Bilmez gibi sorayım! Sorun çok daha derin değil mi?

Darbe teşebbüsünü eniştesinden öğrenen, merkez bankasının rezervlerini damadından dahi öğrenemeyen CB, çok çalışıyor, çok yıpranıyor, çok yoruluyor, duyup dinlemeye vakti olmuyor. Reform yapacağız müjdesini veriyor, şaha kalkmamıza az kaldı diyor. Oysa birileri kendisine pek çok alanda şaha zaten kalktığımızın müjdesini vermek zorunda! Paramızın değeri dibe vurmuş, işsizlik şaha kalkmış, iflaslar tepe yapmış, kadın cinayetleri durmuyor, Katar emiri durmadan ülkemize alışveriş için gelip eli kolu dolu dönüyor. Daha nasıl olur şaha kalkmak?

Ülkenin gündemi biraz tuhaf mı ne?

CB: “Kovid noktasında, ülkede tüm vatandaşlarımıza örnek olma noktasında korona aşısı olacağım ve böyle bir adımı atacağım” dedi. Çok doğru ve yerinde bir karar da!

Keşke aşı konusundaki kararlılık; Anadolu başta olmak üzere yoksulluk, açlık, çaresizlik içindeki halk için, çoğunluğu kadın olan ve kucağında bebeğiyle uzayan yardım kuyruklarına girenler için, 500 TL yardım almak için saatlerce ayakta bekleyenler için de gösterilseydi…

Keşke bu kararlılık; Çocuğuna mama alamayanlar, biriken faturalarını ödeyemeyenler, iş kuyruklarında ömür tüketenler, hasta olma pahasına kombisini açmayanlar, karanlıkta oturarak elektrik faturasını düşürmek için çaba sarf edenler adına da gösterilse, tek adam, tek lider, tek güç, tek akıl olmanın gereği yapılsaydı…

Keşke bu kararlılık; EYT sorunu için, atanamayan öğretmenler için, taşeron işçiler için, ürünü tarlada çürüyen üretici için, hayvanını satamayan çiftçi için, siftahsız dükkân kapatan esnaf için, kepenk indiren tüccar için de gösterilseydi…

Keşke bu kararlılık; Geçinemeyen emekli, asgari ücrete talim eden milyonlar, traktörü tarlada haczedilen köylü, işsiz gençlik, uzaktan eğitime baka kalan öğrenciler, ölümle burun buruna yaşayan sağlık ordusu için de gösterilseydi…

Keşke bu kararlılık; Birazda MB kasası eksi 48 milyar dolara, dış borç 430 milyar dolara, işsiz sayısı 10 milyona, batan işletme sayısı on binlere gelmeden önce gösterilse idi…

Keşke bu kararlılık; İltifattan itaate, itaatten riyakârlığa ve parsel parsel Katar’a uzanan yolda vicdanları rahatsız edercesine satılan değerler için gösterilse idi…

Keşke bu kararlılık; Zamanın zalim bir elek olduğunu unutmadan, yoksulluğu kadere bağlamadan, feryat figanı görmemek için direnmeden önce gösterilse idi…

Keşke bu kararlılık; Yönetimin çıraklık, kalfalık, ustalık dönemlerini yaşayanların umudunu ve beklentisini boşa çıkarmadan, milyonlar CB’nin müjde verir gibi bir ses tonuyla sık sık açıkladığı şahlanış ve reform dönemine gözünü dikmeden önce ortaya konsaydı…

Keşke bu kararlılık; Toplumun büyük bölümünün yakındığı, ama yönetimin görmezden geldiği, gözünü, kulağını, ağzını kapadığı pek çok yara açılmadan önce sergilenseydi…

Keşke bu kararlılık; Dar gelirli, yoksul, emekli, emekçi, tarım üreticisi, hayvancılık yapan köylü, küçük esnafın derdi büyümeden ve derinleşmeden sergilenseydi…

İyi ve müjdeli haber notu: Prangalardan kurtulmuşuz! Temeli atıldıktan 23 yıl sonra açılan CSO konser salonunda CB; “Türkiye bizim dönemimizde, sadece siyasette, ekonomide, savunmada değil, kültür, sanat, müzik ve edebiyatta da prangalarından kurtulmuştur. İnsanlar arasında ayırımcılık yapan Türkiye manzarasına son verdik” dedi. Bir zamanlar yaptığı açıklamada; “kültür ve sanatta istediğimiz başarıyı sağlayamadık, bu bakımdan kendimi mahzun hissediyorum” demişti. Demek ki CB kendisini artık mahzun hissetmeyecek! Halkımız da prangalarından kurtularak ve ayrımcılık yapılmadan mutlu mesut yaşamını sürdürecek…

Daha ne isteriz? Bu da bir şeydir. Hem de önemli bir şey…