Erzurum’da yaşanan neydi ay balam?
Erdoğan ve emrindeki İçişleri, İstihbarat unsuru arkasına yaslanıp iyice bir düşünmeli… Türkiye nereye gidiyor? Bir genel seçime mi, bir final kapışmasına mı? Bir seçim kaybetmek dünyanın sonu değil. Yeniden iktidara gelebilirseniz sandıkta bir dahaki teveccüh görüp kaybetseniz bile…
14 Mayıs yaklaştıkça Cumhur İttifakı cenahından kimi odaklardan çirkeflikler gelebileceğini, atraksiyonlarını normal ötesine kaydıracağını sağır sultan bile duymuş ne var ki Erzurum Valisi ile kentin istihbari ve güvenlik yetkilileri duymamıştı zahar!
Ekrem İmamoğlu’nun seçim otobüsü ile havaalanından anıt meydanına geleceğini, burada yurttaşlara sesleneceğini biliyorsunuz… Orada toplanan karşı 200 kişilik grubun da farkında olsanız gerek (Farkında olmalısınız göreviniz gereği)…
Erzurum ile güçlü bağları olan İmamoğlu’nun anıt meydanında yurttaşlara seslenmesinden kıyamet kopmayacaktı. Erzurum’un can ve mal güvenliğinden, huzurundan sorumlu olan yetkililer 200 civarındaki güruhun kaldırım taşı topladığını haber almadı mı? Neden önlemedi? Neden o grubu ellerinde Türk bayraklarıyla İmamoğlu’nu dinlemeye gelen Erzurumlulardan uzak tutmadılar? Emniyet güçleri neden bir tampon kurma ihtiyacı duymadı? Neden kalkanlarıyla taşları engellemek yerine seyrettiler? Bir toma yok muydu o taşkın güruha su sıkacak? Biber gazı yok muydu? Bir mitinge katılanları, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanını-Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayını taşlamak bir hak mı? Meşru bir eylem mi?
Öyle bir güruh ki, İmamoğlu otobüsün içine girdikten sonra otobüs taşlanıyor ve emniyet güçleri seyrediyor! Yurttaşlar yaşlı, çocuk demeden rastgele taşlanıyor!
O GÜRUH DURUMDAN VAZİFE Mİ ÇIKARDI?
Peki, o sırada İstanbul mitinginde konuşan AK Parti Genel Başkanı-Cumhurbaşkanı Erdoğan ne diyor?
-“Dadaş bu Dadaş, o yürü demezse yürüyemezsin!”
Miting öncesinde Kızılay Selçuklu YK Üyesi Ahmet Dağlı sosyal medyasında ne diyor?
-“Şeytan taşlamak isteyen Anıt Meydanı’na gidebilir!”
İstanbul’a hem de iki kez belediye başkanı seçilen, ikinci seçimde 800 bin küsur fark atan İmamoğlu ‘şeytan’ öyle mi? İmamoğlu’nu rakip olmaktan çıkardık zannedenler fena sendeledi. İmamoğlu yine erk için aday. Bu ne korkaklık beyler? Bu ne panik?
200 kişilik taş atan güruh ‘Dadaş’, İmamoğlu’nu dinlemeye gelen binlerce Erzurumlu “Dadaş” değil, öyle mi?
Partisini bir arada tutamayan, bölünmesini önleyemeyen Destici de şöyle buyurmuş:
-“Size Dadaşlar meydanı boş bırakır mı?”
Erzurum’a kara leke sürmeye kalkan o güruh acaba durumdan vazife mi çıkarmak istedi? Görüntüler ortada. Taş atan güruh belli. Yakalanıp ifadeleri alınırsa, kovuşturulursa öğrenecek kamuoyu.
30 YIL ÖNCE, 30 YIL SONRA…
Bakın 30 yıl önce Sivas’ta toplanan bir güruha zamanında müdahale etmeyen güvenlik güçleri, zamanında istihbar etmeyenler, kentin mülki amiri, garnizon komutanı Türkiye’mizin üzerine nasıl bir kara leke sürmüştü değil mi? Madımak’ta yakılan sadece insanlar değildi; memleketin birliğine, huzuruna kast edilmişti. Nitekim hemen izleyen günlerde ayrılıkçı hainler, fırsatçılar başka bir provokasyonla memleketimizi iyice karıştırmak istediler. 3 (Madımak) ve 5 (Başbağlar)Temmuz 1993’₺eki gelişmeleri, terörist saldırıları sağduyu sahibi halkımız birbirine düşmeden savuşturdu.
Otuz yıl sonra Türkiye kritik bir seçimin eşiğindeyken belki de bazı güçler Türkiye’nin aşırı kutuplaşma ortamını fırsat bilip başka bir tezgahın peşine düşmüş olmasın? Şunu mu bekliyorlar yoksa?.. Millet İttifakı mensupları da başka bir yerde Erzurum’da yaşatılanlara cevap veresin ve ortalık iyice karışsın!
Yemezler! Hiç yemezler! Muhalefet, Erdoğan’ı tıpış tıpış evine göndermek istiyor sandık gelir gelmez. Hiç karışıklık istemiyor o yüzden. Muhalefetin meydanlarında o yüzden zaten sadece kalp ve zafer işareti görebilirsiniz…
HER İKTİDAR MUHALEFETİ TADACAK
Erdoğan ve emrindeki İçişleri, İstihbarat unsuru arkasına yaslanıp iyice bir düşünmeli… Türkiye nereye gidiyor? Bir genel seçime mi, bir final kapışmasına mı? Bir seçim kaybetmek dünyanın sonu değil. Yeniden iktidara gelebilirseniz sandıkta bir dahaki teveccüh görüp kaybetseniz bile… “İkinci Adam”-“Milli Şef” İsmet İnönü sandığa razı oldu. Kenan Evren sandığa razı oldu. Erdoğan da razı olacak kaybedince… Soylu da olacak. Türkiye’nin seçimle gelinip seçimle gidilen bir demokrasi olmasını kimse engelleyemez bu saatten sonra.
ÇOK ŞÜKÜR MEMLKETTE GÜZEL ŞEYLER DE OLUYOR
Neyse ki memleketimizde seçim sath-ı mailinde güzel şeyler de oluyor… Sağduyu hepten çekip gitmemiş… İstanbul’da AK Parti Grup Başkan Vekili-İstanbul Milletvekili Adayı Özlem Zengin ile CHP Grup Başkan Vekili-İstanbul Milletvekili Adayı Engin Altay gençlerle birlikte yan yana Gesi Bağları türküsünü söylüyor… İzmir’de Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Tunç Soyer ile AK Parti İzmir Milletvekili Adayı-Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu İzmir Büyükşehir’in düzenlediği Maraton İzmir startında tokalaşıp birlikte güzel fotoğraflar veriyorlar… Erdoğan ve Soylu’nun İstanbul ve İzmir’deki fotoğraflara bakarak bundan sonraki günlerde ağzından çıkan sözlere daha çok dikkat edeceklerini umuyorum. Ki, başkaları da durumdan vazife çıkarmaya kalkmasın. Seçim öncesinde memleketimizin huzuru kaçmasın. Seçmen sandığa güle oynaya bir şenliğe gider gibi gitsin. Sandıktan kim çıkarsa da çıksın mutedil olsun, zafer naraları atarak meydanlara, sokaklara çıkmasın. Zafer düşmana karşı çoktan kazanıldı Dumlupınar’da, 9 Eylül’de İzmir’de, Lozan’da… Şimdi sandıkta yarışacak olanlar birbirine düşman değil aynı memleketin aynı nüfus cüzdanına sahip evlatları, yurttaşları… Sadece birbirine rakipler memleketi yönetmek için, o kadar… Böyle bakıldığında Erzurum’da yaşananlar neydi balam? Sen söyle sahi şaşırıp kalan Dadaş, neydi?
