Öykün nedir arkadaş, öyküsüz olmaz

KAYDA GEÇSİN

Ekranlarda 3 doğru tahmin yaparak , anketçi , bilim adamı , ‘uzman’ın en kralı olunabilecek günler geride kaldı . Yetmiyor artık .

Öykün kadar konuş diyorlar adama , öykün yoksa uydur, sen uyduramıyorsan anan baban kardeşin uydursun ama mutlaka öykün olsun.

‘Hocam siz bilmiştiniz , söylemiştiniz siz ne bilmiş tatlı şeysiniz , asorti gravat mendil , bilezik küpe Allah ne verdiyse aksesuarlarınızla Papalar bile sizin kadar süslü değil ‘ gibi övgülerin adamı olmak yetmiyor artık .

Öykün nedir kardeşim, içeri girdin çıktın mı, traktör kullandın mı güzellik yarışmasına girdin mi , ailece sendeki cevher nasıl keşfedildi , öykün nedir ?

Ekranların kralı olmak için varsın hiç bir dediği doğru çıkmasın, filmi beş para etmesin, şarkısını bırak başkalarının söylemesini kendisi bile zar zor söylesin ama öyküsü olsun kardeşim !

Hiç olmazsa evine haciz gelsin, olmadı kocası boynuzlasın , o da olmadı hırsız soysun , batsın ama Miami’de ev alsın, Londrada kışlık yoksa öyküsüz öyküsüz kim ne yapsın seni ,

Öykün olacak , öykün nedir ve söyleyebiliyor musun , sıkıyor mu , onu bunu soy soyun kesmiyor artık sevgilisiyle dondurma yaladı filan da kesmiyor anlayın , daha daha öykülü insanlar istiyor toplum mesela :

Eşin tango hocasına mı kaçtı , bak bu öykü …

Annen seni doğruduktan sonra ameliyatla erkek mi oldu , bak bu da sağlam öykü …

Eşin bir yere kaçmadıysa kaybolsun bu da bir öykü , kayıp hikayeleri hep iş yapar…

Karın hamile ise bari tüp bebek olsun mümkünse donör komşu olsun ondan hamile kalsın , bu da sağlam öykü yeterki komşu bokunu çıkarıp iki gün sonra spermler benden değil demesin .

Gerekiyorsa salla, gerçeklerin kimseye hayrı yok , ve kimse ilgilenmiyor mesela bir iki televizonu bizzat ben kurdum diye salla !

Zaten televizyonlar ‘ mal sahibi mülk sahibi hani bunun ilk sahibi ‘ haline geldi patronlar bile hangisini kurduklarını kime sattıklarını sonra geri mi aldıklarını unuttular ‘ ben sana televizyon satmış mıydım ? ‘ diye birbirlerine soruyorlar , seni kim hatırlar , çekinme öykün olsun TV’lerin yakın tarihi en güzel sallanacak yerdir !

Zaten mezarlıktan 2 de şahit bulsan ve Cumhuriyeti de ben kurdum desen millet inanacak hale geldi .

‘Sosyal sorumluluk ‘ öyküleri artık tutmuyor , konser vermişmiş hasılatı bağışlıyor bu mu öykün , bununla çocuklar bile uyumaz , oyalanmaz !

Evlenmişsin , gelin tamam yabancı , Afrika, Çat, Yeni Gine, ama yeterli olmuyor öyküsü yok , gelinin dedesi Anzak olsun bari , gelmiş geri gidememiş , gidin balayında mezarlığı ziyarete … ‘ Anzak Dede bak sen burada öldün ben torununla evlendim ‘ filan gibi özlü barışçıl sözler söyle , tesadüfen kameraya yakalan oralarda belki bir hıyar gelir diye bekleyen bir kamera vardır , sonra çocuk olunca adını Anzak dedenin adını James koy öbür adı da Muhittin olsun , James Muhittin Çanakkale’den sağ çıkan senin büyükbabanın adı Muhittin , James’i haklayan , milli olsun öykün ….

Öykün olacak kardeşim , en olmadı aşk uydur , aşkın fazlası , yenisi göz çıkarmaz yeterki aşk olsun , takuş makuş al yanına kaşağını gezdir seyis gibi , kamera görünce yapış öp filan , ayyy yakalandık ama farkında değiliz pozları çok güzel oluyor , ileride albüme koyup torunlara gösterirsin , yavrularım ben ekmek parası için çok yakalandım diye .

Çoluk çombakla resimler pozlar artık iş yapmıyor masumiyet ifade eden resimler öyküsüz yahu , haa eğer resimde sarıldığın , etrafına topladığın çocuklar sapanla kafa yarıp , kartopuyla göz çıkartmadı , ev kundaklamadılarsa ne bokuna sarılıyorsun piçlere , potansiyal büyük suçluların kariyerlerinde ilk adımlarıyla hatıra çektirmekte öykü var , gerisi boş ….,

Orhan Gencebay’ın kokan vatandaş reklamı mesela sağlam öykü değil, sıradan insanlar koksa ne olur kokmasa ne olur , orada insanın gözü kokması meşhur bir şöhret arıyor , yakışıklıdır, ünlüdür, diziler tutar ama kokar ….sette burunda mandal gezerler o kadar yani …işte tam bu sırada Ohran Bey çıkar pardon Orhan diyecektim en babacan tavrıyla ‘Yakışıyor mu sana böyle kokulu buhur gibi gezmek , der ve rexona’yı çıkarır uzatır , ünlü sinirlenir elbette , rezil olmuştur , Orhan Bey’e girişir , ‘Sen al o rexona’yı ……sok’ lafı karambola gelir burnu mandallı set ekibi Baba Akil’i elinden zor alırlar, çocuk kokuludur ama delilanlıdır, gururludur elinizi vicdanınıza koyun bu öyküyle fabrika rexona yetiştiremez , artık sağlam öykü olmadan reklamda olmaz.

Semirttiğimiz ve karşılığında sefil hayatlarını röntgenlediğimiz ve sanattan çoktan vaz geçirten maskaralarımız bizleri oyalamak zorundalar , oyalama bitince fonksiyon biter.

İşte bu yüzden herkesten çok onların öykülere ihtiyaçları var öyküsüz olmuyor , öyküler uyduracak muhayyele maalesef zayıf medya eş dost akraba elinde toplanınca böyle olur.

Öyküler insanlığın en büyük para birimidir, dolar filan hikaye , asıl parite öykülerdir , bir öyküyle bütün oranları bozarsın ne avro kalır ne dolar öykü olmayınca herşey sanaldır.

Geleceğin mühendisleri hikaye söyleyebilenlerdir .

İnsanlık onlardan metaforları düşünmeyi, hayatı anlamlandırmayı öğrenir.

Öyküsüzlük gelişimin , değişimin önündeki en büyük engeldir, ve maalesef bilhassa medya sanat sektöründe ‘Öyküsüzlük’ ciddi bir felakettir.

Yarı Şaka Yarı Çok Ciddi Kayda Geçirdik , Elimizden Gelen Budur

necefugurlu@gmail.com