Mezunlardan siyasilere ve kamuoyuna açık mektup: Boğaziçi Üniversitesi Türkiye'nin geleceği için ayakta kalmalıdır

Boğaziçi Üniversitesi mezunları tarafından siyasilere ve kamuoyuna çağrıda bulunulan açık mektupta akademik özgürlüğü ve kurumsal özerkliği yok sayan kararlara tepki gösterildi. Açıklamada; “paraşüt” usulüyle yapılan atama ve görevlendirmelerin iptal edilmesi talep edildi.

Mezunlardan siyasilere ve kamuoyuna açık mektup: Boğaziçi Üniversitesi Türkiye'nin geleceği için ayakta kalmalıdır

GERÇEK GÜNDEM /

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Prof. Dr. Melih Bulu'yu rektör olarak atamasının ardından Boğaziçi Üniversitesi'nde başlayan 'kayyum'a karşı direniş Prof. Dr. Naci İnci'nin atanamsının ardından da devam ediyor.

Üniversitede siyasi iktidarın yönettiği rektör atamaları ile birlikte akademik müdahalelerin de art arda gelmesi tepkilere neden oldu.

Diğer yandan Boğaziçi Üniversitesi Mezunları Derneği de (BÜMED) rektörlük tarafından hedef haline getirilirken BÜMED üniversitede kendi imkanlarıyla kurduğu tesislerden de çıkartılıyor.

Boğaziçi Üniversitesi'nden bir grup mezun yaklaşan seçimler öncesi özgür ve özerk üniversite talepleri hakkında açık mektup yayınladı. Boğaziçi Üniversitesi tarafından yayınlanan açık mektup şöyle oldu:

ORTAK NOKTAMIZ VATANDAŞIMIZIN YARALARINI SARMAK ÜZERE SERGİLENEN DAYANIŞMA DUYGUSUDUR

Bizler bir grup Boğaziçi Üniversitesi mezunuyuz. Yaşlarımız, mesleklerimiz, siyasi görüşlerimiz birbirinden farklılık gösterse de, Boğaziçili olmanın ortak gururunu paylaşıyor; bilimin ve farklılıklara gösterilen saygının şekillendirdiği Boğaziçi kültürünün her birimize yaşamlarımız boyunca yol gösterdiğine inanıyoruz.

Bir diğer ortak noktamız da, 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli depremde kaybettiğimiz vatandaşlarımız için duyduğumuz büyük acı ve binlerce vatandaşımızın yaralarını sarmak üzere sergilenen dayanışma duygusudur.

BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ AKADEMİSYENLERİ, ÖĞRENCİLERİ VE MEZUNLARI 825 GÜNÜ AŞKIN SÜREDİR DİRENİYOR

6 Şubat depreminde bilimin ışığında hareket etmemenin, bilim insanlarının görüşlerini sistematik olarak yok saymanın ve kapasitelerini toplumumuz için kullanması gereken kurumların gerekli liyakate sahip olmayan yöneticiler tarafından atıl bırakılmasının binlerce yaşama mal olabileceğini ne yazık ki bir kez daha gördük.

Boğaziçi Üniversitesi mezunları olarak, ülkemizin hatırladığı bu acı gerçeği uzun süredir bilfiil yaşıyoruz. Zira Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, öğrencileri ve mezunları, Türkiye Cumhuriyeti'nin en önemli yüksek öğrenim kurumlarından birine karşı yöneltilen ve siyasi kutuplaşma motivasyonuyla yönetilen bir kuşatmaya karşı 825 günü aşkın süredir direniyor.

Bilimsel görüş ve teamülleri yok sayan kararlar, liyakat esasının gözetilmediği atamalar, bilim insanlarını sistematik olarak üniversiteden uzaklaştıran yaklaşımlar; Boğaziçi Üniversitesi'nin kurumsal varlığını, Boğaziçi Üniversitelilerin hak ettikleri akademik eğitim ve normlara erişim imkânlarını, ülkemizin yeni nesillerinin gelecek planlarını tehdit etmeye devam ediyor.

YENİ BİR BAŞLANGIÇ OLMASINI TEMENNİ EDİYORUZ

Ülkemizde 60 milyonun üzerinde seçmen, 14 Mayıs 2023 tarihinde Cumhurbaşkanı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi için sandık başına gidecek. Seçimlerin ülkemizde özgür ve özerk üniversite şuurunun yerleşmesi, hakkaniyetle uygulanması ve ülkemizdeki kurumların güçlenmesi için yeni bir başlangıç olmasını temenni ediyoruz.

Bu doğrultuda, Türkiye'nin geleceğini belirleyecek olan tüm seçmenleri Boğaziçi Üniversitesi'ne yönelik tehditlerin Türkiye'ye verdiği zarara ilişkin bilgilendirmeyi, tüm siyasi katılımcıları ise Boğaziçi Üniversitesi'ni kurumsal varlığı ve kültürüyle korumaya çağırmayı bir sorumluluk olarak benimsiyoruz.

TÜRKİYE'NİN TÜM ÜNİVERSİTELERİ AKADEMİK ÖZGÜRLÜĞE VE KURUMSAL ÖZERKLİĞE SAHİP OLMALIDIR

Boğaziçi Üniversitesi mezunları olarak diyoruz ki,

Çağdaş bir Cumhuriyet kurumu olan Boğaziçi Üniversitesi Türkiye'nin geleceği için ayakta kalmalıdır;

Boğaziçi Üniversitesi'nin, farklı görüşlere ve kimliklere saygı göstermeye dayalı kültürü, akademik özerkliği ve demokratik karar alma süreçleri korunmalıdır;

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinin üniversiteden ve öğrencilerinden sistematik olarak uzaklaştırılmaları uygulamasına son verilmelidir;

Üniversitenin fakültelerinin, bölümlerinin ve akademik birimlerinin görüşü ya da onayı alınmaksızın, “paraşüt” usulüyle yapılan atama ve görevlendirmeler iptal edilmelidir;

Türkiye'nin tüm üniversiteleri akademik özgürlüğe ve kurumsal özerkliğe sahip olmalıdır.

Kaynak: Gerçek Gündem

Etiketler
Boğaziçi Üniversitesi protestoları Boğaziçi öğrencileri gözaltı Boğaziçi Üniversitesi Türkiye