Macaristan seçimi, sağ-otoriter liderlerin başarısı ve muhalefetin aday tercihi

Macaristan’da sağ otoriter lider Orban, 6 partili muhalefet ittifakına karşı ezici bir üstünlükle kazanarak nitelikli meclis çoğunluğu elde etti. Anket ortalamaları yaklaşık %48’e %45 Orban üstünlüğü gösterirken, Orban’ın %53’e %35 kazanmasının nedenleri merak konusu oldu. Bu yazıda “doğru aday”, “ekonomik performans” ve “kültür savaşları” başlıklarında seçimi değerlendireceğim.

Doğru aday

Macaristan’da sol siyasetçi Gergely Karácsony, 2019’da muhalefet partilerinin ittifakı ile Budapeşte’de belediye başkanı seçilmiş ve Orban’ın partisinin uzun süren yerel iktidarını sona erdirmişti. Karácsony’nin muhalefetin ortak adayı olması bekleniyordu. Fakat ortak aday belirlenmesi için yapılan ön seçiminin ilk turunda ikinci oldu.

Mazisi pek olumlu yad edilmeyen eski başbakan Ferenc Gyurcsány’nin eşi Klára Dobrev’in ön seçimde ilk sırayı elde etmesiyle birlikte, üçüncü olan bağımsız aday Hódmezővásárhely Belediye Başkanı Péter Márki-Zay, kendisinin hem sol ve sağdan oy alabilecek bir lider olduğu açıklamasına dayanan ve Karácsony’nin kendi lehine yarıştan çekilmesiyle sonuçlanacak tartışmalı bir hamle yaptı. Karácsony de Márki-Zay yerine adaylıktan çekildi. Péter Márki-Zay ikinci turda ortak aday seçildi.

Çatışmalı bir şekilde aday seçilen Péter Márki-Zay, muhafazakar kimliğe sahip ve yerel düzeyde kalan, tüm muhalefeti birleştirmekten uzak bir siyasetçi profiline sahipti. Sadece Orban’a karşı negatif kampanyayla yetindi, gerçek dindar ve ahlaklı liderin kendisi olduğunu iddia etti. Orban’ın Rusya’nın Ukrayna işgalinde oynadığı ikircikli tavrı barışçıl olarak sunmasına karşılık veremedi. Orban’ın görev onayı savaş sırasıda %60’a dayanırken, Márki-Zay %40’ı göremedi.

Başarısız bir ortak aday tercihi olan Márki-Zay bunu yalnızca ulusal düzeyde değil, yerel düzeyde de kanıtladı. Kendi seçim bölgesinde, iktidardaki Fidesz'in adayı olan Lazar Janos'un gerisinde kalarak meclise giremedi.

Ekonomik Performans

Hükümetin ekonomik performansı, iktidarını sürdürüp sürdüremeyeceğini belirleyen en önemli faktörlerden biri. Partizan seçmenler dışında kalan rasyonel seçmenin tercihi ekonomik şartlara göre şekillenebiliyor. Birçok araştırma makro seviyede büyüme rakamları ve iktidar partisinin oy oranları arasında pozitif ilişkiyi ortaya koyarken, mikro seviyede de seçmenlerin ülke ekonomisine dair olumlu değerlendirmelerinin iktidara oy vermenin önünü açtığına dair bulgular paylaşılıyor.

Macaristan da ekonomik performansın Orban’a başarı getirdiği aşikar. Pandemiden kaynaklı fiyat artışı haricinde, ülke ekonomisine dair değerlendirmeleri belirleyen tüm göstergelerde Macaristan ekonomisi olumlu bir tablo çizmiş.

Macaristan seçimi, sağ-otoriter liderlerin başarısı ve muhalefetin aday tercihi - Resim : 1

İşsizlik 2014’ten bu yana düşüş trendinde. İşsizlik oranı %12’den %3.7’ye düşerken, istihdam oranı %56’dan %70’e çıktı. Kişi başına düşen yurtiçi gelir 2016’dan bugüne 13 bin dolar seviyesinden 15 bin dolar seviyesine yükseldi. Asgari ücret 350 dolardan yaklaşık 550 dolara çıkartıldı.

Özetle, Macaristan ekonomik kriz yaşamayan ve ileri ekonomiler kategorisine doğru ilerleyen bir ülke. Örneğin Türkiye ile karşılaştırıldığında (işsizlik %12, istihdam %45), Macaristan ekonomisinin vasat üstü yönde seyrettiği anlaşılıyor. Orban da bu performansın nimetlerinden faydalanmış görünüyor.

Kültür Savaşı

Orban, Erdoğan, Putin, Kaczyński gibi milliyetçi-muhafazakar çoğunluğa dayalı siyaset yapmayı alışkanlık haline getirmiş sağ-otoriter liderler, seküler azınlığı hedef göstererek kendi kitlesini konsolide ediyor. Seküler-dindar ve kozmopolitan-milliyetçi yarılma hatları üzerinden sürekli tetiklenen bu çatışma “kültür savaşları” olarak tanımlanıyor. Bu sayede sağ-otoriter liderler, seçmenleri için siyaseti ve seçimleri sapkınlarla ahlaklılar arasında yapılan varoluşsal bir tercihe dönüştürüyor.

LGBTQ hareketine karşı “aile değerlerini” koruma, cinsel özgürlüğe karşı ahlakı koruma, dış düşmanlara karşı sınırları koruma, iç düşmanlara karşı asayişi koruma, küresel odaklara karşı milleti koruma gibi birkaç başlıkta kendilerini koruyucu baba olarak siyasal iletişimlerinde konumlandıran bu liderler kültür savaşlarını bu şekilde meşrulaştırıyor. Kültür savaşlarını devam ettirmek isteyen Orban, 3 Mart 2022 seçimleriyle aynı anda çocuklara yönelik cinsel eğitimle ilgili maddeyi referanduma götürdü. Orban böylece seçimi yeniden bir ahlaki tercihe dönüştürdü.

1. Aile izni olmadan okullarda çocuklara cinsel yönelim eğitimi verilmesini destekliyor musunuz?

2. Çocuklar için cinsiyet uyum ameliyatının teşvik edilmesini destekliyor musunuz?

3. Çocukların cinsel içeriklere maruz kalmasını destekliyor musunuz?

4. Çocuklara cinsiyet değişikliyle ilgili görsellerin gösterilmesini destekliyor musunuz?

Bu maddelere gelen destek %41-43 aralığında gerçekleşti. Yasa uyarınca kayıtlı seçmende %50’yi bulamadığı için iptal olan bu maddeler Orban’ın lideri olduğu Fidesz-KDNP’nin kayıtlı seçmende elde etmiş olduğu %35’in üzerine çıkmayı başardı.

Sonuç

Macaristan'da muhalefet usül olarak gereken demokratik prosedürlerin çoğunu hayata geçirmiş olsa da siyasetin rekabetçi özüne uygun olmayan aday tercihi, kültür savaşı ve iktidarın vasat üstü ekonomi ve dış politika performansı Orban'a bir seçim daha kazandırdı.

Etiketler
Macaristan Muhalefet Seçim