerekiyor.

'BUGÜNE KADAR NASIL ÇALIŞANLARIN, EMEKLİLERİN YANINDA OLDUYSAK BUNDAN SONRA DA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ'

Dolayısıyla burada bir sosyal adaleti sağlama, daha düşük gelirli olanları destekleme politikası söz konusu. Bu yaklaşımımız devam ediyor elbette, en düşük emekli alanlara dönük olarak da ne yapabiliriz diye çalışıyoruz. Bunları hükümetimiz Kabine'de tartışacaktır önümüzdeki günlerde, Kabine'de bir ele alınacaktır diye düşünüyorum, ardından da Meclis’imizin takdirine sunulacaktır. Henüz bir tarih bilmiyorum doğrusu ama uygun bir zamanlamayla yapılacaktır elbette. Kabine'de bu konular ele alınabilir, dolayısıyla bir şekilde bu karar verilir Hükümet tarafından ve daha sonra asıl Meclis’te tabii bu düzenlemeler söz konusu olacak, orada da Çalışma Bakanlığımızın bir paketi var. Yani bu konular dışında da kurumsal ihtiyaçlarından kaynaklanan, yine işgücü piyasalarına ilişkin bazı tedbirler içeren paket de söz konusu. Bu paketle birleştirilerek Meclis’imizin gündemine gelir diye düşünüyorum, gerisi tabii Meclis’imizin takdiri, o konuda bizim yorum yapmamız doğru olmaz. Dolayısıyla bugüne kadar nasıl çalışanların, emeklilerin yanında olduysak bundan sonra da olmaya devam edeceğiz."

Kaynak: AA

Etiketler
Kademeli Emeklilik Emekli Emekli maaşı Emeklilik