'Şahsımın ülkesinde ekonomi iyi gitmiyor! Bakalım bu sefer hangi masalı anlatacak?'

Sözcü Gazetesi yazarı Murat Muratoğlu, Türkiye'de ihtiyaç kredisi kullananların sayısının 27 milyon 885 bin kişiye ulaştığına değinerek ekonominin son durumunu yazdı.

Vatandaşların toplam bankalara toplam borcunun 110 Avrasya Tüneli ettiğini yazan Murat Muratoğlu'nun köşe yazısı şöyle:

"Şahsımın ülkesinde ekonomi iyi gitmiyor. Devlet boğazına kadar borçlu… Şirketler borç batağında… Tamam da şahsımın vatandaşları ne durumda? Bakın o da fena…

İhtiyaç kredileri… Tefeci faizinin bir alt kademesi… Bankaların en sevdiği, en yüksek geliri elde ettiği borçlanma sistemi…

Nedir? Genel giderler için acil nakit ihtiyacını sağlayamıyorsan, yılana sarılıyorsun… Budur işin bütün özeti… Son açıklanan verilere göre ihtiyaç kredisi kullananların sayısı tam 27 milyon 885 bin kişi…

***

Emin olun, arasanız sarılacak o kadar yılan bulamazsınız. Ülkede zaten kredi alabilecek şartları kaç kişi taşıyor ki? Bir de bunun konutu, taşıtı var…

Vatandaşın bankalara kredi borcu toplamı 110 Avrasya Tüneli maliyeti… Tutarı 866 milyar lira… Ortalama borç miktarı ise yaklaşık 31 bin lirada… Nasıl ödenecek bu krediler? Var mı öyle bir gelir? Resmi verilerle 100 bine yakın işyeri, işletme tümden kapanmış. Yaklaşık 11 milyon işsiz var.

***

Bankalar takibe düşmüş alacaklarını paket yapıp varlık yönetim şirketlerine satarlar. Ödemeniz için her gün arayan banka zahmet edip borcunuzu başka bir şirkete sattığını bile söylemez! Sonra biri arar; “borcunuz artık bize” der. Kimsin sen? Avukat… Niye arıyorsun? Bize borcun var, ödemiyorsun. Tefeci demiş miydim? Hah işte…

***

Bu şirketler masraf adı altında anapara ve faiz borçlarını olmayacak oranlarda şişirirler… Sonrasında indirim teklif ederler…

Anlaşma olmazsa işin tadı kaçar. Blöfler, tehditler, baskı, taciz etme, korkutma… Mahkemeye kadar varır iş…

***

Bu aralar pek yoğun değiller… Nitekim battı balık yan gider misali yılbaşında batık kredilerin 6 ay daha yüzdürülmesine karar verildi. Zaten ödenemeyecekti ki!

Haziran ayında bitecek bu süre… Sonrasında çalacak telefonlar… Yaklaşık 1.000 liralık borcu bankadan 50 liradan aza satın alanı var. Şirket borçludan 70 lira tahsil etse bile kârlı bir iş yapacak.

Madem banka 50 liraya satacak, arayıp sorsa ya müşteriye “100 liraya kapayalım mı” diye… Soramaz! Sorarsa yol olur. Zarar etsinler daha iyi!

***

Gidişatımız film gibi… Kurtulmaya çalıştıkça yapılan büyük hatalarla her geçen gün batağa saplanan, acımasız zümre tarafından sömürülen bir ülkenin dramı… İnsan seyrederken kah kahroluyor kah kadere lanet okuyor. Hiçbir şey değişmiyor.

Sonuçta sistem, neresinden tutarsanız tutun elinizde kalıyor. Bu işin ekonomik ve sosyal faturası gün geçtikçe ağırlaşacak. Bakalım bu sefer hangi masalı anlatacak?