Enflasyon tahminindeki hata ve yanlışlar…

Halk fakirleşiyor, halkı enflasyona ezdirmiyoruz sloganı eşliğinde alım gücü düşüyor, daha az dışarıda yemek yiyor, daha az sinemaya veya tiyatroya gidiyor, durmadan hayat pahalılığı konuşuyorsak ortada sistemik bir hata vardır.

Fiyatlar genel seviyesinin değişimi, daha doğrusu yüzde değişimi enflasyon oranını verir. Özü itibariyle, fiyatlar genel seviyesi enflasyon sepetinde tanımlanmış 409 madde ve alt ürünlerin ortalama fiyat eğilimini gösterir.

Gördüğümüz gibi yüzlerce madde ve onlardan oluşmuş ürün çeşitleri karar vericiler tarafından tanımlanmış ve yıl boyunca da sabit kalan bir özelliğe sahiptir.

Soru şu: Bu sepet ve onun fiyat değişimi tüketicinin omuzları üzerindeki enflasyon yükünü doğru bir şekilde özetliyor mu?

Bu sorunun yanıtı neredeyse tüm ülkelerin istatistik kurumlarının ana sayfasında ve araştırma makalelerinde açıkça verilir… Bizimki hariç.

Hadi başlayalım olayın özünü anlatmaya…

ENFLASYON HESAPLANMAZ, TAHMİN EDİLİR

Bakmayın siz size verilen virgülden sonra iki veya üç haneli sayıların süslü haline… Onların içinde kaynağını çeşitli yerlerde aldığı birçok hata, kontrol ve sunum mekanizması vardır.

Bakmayın siz “Biz bilmem ne kuruluş tarafından denetleniyoruz, dolayısıyla verilerimiz şöyle güzel ve böyle harika” diye konuşanlara…

Veri toplama ve depolamadan onun sunumuna kadar önümüzde planlı ya da istatistiğin özünde olan hatalar vardır.

Bunların başında örneklem hatası gelir. Enflasyon bir tahmin üzerine kurulu olduğu için rastgele seçilmiş tüketici, kiracı ve ilgili birimlere gidilerek fiyat verileri toplanır. Toplanan verilerin oynaklığının da göz önüne alındığında belirli bir güven aralığına göre alt ve üst limitleri belirlenir ve size tüm bu serilerin ortalaması sunulur. Burada örneği yani hanehalkı, kiracı ve diğer ölçüme tabi birimleri seçerken rastgele mi yoksa bilerek, isteyerek mi belirliyoruz sorusunun yanıtını can alıcı noktadır. Aynı ya da alıştığımız marketlere gidiyorsak örneğin, örneklem sorunu yaratıyoruz denir. Bu ise enflasyon verilerinin çok yanlı daha doğrusu aşağıya eğilimli olmasını yaratır.

İkinci ise eğilim hatasıdır. Bu ise verilerin beklenen değerden sapmasıdır. Beklenen değer sandığımız şekliyle uzmanlara sorup yanıtını aldığımız beklenen ya da tahmin edilen enflasyon oranı değildir. Aksine örneklem hatasından daha ciddi olarak piyasa ile geçmiş (tarihi) verilerden elde edilen beklentiler ile tahmin edilen yani bize verilen enflasyon oranları arasındaki farkı gösterir. Çoğu tüketicilerin fiyat artışlarının ürün miktarındaki azalış ve kalitesizlikle gizlendiğini belirtir şikayetleri buna örnektir.

Tüketicilerin günlük, her yerde gördüğü fiyat artışları sonucunda beklentilerinin sunulan verilerden çok farklı olması daha fazla örneklerle anlatılabilir. Zaten yüksek enflayonu yaşayan ekonomilerde, ay içinde birkaç defa piyasaya çıkıp binlerce fiyat verisini toplama yönteminde sistemik bir seçim ve ölçüm hatası ortaya çıkarma olasılığı oldukça yüksektir.

Üçüncü hata yerine koyma, yer değiştirme ya da ikame kaynaklı veri hatasıdır.

Hayatın gittikçe pahalı hale gelmesi dolayısıyla tüketiciler pahalı ürünlerden ucuzlara doğru bir eğilim içinde olurlar. Bu ise fiyatlar genel seviyesindeki değişimin ürün yapısının kesikli doğasından dolayı gerçek yaşam maliyetini ortaya koymada zorlandığını gösterir.

Uzatmayalım…

Kalite değişimi bir önceki hatayı da barındırır bünyesinde. Yani ucuz ürün kategorisi genel olarak kalite açısından da diğer ürünlerden biraz geride gelen ürün türüdür (çoğu zaman tabii). Enflasyon verileri kaliteyi ölçmekten yoksun olduğundan tüketici gruplarına göre ayrı enflasyon oranlarının sanki aynıymış gibi sunulmasının ortaya çıkardığı hatayı da içine alır.

Sondan bir önceki hata ise yeni ve teknolojik ömrü sürekli değişen ürünlerin o an sepete konulmamasının ortaya çıkarttığı eksikliktir. Yıldan yıla değişen enflasyon sepetinin bu dinamik değişimi yansıtamaması da önemli bir karakterdir.

BİLEREK YAPILAN HATALAR

İşte geldik en sonuncusuna…

Halk fakirleşiyor, halkı enflasyona ezdirmiyoruz sloganı eşliğinde alım gücü düşüyor, daha az dışarıda yemek yiyor, daha az sinemaya veya tiyatroya gidiyor, durmadan hayat pahalılığı konuşuyorsak ortada sistemik bir hata vardır.

O da verileri saklamak, enflasyonu düşük göstermek için yapılan planlı bir eylemdir.

Öte yandan önemli bir özelliğe de sahiptir…

Saklanan verilerin başka yöntemlerle bile ortaya çıkarılabilir olması gibi. Hem de basitçe…

Etiketler
Veysel Ulusoy Enflasyon Sinema Tiyatro