İncinen Kadınların Laneti ve Necati Özkan

‘Dostlukların Son Günü’ Gözümün bebeği Selim İleri’ nin 1976 yılında Sait Faik Hikâye Armağanı kazanmış olan öykü kitabının adıdır ; Kitabın adı ...

‘Dostlukların Son Günü’ Gözümün bebeği Selim İleri’ nin 1976 yılında Sait Faik Hikâye Armağanı kazanmış olan öykü kitabının adıdır ;

Kitabın adı , içindeki öyküler, ve yazar edebi güzellikte yarışırlar.

Bu kitap ve Selim İleri kitapları ‘Buzdan ‘ bir hançer gibi yüreğinizi deler geçer ve geride kanamayan yaralarınızla kalırsınız , Selim İleri okuru olmak güzelliklerde kötülük arayanlardan ayırır insanı .

Dostlukların Son Günü, Türk öykücülüğünün dönemeçlerinden biri. sözlerinin ötesine geçemem bu kitapla ilgili .

Selim’in öyküleri gibi edebi değeri olan bir yaşamdan uzağız dostlukların suç ortaklığıyla yer değiştirdiği günleri yaşıyoruz .

Dostluklar yerine suç ortaklıkları ve aynı toplumsal , kamusal suçları işlemiş insanların dayanışmaları var , kırılması zor bir durum demokrasi ile nasıl aşılacak acaba .

Tedirgin ve çaresiz oldukları muhakkak .

Geçenlerde, eşi, sevgilisi , benim gibi dostları dahil , benim bildiğim çok kişiyi aldatmış bir ‘eski arkadaş’ aradı , 15 yıl sonra nedense aklına gelmişim , kendi kalemini bile aldattığı için kendi adıma sitem bile etmedim , görmek ister miyim , sanmıyorum incitmeden kaçacağım , incinsemde, incitmeyeceğim gayretim kendim için.

Buradan hareketle , anladım ki insanlar onları inciten şeyleri görmemeyi , görmezden gelmeyi tercih ediyorlar , oy verirkende acaba böyle mi, Necati Özkan’a sormak isterdim , Özkan sıradan bir adam değil Tele 1 de izledim , assolistler gibi geç saatte çıktı anlattıkları da çok sıradışı değildi ama bir tanesi bilmem ağzından mı kaçtı , korkakların lider olamayacağı olgusu , doğrusu Tuncay Mollaveyisoğlu’ndan cahil cesareti konusu hakkında sorar diye umdum ama konu kısa kesildi, orada kaldı . İnşallah devam eder.

Kadınlar daima cesur olmuşlardır , ve onların üzerinden dönen oyunlar er veya geç sonlanmaya mahkumdur. Siyasi arenada kadın çok önemli , kadın gibi kadın .

Artık çağ kadınların çağı.

İncinmiş kadınların intikamı değil ama lanetinden korkarım , çünkü intikam peşinde değiller yüzyıllardır susuyorlar ama onlarla uğraşanlar iflah olmuyor , kadın kıymeti bilmeyen toplumlar batarken kadına eşidi muamelesi yapan erkeklerin yaşadığı toplumlar kazanıyor yüceliyor .

İntikam alacak belkide mecalleri kalmamış kadınların kalpten söylenmiş lanetli sözleri ise gerçekten korkutur beni.

Siyasette olanlara biraz bu gözle bakalım , erkeklerin ölmüş eşiyle münasebet için olur isteyen parlamento Mısır’de ne oldu gördük , nekrofililerin demokratik hakkı tıpkı günah işleme özgürlüğü gibi davranış bozukluğu .

Baştan söyliyeyim tren raydan çıktığında hangi kompartımanda olduğunuzun ,harem , selamlığın önemi yok onun için özellikle ekranlardan sergilenen kadınların alet edildiği her türlü davranış bozukluğuna çare şart .

Olimpiyatları izliyoruz, spor karşılaşmaları sonuçta , Kadın Voleyball takımı kazanınca göklere çıkarmak , ‘filenin sultanları’ ilan edip sonra ertesi gün kaybedince fazla övdük diye haddini bildirmek davranış bozukluğu değilde nedir !

Bu arada TRT’nin spor karşılaşmalarını anlatacak sunucuları yetiştirememiş olması çok üzücü , karşılaşmaları anlatmak yerine yarışan sporcuların hikayelerini anlatıyorlar. Olimpiyatları dedikodu programına çevirmek de davranış bozukluğu .

Tıpkı ;

Millilik , yerliliğin aptal aptal İtalyan Marka makarnanın buğdayında aranması ,

İngiliz Marka Cipsleri tıkınırken içine çekip, patateste memleket kokusunu hissedilmesi davranış bozukluğu değilde nedir ?

Pandemi yasakları kalkar kalkmaz ‘Ohh Be ‘ diye reklamlar filan doğru davranışlar mı, Eylül’de yeniden kapanınca reklamda ‘Bize Yuh Be ‘ der artık . Bunlar davranış bozukluları değilde nedir ?

Değil diyin özür dileyeyim.

Göçmenlerin bir kısmının nereden kopup geldikleri belli olmazken bazıları iş yerleri kurmuş bizimkileri işe almazken bizimkiler iş beğenmiyor demek davranış bozukluğu değil mi ?

Koskoca Amerika Kıtası 1815 – 1860 arası 5 milyondan biraz fazla göçmen alıyor , 45 yılda , Büyük Britanya, İrlanda, Norveç, Alman eyaletleri ve Prusyadan . Bizim durumumuz ortada , insaf bunun ensar diye savunulacak yanı davranış bozukluğu değil mi,

nitekim Sayın lhan Kesici tweet atarak uyarıyor başımıza gelecekleri , adam planlamadan , boş konuşmayan bir insan ulusal güvenlik diyor ötesi var mı .

Gazetecilik, yazarlık, politikacılığı , iş insanı olmayı , hatta sanatkarlık, oyunculuğu babadan oğula veya kıza geçen kalıtımsal bir hastalık zanneden demokrasi külliyen davranış bozukluğu değil midir ?

Yıllardır ‘Fonsuz Hayat Nedir Bilmedik ‘ ,

Kimseyi incitmek istemem ama Ruşen Bey’in bu fon işine gelene kadar ABD vakfından zor durumdaki yazarlara verilen parayı alıp kendilerini ödül almış ilan edenler olmadı mı , hem rezil hem etkisiz haldeler ayrı konu .

Normal davranışlar mı bunlar ?

Bild gazetesi ortaklığı , Kai Diekmann ruh ikizi filan oluyordu , özetle iş paraya gelince sonsuz bir demokrasi ve hoşgörü ‘iklimi’ yaşatmadılar mı, şimdi Ruşen Bey dillerde !

Anlaşılan herkes ‘Usta’ ‘Hoca’ bu konuda sorun yok ama aykırı olunca olmuyor .

Bozuk davranışlara örneklerden devam edelim ;

Detone bir şakıcıyı binlerce kişinin alkışlayabilmesi ,davranış bozukluğudur , inkar etmek daha beteri .

Eğitimde devletin fırsat eşitliği vermediği çocuklar arasından seçilmiş imtiyazlıların ya da şanslıların diyelim diğer dışarıda kalmış garibanların ‘Fon’ larıyla eğitilip, dil öğrenip sonra kendine bu ayrıcalıkları sunmuş devletle didiştiğini görmek de çok tuhaf geliyor bana , işin temelinde bir davranış bozukluğu var gibi .

Ve öyle bir dönemdeyiz ki kimse yaptığı işten sorumluluk almıyor ,

Sanki bütün işlerin sorumlusu Sayın Cumhurbaşkanı , bu iktidar boyunca herkes evinde emekli gibi oturmuş , suya sabuna dokunmamış , o paralar yalılar yurtdışında yatırımlar hep piyangodan !

Pambık Demirören’in borca aldığı medya ayrı alem , sabahtan akşama 750 milyon duyuyoruz , olmayan parasını onun yerine banka saymış , 750 milyonu birisi almış bu alışverişte aslında tek gerçek bu . Tıp dünyasındaki en önemli icatladan biridir şırınga , bir kadın icadıdır o iğne ile kadınların cıss yapma zamanı .

Etiketler
Necati Özkan