Kılıçdaroğlu, ‘uyuşturucu baronlarını seyrettiler’ dedi: Mafya kimlerle işbirliği yaptı, nasıl güçlendi?

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, uyuşturucu baronlarını hatırlattı ve “Bu ülkeyi yönetenler sadece seyrediyor” dedi. Ancak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu başta olmak üzere devletin kritik noktalarındaki isimlerin sadece seyretmeyip çarkın dişlileri olduğu iddiaları vardı.

Kılıçdaroğlu, ‘uyuşturucu baronlarını seyrettiler’ dedi: Mafya kimlerle işbirliği yaptı, nasıl güçlendi?

Türkiye, uyuşturucu baronlarının, suç örgütü liderlerinin, kara paralarını devasa cirolara sahip iş insanlarıyla akladığı, pasaport çıkarıp ellerini kollarını sallayarak giriş çıkış yaptıkları, çete mensuplarının kanlı hesaplaşmalarını gördüğü bir ülke haline geldi.

İstanbul’un en işlek caddelerinde uyuşturucu baronları birbirlerini kurşunlarken, uluslararası suç örgütünün mensupları, İçişleri Bakanlığı’na bağlı birimlerin verdiği özel plakalarla, korumalarla yollarda geziyordu. Kanlı hesaplaşmalar sokak ortasında görülürken, ülke milyonlarca dolarlık uyuşturucu ticaretinin merkezi olarak da görülmeye başlandı.

Bu kirli ve çürümüş denklemin içerisinde, devletin üst düzey isimleri, kimi polisler ve yargı mensupları da vardı.

DEVLETİN KİLİT NOKTASINDAKİ İSİMLER VE UYUŞTURUCU BARONLARI

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün yaptığı konuşmada, Türkiye’nin uyuşturucu baronlarının merkezi haline geldiğini hatırlattı. Kılıçdaroğlu, “Kendi çıkarları için Türkiye'de hesaplaşıyorlar. Birbirlerine silah çekiyorlar, birbirlerini öldürüyorlar. Bu ülkeyi yönetenler sadece seyrediyor” dedi.

Ancak, devletin önemli kademelerindeki isimler, bu kirli düzeni sadece seyretmedi, aynı zamanda çarkın dönmesine de göz yumup yardımcı oldu. Başta muhalefet cephesi olmak üzere, düzenin içinde yer alan suç örgütleriyle yan yana gelen kişilerin de bu kirli çarkın içerisinde olduğu iddia edilen isimlerden biri İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ydu.

DÜZENİN İÇİNDEN ÇIKAN PEKER’İN İFŞALARI VE FETÖ BORSASI VE BATAKLIK’TAN ÇIKANLAR

Hakkında yakalama kararı bulunan ve bir dönem AKP’li birçok isimle birlikte iş yaptığını kabul eden Sedat Peker, geçen yıl başta Soylu olmak üzere önemli isimlerle ilgili ifşalar ve iddialarda bulundu.

Soylu’nun uyuşturucu baronları, suç örgütü liderleri, FETÖ Borsası kurduğu ve kara para akladığı söylenen kişilerle aynı çarkta olduğuna dair iddialar vardı.

FETÖ Borsası’nın kuran ilk kişi olduğu iddia edilen ve Paramount Otel’e tankla girdiği söylenen Ekba Holding’in sahibi Cihan Ekşioğlu’na koruma tahsis eden kişi Soylu’ydu. Ayrıca, Ekşioğlu’nun şirketiyle Soylu ailesinin şirketi de komşuydu: Soylu'nun kuzeni Mehmet Soylu, Ekşioğlu'nun İstanbul Akmerkez iş merkezinde yan yana ofislerde faaliyet yürütüyorlardı.

“CUMHURİYET TARİHİNİN EN BÜYÜK OPERASYONU” DEDİ, İÇİNDEN KENDİSİ ÇIKTI

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 30 Haziran 2020 tarihinde, Cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonlarından "Bataklık"ın başlatıldığını duyurdu. Uyuşturucu baronları Nejat Daş ve Çetin Gören’in de bulunduğu 74 kişi gözaltına alındı. Ancak aradan geçen 3 yılda, Bataklık’ta tek bir tutuklu kalmadı. Bataklık iddianamesinde, uyuşturucu ağında bulunan devlet görevlilerinden, emniyet ve yargı mensuplarına kadar birçok ilişki ağından bahsedildi.

Öte yandan, Bataklık operasyonunda gözaltına alınan, iddianamede uyuşturucu parasını aklayan şirketler arasında gösterilen Yeniköy Motors'un sahibi Nevzat Kaya hakkında Süleyman Soylu iddiaları vardı.

Nevzat Kaya, Bataklık operasyonu kapsamında gözaltına alınmış, 6 Temmuz’da 2020’de tutuklanmış ancak 4 gün sonra serbest bırakılmıştı. Peker’in iddiasına göre, Nevzat Kaya'nın kendi bindiği arabada Süleyman Soylu'nun oğlu Engin Levent Soylu'ya ait 'tahsisli plaka' vardı. Bir diğer çarpıcı iddia ise Engin Soylu'nun Nevzat Kaya'ya 5 milyon dolar karşılığında Bataklık operasyonu dosyasından ismini çıkarabileceği teklifinde bulunduğuydu. Nitekim Nevzat Kaya milyonlarca dolarlık delillere rağmen 4 gün içerisinde serbest kalmıştı.

Ayrıca T24 yazarı Tolga Şardan, Nevzat Kaya ile Soylu ve oğlunun sık sık telefonla görüştüğünü, Bataklık operasyonu öncesinde Soylu’ya Emniyet tarafından bilgi verildiği ve telefon görüşmelerinin dosyaya konulmadığını yazmıştı. Şardan ayrıca, Kaya’nın ifadelerinde Soylu’nun oğlu Engin Levent Soylu’nun Ataköy Sea Pearl’daki evine yaklaşık 1,5 milyon dolar harcadığını, Bakan’ın kuzeni Mehmet Soylu’nun aldığı Range Rover aracın bedelinin yarısını kendisinin ödediğini belirtmişti.

TEK BİR TUTUKLUNUN KALMADIĞI 4.9 TONLUK KOKAİN DAVASI

Sedat Peker’in, 4.9 tonluk kokainin rotasının Türkiye olduğunu söylediği eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar ve AKP İzmir Milletvekili Binali Yıldırım’ın armatör oğlu Erkam Yıldırım’ı işaret eden paylaşımları da dikkat çekiciydi. Peker, Erkam Yıldırım’ın kokain yakalanmasından sonra Venezuela’ya yeni rota kurmak için gittiğini, uyuşturucunun Türkiye’ye girişinin ardından yatlarla dağıtıldığını iddia etti. Peker, iddialarının devamında ise İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Ağar’ı işaret etti.

Peker’in açıklamalarından 16 ay sonra ise Buenaventura Limanı’nda yakalanan 4.9 tonluk kokain üzerine Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. 50 milyon Euro’luk 4.9 ton kokainin Kolombiya’da yakalanmasından 2 sene sonra ise 71 sayfalık bir iddianame hazırlandı. Bu süreçte 14 kişi gözaltına alınıp tutuklandı. Ancak tutuklanan şüpheliler, ikinci duruşmada serbest bırakıldı. İddianamede, Kolombiya’da yakalanan uyuşturucunun alıcısının MK Kimyevi şirketinin sahibi Murat Karabaş olduğu ifade edildi.

İddianamede, Peker’in Erkam Yıldırım, Mehmet Ağar ve Süleyman Soylu iddialarını akıllara getiren ayrıntılar vardı.

4.9 tonluk kokainin alıcısı olduğu söylenen Karabaş’ın, yurt dışından gelen kokainden elde edilen gelirini 300 bin lirasını polislere verdiğini, örgüt üyelerinin “mal paylaşımından” dolayı bu durumdan rahatsız olduğuna dair konuşmalarına yer verildi.

Kokain ticaretinde polislerle de iş tuttuğuna dair ayrıntıların yer aldığı iddianamede, örgüt lideri olarak bahsedilen Karabaş’ın, uyuşturucunun dağıtımında ve temininde beraber hareket ettiği kişilere “Benim arkamda devlet var” dediği de ifade edildi. İddianamede, örgüt içerisinde yer aldığı ifade edilen Ercan Oğuz’un ise 4.9 tonluk kokainin alıcısı Murat Karabaş ile olan konuşmasında bir bakanla olan iletişiminden bahsetmesi ise dikkat çekiciydi. O Bakanın kim olduğuna dair ise bir soruşturma yapılmadı!

SIRP SUÇ ÖRGÜTÜ LİDERİ KURŞUNA DİZİLDİ, SAĞ KOLU PLAKA SÖKTÜ

Türkiye, suç örgütü liderlerinin birbirini sokak ortasında, caddelerde kurşuna dizip infaz ettiği bir ülke oldu. Bunun en büyük örneklerinden biri de 8 Eylül 2022’de İstanbul’un en işlek yerlerinden olan Mecidiyeköy’de yaşandı.

Sırp Skaljari Suç Örgütü’nün lideri Jovan Vukotiç’in sağ ön koltuğunda, hamile sevgilisi ve çocuğunun arka koltukta oturduğu aracın yanına bir motosiklet yanaştı. İki kişinin olduğu motosikletten, sağ ön koltukta oturan Vukotiç’e defalarca ateş edildi. Vücuduna kurşunlar isabet eden Vukotiç, aracın kapısını açtı ve yere yığıldı.

Skaljari lideri Vukotiç, Süleyman Soylu’nun, 2018 yılında sınır dışı etmekle övündüğü biriydi. Ancak Vukotiç’in, 2018 yılında sonra elini kolunu sallayarak Türkiye’ye geldiği, oturum izni dahi aldığı ortaya çıktı. Vukotiç’e oturum izni ise Soylu’ya bağlı birimler tarafından veriliyor.

Skaljari liderinin öldürülmesine yönelik hazırlanan iddianamede dikkat çeken bir ayrıntı da Vukotiç’in şoförü Emre Karaağaç’ın suikast sırasındaki eylemleriydi. İddianamede Karaağaç’ın, suikastı gerçekleştirenlerle işbirliği içerisinde olduğu, Vukotiç’in bulunduğu araca GPS cihazı yerleştirilmesinde yardım ettiği ifade edildi.

Karaağaç’ın, suikastın gerçekleşmesinin hemen ardından cep telefonlarını kırıp atması ve WhatsApp-Signal uygulamalarını silmesi dikkat çekiciydi. Ayrıca Karaağaç, Vukotiç can çekişirken bulundukları aracın plakalarını da sökmüştü. Karaağaç, aracın plakalarını sökmesini, “olayın şoku üzerine yaptım” şeklinde açıkladı. Plakaların sökülmesi, akıllara suç örgütü liderinin kullandığı aracın özel tahsisli olup olmadığı sorusunu getirdi.

Kemal Kılıçdaroğlu, uyuşturucu baronlarının Türkiye’yi merkez haline getirdiğinden, suç örgütlerinin kanlı çatışmalarını gerçekleştirdiğinden ve iktidarın buna seyirci kaldığına dikkat çekiyordu.

Ancak son yıllarda suç örgütü liderlerinin ve uyuşturucu baronlarının adli dosyalara geçen olaylarında, Süleyman Soylu’nun ve ona bağlı birimlerdeki bazı kişilerin sadece seyirci kalmadığı, kirli çarkın dişlilerinden biri olduğuna dair ciddi iddialar ve bulguların olduğu görülüyordu.

Etiketler
Kemal Kılıçdaroğlu Uyuşturucu Suç örgütü Süleyman Soylu