​​​​​​​Erdoğan'a yanıt vermesini beklemediğim zor sorular

Recep Tayyip Erdoğan'ın,"Emevi caminde Cuma namazı kılarız" sözü ve"yanlış Suriye politikası" yıllardır "algı operasyonları" ile Ahmet Davutoğlu'na mal edildi ki Gelecek Partisi'ni kuran Davutoğlu gerçeği açıklayınca bu sözü AKP'liler ve yandaşları medya tarafından kullanmaz oldu.

Suriye politikası diyelim ki Davutoğlu'nun yanlış politikasıdır o zaman açık söyleyeyim MHP genel başkanı Devlet Bahçeli'nin bu sözü ne anlama gelmektedir?

"Katil Esad defolup gidesiye kadar yüreğimiz soğumayacaktır. Esad tahtından indirilmeden ne Suriye'de ne Türkiye'de huzur gelecektir. Türk milleti başka seçenek görülmezse Şam'a girmeyi planlamalı, zalimleri yerle yeksan etmelidir. Yansın Suriye, yıkılsın İdlib, kahrolsun Esad…"

Devlet Bahçeli bu sözleri ile Ahmet Davutoğlu'nu resmen aklamaktadır.

Bundan sonra Suriye ve Esad politikası konusunda Davutoğlu'nu eleştirecek olanlar yanına Bahçeli'yi de katmak zorundalar.

Kim haklı, kim haksız?

Değerli okurlarım,

2002-2006 yılları arasında Genelkurmay Başkanlığı yapan Hilmi Özkök, "TSK içindeki FETÖ'cüleri temizlemedi" iddiaları konusunda "O zaman adı "Cemaat" olan Fethullahçılık kanunen suç değildi. Ordudan atmak gibi ağır ceza verilemiyordu" dedi.

- Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İlker Başbuğ'a sordu:

"Çünkü halkımın bilmesi lazım… Dürüst davranmıyor. İnandıklarını sonuna kadar savunacakmış. Ya sen inandıklarını savun da ama dürüst savun. Bir tane boruyu göstermek suretiyle milleti aldatamazsın. Önce şunu anlatman lazım senin…

Kara Kuvvetleri Komutanlığın döneminde, Genelkurmay Başkanlığın döneminde acaba kaç FETÖ'cüyü ihraç ettiniz? Önce bunu anlatması lazım… Söyle, "Şu kadar kişiyi ihraç ettik" de. Aynı şekilde -tabi şu anda rahmetli oldu- Yaşar Paşa döneminde kaç kişiyi ihraç ettiniz? Söyleyin, öyle bir şey yok…"

- Erdoğan'a soruyorum: Sizin döneminizde görev yapan bu Genelkurmay Başkanlarına aynı soruyu neden sormadınız?

- 24. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök: 28 Ağustos 2002 - 28 Ağustos 2006

- 27. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner: 27 Ağustos 2010 - 29 Temmuz 2011

- 28. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel: 29 Temmuz 2011 - 18 Ağustos 2015

- 29. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar: 18 Ağustos 2015 - 10 Temmuz 2018

- Erdoğan'a 2. sorum: 14 Mart 2003 - 28 Ağustos 2014 arasıBaşbakan, bu tarihten 15 Temmuz 2016 tarihine kadar daCumhurbaşkanı olarak Yüksek Askeri Şuralara "Başkanlık" yaptığınız dönemde;

* Kaç FETÖ'cü ihraç ettiniz?

* Kaç Cemaatçi, Tarikatçı ihraç ettiniz?

* İhraç edilen kaç kişiye muhalefet şerhi yazıp, AKP'li belediyelerde işe aldırdınız?

Ve bir tespitim:

Bugün sorumluluk taşıyan görevlerde olan bakanlar, bürokratlar, askerler, polisler, savcılar, hakimler bugün aldığınız kararlar hakkında , "cemaatçileri, tarikatçıları devlete yerleştirdiniz, ihraç etmediniz" diye bilin ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sizleri yarın suçlar…

Ayağınızı denk alın, yasaları eksiksiz uygulayın, kimseye güvenmeyin…

Kim haklı, kim haksız?

Değerli okurlarım,

Tekrar Hilmi Özkök'ün " Fethullahçılık kanunen suç değildi. Ordudan atmak gibi ağır ceza verilemiyordu" sözlerine dönelim.

FETÖ'nün Balyoz kumpası mağduru emekli Askeri Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok dedi ki;

"Sayın Hilmi Özkök, Sizden önce görev yapan Genelkurmay Başkanları Torumtay, Güreş, Karadayı, Kıvrıkoğlu 1988-2003 tarihleri arasında kanunen suçsuz günahsız 120 subay, 261 astsubayı Fethullah Gülen Cemaati üyesi oldukları gerekçesiyle ihraç ederek suç mu işlemişlerdir? Ayıptır yapmayın…"

Nazlı Ilıcak'ın eski eşi Emin Şirin Pensilvanya'daki anısını, "Oradaki konuşmaların hepsine ben şahit oldum" diye şöyle anlattı:

- Nazlı Ilıcak: "Askeri vesayetten ne zaman kurtuluruz?"

- Fethullah Gülen: (Gülümseyerek) "Hilmi Özkök Genel Kurmay Başkanı olduğunda…"

Kim haklı, kim haksız?

Değerli okurlarım,

Gerçekler balçıkla sıvanmaz…

Cumhurbaşkanın uçağındaki sözde gazeteciler bilsinler ki sormadıkları sorular için medya tarihine adları "Yandaşlar mesleklerine ihanet ettiler" diye kara harflerle yazılacaktır.

Ve iktidar sahipleri siyasetçiler görüyorsunuz ki "suçu" hemen emrindekilere atıveriyorlar…

Ama bilsinler ki milleti kandıramazlar…