6’lı Masa’nın vites yükseltmesinin zamanı geldi

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem için bir araya gelen altı parti lideri dördüncü kez Gelecek Partisi’nde bir araya geldi. Yedi buçuk saatlik buluşmada genel başkanlar 10 maddelik “Temel İlkeler ve Hedefler” metnini imzalayarak kamuoyuna açıkladılar.

10 maddelik açıklamanın vurgusu şu başlıklaraydı: 1) Parlamenter sistem, 2) Özgürlükçü kamu düzeni, 3) Çoğulcu, katılımcı, özgürlükçü demokrasi, 4) Düşünce, ifade ve basın özgürlüğü, 5) Din ve vicdan özgürlüğü, 6) Yargı önünde hesap verilirlik, 7) Sosyal devlet ve gelir adaleti, 8) Üretim ve istihdam odaklı ekonomi, 9) Siyasi etik reformu, 10) Etkin ve itibarlı dış politika.

PERİYODU SIKLAŞAN, SOMUT VAATLER ORTAYA KOYAN BİR MASAYA DOĞRU

6’lı Masa’nın açıklaması bu defa daha ayrıntılı ve somut oldu. Ancak genel başkanlara önerim, bundan böyle ayda bir değil de önce 15’te bir, giderek belki 10 günde bir toplanmaları ve kamuoyuna her toplantı sonrasında somut vaatlerini açıklamaları. Tabii bunun için her başlıkla ilgili, her önemli vaatle ilgili partilerin temsiliyle oluşacak alt komisyon gereksinimi var.

Bu tempoyu niçin öneriyorum? Birincisi, seçmen, halk artık bu iktidarla gitmediğinin, tıkanmanın, çıkışsızlığın farkında. Hayat pahalılığı, işsizlik, özellikle eğitimli genç işsizlik, yüksek enflasyonun hiper enflasyona doğru ilerlemesi, atanamayan öğretmenler, EYT, 3600 gösterge, özgürlük ve demokrasi açığı, basın özgürlüğü, yargıdaki sorunlar, ortak akıl ve istişareden yoksunluk, meclisin fiilen neredeyse devre dışı olması, aşırı kutuplaşma, dış politikadaki savrulmalar vb. sorunlar herkesin malumu. 6’lı Masa, Türkiye’nin Masası ise artık bu sorunlara neşter vurup çözüm bulacak muhalefeti temsil ediyor. O nedenle, artık 6’lı Masa ana başlıklara, sorunlara ilişkin somut çözüm önerilerini seçmenle paylaşma sürecine geçmelidir. Bu bağlamda 10 maddelik Temel İlkeler ve Hedefler açıklaması çerçeve olarak yerindedir ve fakat altının hızla doldurulması; yuvarlak-çerçeve cümlelerin yerini somut vaatlerin alması kaçınılmazdır. İkincisi, geçen haftanın yarısını Ankara’da geçirdim. CHP Genel Merkezi’nin ve TBMM’nin koridorlarında edindiğim izlenim, iktidarın zamanından önce seçime gidebileceği ihtimalinin de olduğu yönünde. 2022’nin Kasım ayına göre bu ihtimalin kanımca 2023 Nisan-Mayıs aylarında daha güçlü olduğunu düşünüyorum, çünkü baharda hem yeni seçim yasası geçerli olacak hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üçüncü kez aday olması tartışmaları aşılacak.

YAKICI İKİ MADDE ÇOK ÖNEMLİ

6’li Masa’nın çalışma temposu, ritmi artarken bilhassa 10 madde içinde şu iki madde büyük önem taşıyor: “Sosyal devlet ve gelir adaleti” ile “Üretim ve istihdam odaklı ekonomi”. Halkın adeta canhıraş feryat ettiği, canını acıtan ekonominin genel gidişatı koşullarında; işsizlik, enflasyon, hayat pahalılığına ilişkin muhalefetin somut vaatleri büyük önem taşıyor.

6’lı Masa, örneğin EYT meselesini nasıl çözecek? Aşamalı bir planla beş yıla yayarak mı? Nasıl bir garanti verecek? 3600 ek gösterge nasıl ve ne zaman hayata geçirilecek? Emeklilere bayram ikramiyeleri enflasyona göre ayarlanacak mı? Asgari ücret ve emekli maaşlarının kriterleri ekonominin ve geçim koşullarının gerektirdiği standartlara nasıl getirilecek? Öğrencilerin kredi borçları ne olacak? Eğitimli genç işsizlere nasıl bir çare bulunacak? Sanayideki ara eleman sorunu nasıl halledilecek? Türkiye’den, araştırma-eğitim ve devlet hastanelerinden kaçan hekimlerin memlekete dönmesi için ne yapılacak, kamudaki uzman hekim açığı nasıl kapatılacak? Milli eğitim okulları okul öncesi eğitimden liseye kadar yeniden nasıl ihya edilecek? Yurttaşların özel okullara ve özel hastanelere neredeyse mecbur hale gelmesinin önüne nasıl geçilecek? Üniversite özerkliği sağlanacak mı, tabela üniversiteleri yerine güçlü devlet üniversiteleri nasıl hayata geçirilecek? Gittikçe daralan ekilebilir tarım alanlarının daha da daralmaması ve tedrici de olsa genişlemesi için nasıl bir önlem alınacak? Keza hayvancılığın canlanması için, meraların açılması için hangi önlemler alınacak? Bölgelerarası dengesizlik nasıl bir planlamayla giderilecek? Teknolojideki ve bilişim alanındaki gelişmelere nasıl ayak uydurulacak?

TEK SES VERMESİ GEREKEN 6’LI MASA BİR KOALİSYON

Bu sorular çoğaltılabilir. 6’lı Masa’da yer alan her partinin programında bu sorulara karşılık gelecek çözüm önerileri de var. En azından CHP’nin dersinin iyi çalıştığını biliyorum Prof. Fethi Açıkel koordinasyonundaki program taslağı yazımında. Fakat Türkiye’nin Masası’nın mutabık kaldığı, bir yerde seçim öncesi koalisyonun, ortaklığın önerileri gerekli bu aşamada. Yani uzlaşmaya dayalı vaatler manzumesi… Çünkü 6’lı Masa’daki hiçbir partinin tek başına iktidara gelme olanağı gözükmüyor. Zaten öyle bir ihtimal olsaydı 6’lı Masa’ya da gerek kalmazdı.

6’lı Masa’nın dördüncü toplantısıyla ilgili son notlarım şunlar olsun… Belki de bu geniş ittifakın içinde küçük partilerin katılımıyla bir ittifak daha olabilir. DEVA, GELECEK, SP ayrı ama 6’lı Masa’daki diğer partilerle bağlaşıklık halinde seçime girebilir. Bunu neden öngörüyorum bir ihtimal olarak; çünkü bu üç partinin anketlerdeki karşılığı yer yer yüzde 7 oluyor, belki de seçim yaklaştıkça geçebilir de. Ancak daha köprülerin altından çok su akacak. Bu arada, 6’lı Masa’daki her bir partinin toplumla helalleşmesi gerekiyor. Örneğin, Davutoğlu’nun geçmişteki Suriye politikasından dolayı yapacağı özeleştiri önemlidir. CHP’nin arşivi Davutoğlu eleştirileriyle doludur. Dış politikada da, her konuda da 6’lı Masa ortak bir ses çıkarabilmelidir. Öte yandan bu masanın “sol tarafı” eksik gözüküyor. Belki de kervan yolda dizilecek. Ekonomiyi, dış politikayı, kamu yönetimini, üniversiteleri, tarım ve hayvancılığı perişan eden “AK Parti düzeni”ne karşı olanların ümidi 6’lı Masa’da. Bu çerçevede masanın “Türkiye’nin Masası” haline gelmesi, kapsayıcı olması; AK Parti’nin tahribatının ardından restorasyonu gerçekleştirip Cumhuriyeti ikinci yüzyılına taşıma iddiası ortaya koyması bekleniyor.

ALTI LİDERİN SORUMLULUĞU BÜYÜK

Kısacası, altı genel başkanın Türkiye’ye karşı sorumluluğu çok büyük. İnanıyorum ki hepsi de bu sorumluluğun idraki içindedir ve sorumluluklarının gereğini yapacaklar, derslerini iyi çalışarak Türkiye’yi esenliğe çıkaracaklardır. Altı genel başkanın AK Parti’yi muhalefete düşürmesi, Erdoğan’a muhalefeti tattırması Türkiye’nin demokrasisine de önemli bir katkı olacaktır. Türkiye, otoriter bir yönetime kaysa da seçimle gelinip seçimle gidilen bir ülke olarak dünyada yeniden saygın bir yere gelecektir.