Sri Lanka seyahatinden notlar

Bizden çok uzakta bir ülkeden bahsedeceğim bu yazıda. Kültürel olarak bizden çok farklı insanların yaşadığı bir coğrafyadan, Sri Lanka’dan.

Arkadaşımla birlikte hangi ülkeye gitsek diye düşünürken Sri Lanka uçak biletlerinin uygun olduğu bir tarih aralığını keşfetmemizle seyahatimizi planladık. Biletleri aldıktan sonra kapıda vizeyle uğraşmamak için online olarak ETA vize başvurusu yaptık. Vize onayı aldığınıza dair sonuç 24 saat içinde mailinize geliyor. Online vizeyi aldıktan sonra sınır kapılarında hiçbir sorun yaşamadan seyahatinizi gerçekleştirebiliyorsunuz. Konaklama rezervasyonunu da yaptıktan sonra geriye sadece uçağa binip gitmek kaldı.

Bir ada ülkesi olan Sri Lanka, farklı bir Asya ülkesi deneyimi yaşamak isteyenler için birebir. İnsanlar oldukça yardımsever ve güler yüzlü. 1 haftalık seyahatimiz boyunca kavga eden veya tartışan tek bir kişiye dahi denk gelmedik. Ülkede ekonomi oldukça kötü durumda. En çok kazandıran meslek göründüğü kadarıyla tuktuk şoförlüğü. 1 kilometre başına 100 Sri Lanka rupisi alıyorlar. Elbette pazarlığa açıklar. Eğer fiyatı çok bulup vazgeçerseniz, sizi yolcu olarak almak için çok fazla indirim yapıyorlar. Çünkü tuktuk sayısı gerçekten fazla. Sayısı fazla olmamakla birlikte taksimetresi olan tuktuklar da var. Ancak tutumlu davranmak isterseniz şehir içi otobüs oldukça uygun. Ayrıca şehir içinde trenle de seyahat edebilirsiniz.

Gangaramaya Tapınağı

Araçlardan bahsetmişken Sri Lankalıların şoförlüğünden bahsetmeden geçmek olmaz. Neredeyse tüm şoförler, araçları çok hızlı kullanıyor. Birbirlerinden korna çalarak yol istiyorlar ve yol verilmediğine de hiç şahit olmadık. Hiçbir şoför, bir diğeri onun önüne geçti diye sinirlenip trafikte kavga çıkartmıyor. Çünkü bir başka zaman o şoför de hız yapıp yol istediğinde diğerleri ona yol veriyor. Kendi aralarında böyle ilginç bir trafik kültürü oluşturmuşlar.

Öte yandan Sri Lanka’da trafik soldan akıyor. Bu nedenle otobüsü yanlış yerde beklediğimiz çok oldu ve buna bir türlü alışamadık diyebilirim. Ayrıca karşıdan karşıya geçerken daha fazla gerilim yaşadık çünkü aracın ne taraftan geleceğini bilsek de yılların alışkanlığı olarak kafamız diğer yöne dönüyordu 😊

Elle yemek yeme kültürünün oldukça yaygın olduğu Sri Lanka’da sokaklarda, parklarda insanları elleriyle yemek yerken görebilirsiniz. Yerel yemeklerini denemeyi çok istesek de aradığımız hijyenik ortamı çok fazla restoranda bulamadığımız için bunları tadamadık. Viral olan sokak yemeği videolarından sonra sağlığımızı riske atmamak için belirlediğimiz birkaç kahve zinciri ve restoranlar dışında yemek yemedik. Su alırken de kapağın üzerinde jelatin olmasına dikkat ettik. Jelatinsiz su almadık ve asla çeşme, musluk vb. sulardan içmedik. Elbette Sri Lanka’ya gitmişken meşhur çayını içmeden dönmek olmazdı. Çay fabrikasına gittik, bize çayı topladıkları andan itibaren nasıl işlemlerden geçirdiklerini tek tek anlattılar. Daha sonra çay tadımı yaptık ve en beğendiklerimizden ülkemize götürmek için satın alarak oradan ayrıldık.

Sri Lanka doğasıyla büyüleyen bir ülke. Ancak bu güzel doğa maalesef yeterince iyi korunmuyor. Sokaklarda çöp konteyneri yok. Elimizde pet şişe çöplerini saatlerce taşıdığımız oldu çünkü gerçekten bir tane bile konteyner yoktu. Eğer şanslıysanız bir büfenin yanına konulmuş ufak çöp kovalarına denk gelebilirsiniz. Ancak o da her büfede bulunmuyor maalesef. İnsanlar çöplerini yerlere veya ağaç kenarlarına atıyorlar. Bu kadar fazla atık doğayı fazlasıyla kirletiyor ve kokuya da neden oluyor. Bazı sokaklarda dayanılmaz bir koku vardı.

Ranawana Royal Tapınağı

İnsanlar turistlere meraklı gözlerle bakıyorlar ancak kesinlikle ürkütücü değil. Ülkelerinde turist görmekten memnunlar. Eğer bu ülkeye giderseniz otobüslerin içinden size el sallayan çok sayıda Sri Lankalı göreceğinizi garanti edebilirim. İngilizce bilmeyen bir Sri Lankalıya neredeyse rastlamadık. Birçoğu gayet iyi İngilizce konuşuyor. Sadece aksan farklı olduğu için bazen anlaşmakta güçlük yaşanabiliyor. Bunun yanı sıra fiyatlar Türkiye’ye göre uygun denilebilir. Bin Sri Lanka rupisi yaklaşık 84 Türk lirası. 1,5 litrelik pet şişe su 120 rupi. Ortalama 100 lira ile bir kahve ve kruvasan yiyebilirsiniz. Alkollü içecek içmek isterseniz bir kokteyl ortalama 100 lira civarında. Sigara ise oldukça pahalı. Bir paket sigara 200 liradan başlıyor ve 300 lirayı aşan fiyatlara da sigara mevcut. Belki pahalı olduğu içindir ki sokaklarda sigara içen insan sayısı yok denecek kadar az.

Nine Arches Köprüsü

Gelelim Sri Lanka’nın onlar için ibadet bizim için ise turistik tapınaklarına. Hindu tapınakları daha şatafatlı ve renkli, Budist tapınakları da bir o kadar güzel. Tapınaklara ayakkabıyla girmek yasak. Yerli halk çıplak ayakla geziyor ancak turistlerin çorapla girmesine müsaade ediyorlar. Bacaklar ve omuzların gözüktüğü kıyafetlerle de birçok tapınağa girilmiyor. Girişte size bağlamalı kumaş veriyorlar, o şekilde girebiliyorsunuz.

Sri Kailawasanathan Swami Devasthanam Kovil Tapınağı

Bu konuda gönlümüzü fetheden bir tapınak oldu. Elbiseyle giremeyeceğimizi düşündüğümüz Kelaniya Raja Maha Vihara tapınağının girişinde “Böyle içeri girebilir miyiz” diye sorduğumuz kişi bize, “İçeriye girmek için kalbinizin temiz olması yeterli” cevabını verdi. Böylece içeri girdik ve burada da bize ibadetlerinin detaylarını ve ritüellerini oldukça içten bir şekilde göstererek anlattılar. Gezdiğimiz diğer tüm tapınaklardan da büyülenerek ayrıldık.

Kelaniya Raja Maha Vihara

Sri Lanka’da başkent Kolombo’nun yanı sıra Galle, Kandy ve Ella şehirlerini dolaştık. Kolombo ve Galle, sahil kentleri olduğu için havası bambaşka. Fazlaca turist çeken iç kesimdeki Kandy ve Ella şehirlerini de sevdik ancak sahil kentlerine göre belki ışıklandırma eksikliğinden bize tekinsiz geldiği için akşam geç saatlere kalmadan otelimize döndük. Ancak Sri Lanka’nın genel olarak güvenli bir ülke olduğunu söylemek mümkün.

Galle / Sri Lanka

Sözün özü; içten, sıcakkanlı ve iyi insanların olduğu, yemyeşil doğasıyla sizi içine alan bu tatlı Asya ülkesini görmek isteyen ve Sri Lanka seyahati düşünenlerin daha fazla düşünmeden gitmesini öneririm.