'Bahçeli'nin bu skandala sessiz kalacağını hiç sanmam!'

Sözcü yazarı usta gazeteci Emin Çölaşan, gündeme bomba gibi oturan AA tarafından servis edilen Öcalan mektubunu değerlendirdi.

'Bahçeli'nin bu skandala sessiz kalacağını hiç sanmam!'

Emin Çölaşan bugünkü yazısında, "İktidar İstanbul'u yitirmekten korkuyor. O yüzden de, can simidi olarak Apo'ya sığınmaktan başka çare bulamadı." dedi.

Emin Çölaşan'ın yazısından ilgili bölüm şöyle:

Sevgili okurlarım, İstanbul seçimi Türkiye'nin bir numaralı gündemi oldu. Ekrem Bey'in kazanmaya çok yakın olduğu, Binali Bey'in ise siyaset sahnesinde çok büyük yara alıp saf dışı kalacağı artık iyice görülüyor.


İktidar partisi bu olasılığı yok edip kendi paçasını kurtarabilmek amacıyla bir sürü atraksiyon yapıyor!


Bunu yaparken anayasa ve yasaları açıkça ve göz göre göre çiğnemekten kaçınmıyor.
Şimdi baktılar ki pabuç pahalı ve İstanbul elden gitmek üzere, Apo'yu bile kullanmaya giriştiler…


Çünkü İstanbul'u da yitirdikleri takdirde mahvolacaklarını biliyorlar.
Birileri belki diyecektir ki “Seçim bu kardeşim, birileri kazanır birileri kaybeder. Bundan daha doğal bir şey olabilir mi!”


Elbette olamaz ama siz gelin de bunu bizim iktidarın sergilediği tutumla bağdaştırın bakalım!

★★★

Pazar günü İstanbul'da yaklaşık 10 milyon seçmen oy kullanacak. Hiçbir adayın ötekine milyonlarca, yüz binlerce fark atması söz konusu değil. Seçimi kazanan az farkla kazanmış olacak.


İşte bu durumda İstanbul'da yaşamakta olan ve sayısını kimsenin bilemediği Kürt kökenli vatandaşlarımızın kullanacağı oylar önem kazanıyor. AKP iktidarı şimdi bu Kürt oylarının peşinde…


Ve her biri, şimdiye kadar umursamadıkları Kürtlere yağcılık ve yalakalık yapmaya, Kürt oylarını AKP'ye devşirmeye çalışıyor.

★★★

Şimdi gelelim işin rezalet boyutuna…
Türkiye bugüne kadar rezaletin, hukuk tanımazlığın böylesine tanık olmamıştı.
Bunu da görmüş olduk.


Cezaevlerinde yatmakta olanları ya aileleri ziyaret eder, ya da avukatları…
Bunların dışında yapılacak ziyaretler için bir sürü formalitelerle birlikte Adalet Bakanlığından izin alınması gerekir.


Hele Apo'nun yatmakta olduğu İmralı cezaevine, izin olmadan uçan sinek bile giremez.

★★★

Önceki gece bir televizyon programında duruma uyandık!..
Meğer adamın biri (tam da seçim öncesinde) hükümet tarafından İmralı'ya gönderilmiş, Apo ile görüşmesi sağlanmış ve Apo'dan bir mektup getirmiş.
Adı Ali Kemal Özcan.


Tunceli Üniversitesinde hoca imiş.
Mektup şu açıdan önemli:


Apo gerek HDP ve gerekse Kürt kökenli seçmenlere İstanbul seçiminde “Tarafsız” kalmalarını öneriyor.

★★★

Bu adama bu görevi, bu yetkiyi hükümetin verdiği kuşkusuz.
Peki bu görev niçin verildi?
Olayın nedeni çok açık.


İktidar İstanbul'u yitirmekten korkuyor. O yüzden de, can simidi olarak Apo'ya sığınmaktan başka çare bulamadı.
Son çare bu.

★★★

Adam önceki gece televizyona canlı yayında bağlandı ve nutuk atmaya başladı:
“Emaneti (Apo'nun verdiği mektubu) açıklıyorum…” diye başlayıp zırvaladı.
Düşünün ki, iktidarın Anadolu Ajansı bile bu haberi şu başlıkla geçti:


“İmralı cezaevinden açıklama yapan terörist başı Öcalan, HDP'ye İstanbul seçimlerinde (yani Kürt seçmenlere) tarafsızlık çağrısı yaptı.”


Evet, aynı şahıs hemen ardından televizyon programında (telefonla canlı yayına bağlanıp) boy gösterdi ve aynen şöyle dedi:


“Ben Öcalan ve PKK üzerine yıllarca çalıştım. Öcalan yerli ve milli bir şahsiyettir…Öcalan bir Kürt isyanı lideridir…”


Bu sözler programın sunucusu ve stüdyoda bulunan konuklar tarafından tepkiyle karşılandı.


Telefon bağlantısını kesip adamı yayından çıkardılar ve rezaletin son perdesi indirilmiş oldu.

★★★

Şimdi bir düşünün, çaresiz kalan iktidar Apo'ya sığınmış, hiçbir sıfatı olmayan bir posta güvercinini İmralı'ya gönderip kendisinden talimat aldırıyor.


Bizim tanıdığımız Devlet Bahçeli her ne kadar bütün gücüyle iktidara destek veriyor olsa da, bu skandala, bu rezalete elbette sessiz kalmayacak ve tepkisini ortaya koyacaktır.


Bu tezgaha sessiz kalacağını hiç sanmam!


Aynı tepki yurtsever ülkücülerden de bekleniyor. Şimdi açıktan bir şey söylemeseler bile sandık başında gereğini herhalde yapacaklardır.

★★★

Sevgili okurlarım, İstanbul için her yolu denediler.
Her türlü yalan ve iftirayı hiç utanmadan savurdular.


Kazansa bile İmamoğlu'nu o makamda tutmayacaklarını açıkça söylediler.
Hepsini zaten bekliyorduk da, son çarelerinin Apo'ya özel kurye gönderip ondan medet ummak olacağını hiç düşünmemiştik.


Yanıtınızı yarın sandık başında sizler, oylarınızla verecekseniz.

Etiketler
Emin Çölaşan