Altılı Masa’yı Millet İttifakı’na dönüştüren toplantı

Hatta toplumda yüzde 0,25 bile karşılığı olan partilerle de sivil toplum örgütleriyle de Millet İttifakı zemininde buluşması; bir şekilde onların desteğini alması çok yerinde olacaktır.

Altılı Masa’nın toplantısından bir gün önce Gerçek Gündem’deki “Yeter R. Tayyip Erdoğan, yeter!” başlıklı yazımda Altılı Masa’nın 26’sındaki 11. toplantısına bir öneride bulunmuş ve parantez içine alarak şöyle demiştim:

“(Erdoğan'ın ortaya attığı slogandan sonra 6'lı Masa, kuracağı İttifakın adını hiç tartışmasız "Millet İttifakı" olarak belirlemeli, hatta bunu 26'sındaki 6'lı Masa toplantısında karar altına almalıdır. Zaten bu isim geçen defadan yerleşmişti)”

10. toplantı gibi yine 9 saate yakın süren 11. toplantıdan sonra yapılan açıklamayı okur okumaz dikkatimi çekti; Altılı Masa, artık kendisini “Millet İttifakı” olarak niteliyordu. Bu iyi oldu, rasyonel bir karar.

AÇIKLAMADA ÖNE ÇIKAN ÜÇ KONU

Açıklamada öne çıkan üç önemli konu ise şunlar oldu:

1)“Bu toplantımızda 30 Ocak’ta kamuoyuyla paylaşacağımız Ortak Politikalar Mutabakat Metni konusunda da anlaşma sağladık. Yoksullukla mücadeleden kadın haklarına, siber güvenlikten siyasi etik yasasına, kamuda israfla mücadeleden tersine beyin göçüne, savunma sanayinden afet yönetimine, mesleki eğitimden konut ve barınma krizine, uyuşturucuyla mücadeleden esnafımızın sorunlarına, sınır politikamızdan tarıma kadar ülkemizin öncelikli konuları için hazırladığımız somut hedef, politika ve projeleri dokuz ana başlık ve yetmiş beş alt başlıkta topladık. Bu mutabakat metni, Türkiye’nin her alanda artan sorunlarını Millet İttifakı’nın çözeceğinin de ispatıdır.''

2)“Cumhurbaşkanı adayını belirleme konusunda altı siyasi partinin istişare, uzlaşı ve halkın tercihlerini yansıtacak şekilde çalıştığını buradan duyurmak isteriz.”

3)“Türkiye, hukuksuzluk, kanunsuzluk ve başıbozuklukla hareket eden bir hükümet tarafından yönetilmektedir. Bu çerçevede, Anayasa ve kanunda hiçbir tereddüte yer vermeyecek kadar açık bir şekilde düzenlenmiş olan hükümler uyarınca, TBMM yenileme kararı almadığı müddetçe, Sayın Erdoğan’ın 14 Mayıs’ta yapılacak olan seçimlerde bir kez daha aday olması mümkün değildir.”

ÖNE ÇIKAN HUSUSLARDAN NE ANLIYORUZ?

Üç önemli konuya ilişkin açıklamadan şunları anlıyoruz:

Birincisi, 2018 seçimlerindeki Millet İttifakı genişlemiş oldu. Altılı Masa’daki partiler artık Millet İttifakı’nı oluşturuyor. İkincisi, Altılı Masa’daki liderler ortak cumhurbaşkanı adayı konusunda istişare ederken seçmenin tercihlerinin dikkate alınacağının vurgulanması oldukça önemli. Bu da en optimal, en kazanmaya yakın ismin adaylaştırılacağı hususunda güven veriyor.

30 Ocak’tan sonrası artık ortak adayın karargah binasının tutulması ve tefrişine başlanması ve açıklanan ortak programın iletişim araçlarıyla seçmene ulaştırılması sürecinin açılması demektir. Ortak adayın karargah binası belki de tutulmuş ya da belirlenmiştir. Yani 30 Ocak’tan itibaren artık Millet İttifakı açısından ortak aday dışında her şey hazır olacaktır. Millet İttifakı’nın kazanacak bir optimal adayla seçime gideceği, iyi hesap yapacağı hususunda artık daha iyimserim. Çünkü Millet İttifakı’nın hata yapma lüksü yok. Hatasız ilerlendiği takdirde parlamento çoğunluğu da 13. Cumhurbaşkanlığı da Millet İttifakı içinden çıkacaktır.

ERKEN SEÇİM TEKLİFİNİ KEŞKE MUHALEFET GETİRSE

Bu noktada Millet İttifakı’na başka bir önerimi yineleyeceğim; gelin, erken seçim teklifini siz getirin TBMM’ye ve Cumhur İttifakı sizin teklifinize “evet” desin! Ya da onlar getirsin, siz “evet” deyin. Çünkü Erdoğan’ın sandıkta yenilmesi Türkiye’nin demokrasisinin taşlarının yerine oturması açısından son derece önemli. İşte o zaman siyasetin tadından yenmez! Millet İttifakı’nın atacağı bu adım karşı tarafı şaşırtacak, demoralize edecek, demokrasiden yana olanlara ise bilakis moral üstünlük verecektir. Hava dönecektir.

MİLLET İTTİFAKI KUCAKLAYICI OLMALI

Bir de şunu belirtmek istiyorum: Öteden beri koalisyonları kötüleyerek yürüyen Erdoğan ve partisi sonunda bir çeşit seçim öncesi koalisyon olan ittifaka mecbur kaldı! Buna tükürdüğünü yalamak deniliyor Türkçemizde. Şimdi de AK Parti yine MHP, BBP, VP, HÜDA-PAR ile yürüyor. Resmen olmasa da fiilen beşli bir seçim öncesi koalisyonu. Zamanla resmileşebilir de. O yüzden Erdoğan’ın “bana karşı hepsi birleşti, onlar yamalı bohça vb.” argümanı boşa çıktı. Millet İttifakı’nı oluşturan altı partinin o yüzden bir arada olmayı gururla savunmaması için hiçbir neden yok. Hatta toplumda yüzde 0,25 bile karşılığı olan partilerle de sivil toplum örgütleriyle de Millet İttifakı zemininde buluşması; bir şekilde onların desteğini alması çok yerinde olacaktır.

Etiketler
Altılı masa İttifak Millet İttifakı