CHP'li vekil Özgür Karabat: Medya demokrasinin değil, iktidarın 4'üncü kuvveti oldu

CHP İstanbul Milletvekili ve Parti Meclisi üyesi Özgür Karabat “Medya sahipliğinin mevcut yapısı halkın haber alma hakkını gasp ediyor. Bu yapıyı değiştirmek ve anayasaya uygun hale getirmek TBMM’nin sorumluluğuna düşüyor” dedi.

CHP'li vekil Özgür Karabat: Medya demokrasinin değil, iktidarın 4'üncü kuvveti oldu

2002 yılından bu yana AKP’nin medya yapılanmasını ve dolaylı olarak alınan büyük ihaleler ile ilgili bir açıklama yaptı.

Özgür Karabat, yasama, yürütme ve yargı organları üzerinde yönlendirici gücün AKP’nin elinde olduğunu ve İktidarı denetlemesi gereken medya ise demokrasinin değil hükümetin 4’üncü kuvveti konumunda olduğunu belirterek şunlara değindi;

“Türkiye’nin AKP hükümetleriyle yönetildiği 2002’den bu yana 18 yıl geride kaldı. Bu süre içinde yasama, yürütme ve yargı organları içinde bu organları yönlendirmeye yetecek gücü eline geçiren AKP, rejimi de tümüyle değiştirdi. Bugün neredeyse gün aşırı periyotlarla normal şartlar altında aylarca konuşulması gereken skandallar ortaya saçılıyor. Örneğin, 1219 Temmuz haftasında ABD’li ilaç firması Alexion’un 2010-2015 arasında Türkiye’deki hükümet yetkililerine 1,3 milyon $ rüşvet verdiği ABD’de yargı organları tarafından tescillendi. Fakat bu habere ilişkin Türkiye’deki merkez medyada tek satır yazılmadı, TV’lerde 1 dakika konuşulmadı. Aynı hafta yılın en büyük otoyol ihalesi 1,1 milyar liraya Kalyon İnşaat’a verildi. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın Kanal İstanbul güzergahında satın aldığı arsanın imara açıldığı anlaşıldı. Bunlar da ancak alternatif medya kaynaklarında haber olabildi. Bu “tuhaf” durumun temelinde medyanın sahiplik yapısındaki değişim yatıyor. Bu değişim ise bizzat AKP yönlendirmesiyle yapılıyor. 12-19 Temmuz haftasında ABD’li ilaç firması Alexion’un 2010-2015 arasında Türkiye’deki hükümet yetkililerine 1,3 milyon $ rüşvet verdiği ABD’de yargı organları tarafından tescillendi. Yılın en büyük otoyol ihalesi 1,1 milyar liraya Kalyon İnşaat’a verildi. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın Kanal İstanbul güzergahında satın aldığı arsanın imara açıldığı anlaşıldı. Merkez medyada hiç biri konuşulmadı!”

MEDYADA SANSÜR YOK, ÇIKARLARI HÜKÜMETLE ORTAKLAŞMIŞ SERMAYE TEKELLERİ VAR!

“Geçmiş yıllarda medyaya baskı ve sansür yöntemlerini benimseyen AKP, günümüzde bu araçlara eskisi kadar ihtiyaç duymuyor. Medya ya kendi otosansürünü uyguluyor ya da medya sahiplerinin hükümetle ortak çıkarları bulunduğu için medya organları parti bülteni gibi çıkıyor”

ÖZGÜR KARABAT TARAFINDAN DERLENEN MEDYANIN SON DURUMU İLE İLGİLİ VERİLER;

KALYON DEMİRÖREN DOĞUŞ CİNER • Sabah • Milliyet • NTV • Habertürk • Takvim • Hürriyet • Star • Show TV • Fotomaç • Kanal D • Kral FM • BloombergHT • YeniAsır • CNN Türk • Puhu TV • ATV • D-Smart • AHaber • DHA • APara

Kalyon, Demirören, Doğuş ve Ciner gibi Türkiye’nin en büyük sermaye grupları AKP döneminden önce medyada değilken, AKP döneminde medyaya girdiler. Bu gruplardan özellikle Demirören grubundaki medya kanalları grubun eline geçtikten sonra yayın çizgisini sert şekilde değiştirdi.

KALYON GRUBU

ATV-Sabah Grubu 2014’ten bu yana Kalyon İnşaat’ın da sahibi olan Zirve Holding’in elinde. Kalyon İnşaat ATV- Sabah grubuna sahip olduğu günden 2020 Temmuz ayına dek kamudan 25 milyar 624 milyon TL’lik ihale aldı. Bunun %67,1’i 21/B pazarlık usulü…

AKP dönemine Dinç Bilgin patronluğunda giren ATV- Sabah grubu, 2007’de Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) eline geçti. TMSF tarafından yapılan ihale ile grubu Çalık Holding’in Turkuvaz Medya’sı satın aldı. O yıllarda holdingin CEO’su daha sonra enerji ve maliye bakanlığı da yapacak olan Berat Albayrak’tı.

2014’e gelindiğinde ise Çalık Grubu, Turkuvaz Medya’daki %75’lik hissesini Kalyon Grubu’nun elindeki Zirve Holding’e sattı. Böylece Kalyon İnşaat’ın da ortaklarından olan Ömer Faruk Kalyoncu Turkuvaz Medya’nın da sahibi oldu.

Kalyon Grubu medya dışında inşaat ve enerji sektöründe kamu ihaleleriyle de gündemde. Grubun aldığı bazı ihaleler şu şekilde;

İHALELERİN TOPLAM BEDELİ 25 MİLYAR 624 MİLYON TL • 21/B USULÜYLE ALINAN TOPLAM İHALE BEDELİ 17 MİLYAR 194 MİLYON TL • AKP DÖNEMİNDEKİ İBB’DEN ALINAN TOPLAM İHALE BEDELİ: 5 MİLYAR 828 MİLYON TL

Ocak-2014’ten Temmuz 2020’ye dek Kalyon İnşaat’ın 100 milyon TL ve üzerindeki ihaleleri düşünüldüğünde ihale bedeli üzerinden en çok ihale aldığı idare İstanbul Büyükşehir Belediyesi’dir. ATV-Sabah Grubu’nun Kalyon İnşaat’ta bulunduğu süre boyunca Kalyon İnşaat ve ortakları İBB’den 5 milyar 828 milyon TL değerinde ihale almıştır.

DEMİRÖREN GRUBU

Kanallar ve gazeteler Demirören’in eline geçtikten grubun yayın çizgisi de sert şekilde değişti. Demirören Medya’nın sahibi Yıldırım Demirören ile Kalyon İnşaat’ın ortaklarından Orhan Cemal Kalyoncu 2019’dan beri dünür…

2000’li yıllara Doğan Holding bünyesinde giren ve Türkiye’de ana akım medya denince akla ilk gelen medya grubu olan Doğan Medya 2018’de tartışmalı biçimde 916 milyon dolara Demirören Holding’e satıldı. Holdingin başında Yıldırım Demirören bulunuyor. Grubun yayın çizgisi ise Demirören’den sonra sert biçimde hükümet lehine değişmiş durumda.

Yıldırım Demirören’in kızı Yelda Demirören ile Hasan Kalyoncu’nun oğlu Haluk Kalyoncu 24 Kasım 2018’de nişanladı, 2019’da ise evlendi. Nişan yüzüklerini Tayyip Erdoğan takarken, nikah şahitleri Emine Erdoğan oldu. Böylece Demirören Medya ile ATV-Ahaber-Sabah grubunu elinde bulunduran Kalyoncular arasında akrabalık ilişkisi de tesis edilmiş oldu.

Demirören de tıpkı diğer medya patronları gibi enerji ve inşaat işleriyle öne çıkıyor. Türkiye’nin en büyük futbol bahis şirketi İddaa’yı da Milli Piyango İdaresi’nden satın alan Demirören Türkiye Futbol Federasyonu’nun da eski başkanı. Federasyon Başkanı olduğu dönemde 16 Nisan referandumuna “güçlü ve büyük Türkiye için ben de evet diyorum” çıkışıyla o dönem dikkat çeken Demirören, medya grubunun CEO’luğunu TGRT-Türkiye Gazetesi kökenli Mehmet Soysal’a vermiş durumda.

MEDYA İŞİNE GİRMEK DEMİRÖREN’E YARADI!

2010 yılında en zengin ilk 100 Türk listesine Demirören grubundan listeye giren tek kişi 400 milyon dolarlık servetiyle 88’inci olan Erdoğan Demirören’di. Baba Demirören 2018 yılında hayatını kaybetti ama mirasçıları servetini son 10 yılda katladı. 2020’de ilk 100’de Demirören Ailesi’nden 3 temsilci ilk 100’de. Yıldırım, Fikret Tayfun ve Meltem Demirören’in bugünkü toplam serveti 1 milyar 550 milyon dolar.

Milli Piyango’nun kaymağı Demirören’e!

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı’yken İddaa ihalesine giren Yıldırım Demirören tepkiler üzerine TFF başkanlığından istifa etti. Ardından İtalyan ortağı Sisal ile beraber İddaa’yı satın aldı. Böylece medya tekeli bir yandan da ülkenin yasal bahis tekeli olmuş oldu.

DOĞAN’A REKOR CEZA, DEMİRÖREN’E MİLLİYET VE VATAN

Cumhuriyet tarihinin en büyük vergi cezası 2009’da Doğan Yayın Holding’e kesildi. Aynı dönemde “uzlaşma” adı altında müteahhitlerin vergi borçlarını silebilen iktidar kontrol edemediği Doğan Holding’e önce Şubat 2009’da 826 milyon lira vergi cezası, sonra da Eylül 2009’da ise vergi aslı ile beraber 3 milyar 755 milyon TL’lik vergi cezası kesti. Doğan Holding karardan sonra Millyet ve Vatan Gazeteleri’ni Demirören Grubu’na sattı.

Demirören grubunun medya ayağı Doğan Medya’nın tasfiyesiyle başladı. Aydın Doğan Nisan 2018’de içlerinde KanalD, CNNTurk gibi televizyon kanalları, Hürriyet, Posta gibi gazeteleri ve Doğan Haber Ajansı’nı toplam 916 milyon dolara Demirören’e sattı

CİNER GRUBU

Diğer medya gruplarına göre hükümetten daha bağımsız gibi dursa da patronun diğer işleri gazeteciliğin önüne geçebiliyor

Show TV, 2000’li yıllara Turkcell’i de bünyesinde barındıran Çukurova Holding sahipliğine girdi. Holding’in başında o dönemde Mehmet Emin Karamehmet bulunuyordu. Show TV’nin yanı sıra Güneş ve Akşam gazetesini de bünyesinde barındıran Çukurova Holding’in Interbank ile borç sorunu yaşadı. Kredi ilişkilerinden kaynaklanan 455 milyon dolarlık borcu nedeniyle TMSF Show TV, Akşam ve Güneş gazetesinin yanı sıra BMC’ye el koydu. Bunun üzerine Çukurova Holding, Show TV’yi 2013’te TMSF gözetiminde Ciner Holding’e sattı.

2013'te Show TV’nin de sahibi olan Ciner Holding, daha önceden elinde bulundurduğu Habertürk ve BloombergHT ile beraber medyada önemli bir pozisyon elde etti.

Ciner Holding’in medya işleri dışında yoğunlaştığı sektörler madencilik, enerji ve taşımacılık. Holding Türkiye’nin işletme hakkı özelleştirilen ilk termik santralı olan Çayırhan Termik Santralı’nın sahibi. Aynı zamanda elektrik enerjisinin toptan satışının da içinde olan holdingin bünyesinde Silopi Termik Santralı da bulunuyor.

Holding’in sahibi Turgay Ciner 2011’de Kasımpaşaspor’u aldıktan sonra futbol endüstrisine de giriş yapıyor.

LOJİSTİK SEKTÖRÜNDE BAŞI ÇEKİYORLAR

Enerji ve kimya sektöründe büyük ölçekli yatırımları olan Ciner grubu, bir yandan da bu sektörlerle bağlantılı lojistikte de aslan paylarından birine sahip. Grubun sadece lojistik sektöründe çalışan Ciner Denizcilik, Ciner Gemi ve Park Denizcilik adında 3 adet şirketi bulunuyor.

ENERJİ DEVİ CİNER

Medya gücünün yanı sıra enerji devi de olan Ciner grubunun ülkemizde çok sayıda termik santralı bulunuyor. Özelleştirilen ilk termik santral olan Çayırhan Termik Santralı da yine Ciner Grubu’na ait.

CİNER MEDYA’DA ÖZELLEŞTİRMELER NE KADAR ELEŞTİRİLEBİLİR?

Forbes Dergisi’ne göre Park Holding’in sahibi Turgay Ciner, 1,4 milyar dolarlık servetiyle ülkenin en zengin 17’nci kişisi. Holding’in şirketlerinden Park Denizcilik ise 1997’de sadece 4 milyon dolara Hopa Limanı’nı satın aldı.

DOĞUŞ GRUBU

Grubun sahibi Ferit Şahenk, Türkiye’nin en zenginlerinden. İnşaat işlerinde ise ortaklık kurduğu isimler aynı zamanda diğer medya gruplarının da sahibi…

Cavit Çağlar tarafından kurulan NTV, 1999’dan beri, Uzan grubunun kurduğu Star TV ise 2011’den Doğuş Grubu’na ait. Grubun sahibi Forbes’un listesine göre 2,4 milyar dolarlık servetiyle Türkiye’nin en zengin 3’üncü kişisi. Diğer medya patronları gibi Doğuş Holding de inşaat ve enerji sektörünün içinde. Grup, bünyesinde Doğuş Enerji ve Doğuş İnşaat gibi şirketleri de barındırıyor. Holding’in medyada en çok gündem olan ihalesi Galataport Projesi. Ancak diğer ortaklık ağları Türkiye’deki medya sahipliğine de ışık tutuyor. Örneğin, Doğuş İnşaat Taksim-4. Levent Metro İnşaatı ihalesi üzerinden Cengiz İnşaat ve Albayrak İnşaat’la ortak. Albayrak İnşaat ise aynı zamanda Yeni Şafak’ın sahibi. Kadıköy-Kartal metro inşaatı üzerinden Makyol ve Astaldi ile ortak. Makyol İnşaat ise 3. Havalimanı ihalesini kazanan 5 firmadan biri. Bomonti Bira Fabrikası Dönüşümü ihalesi üzerinden IC İçtaş Holding ile ortak. IC İçtaş ise 3’üncü Köprü ve Zafer Havalimanı’nın işletmecisi konumunda.

• Doğuş İnşaat, Taksim-4.Levent Metro İnşaatı ihalesi üzerinde Cengiz İnşaat ve Albayrak İnşaat’la ortak. Albayrak İnşaat Yeni Şafak’ın sahibiyken Cengiz İnşaat pek çok ihalede Kalyon İnşaat’ın ortağı. • Doğuş İnşaat Kartal Metro inşaatı üzerinden Makyol ve Astaldi ile ortak. Makyol İnşaat 3. Havalimanı ihalesini kazanan 5 şirketten biri. Astaldi ise IC İçtaş’la beraber 3. Köprü’yü işletiyor. • Doğuş İnşaat, Bomonti Bira Fabrikası ihalesi üzerinden IC İçtaş Holding ile ortak. IC İçtaş ise Astaldi ile beraber 3. Köprü’yü ve garanti bedelleriyle çokça gündem olan Zafer Havalimanı’nın işletmecisi konumunda.

SONUÇ: MEDYA SAHİPLİĞİNİN YAPISI HALKIN HABER ALMA HAKKINI GASP ETMEKTEDİR

Medya sahipliğinin yapısı Türkiye’de AKP öncesinde de özel sektörün elindeydi. Ancak AKP iktidarı döneminde özellikle kamu ihaleleriyle büyüyen ve hükümetle izaha muhtaç ilişkileri olan sermaye sahipleri bilinçli biçimde medya sektörüne sokuldu. Bunun en önemli sonucu halkın haber alma hakkının bir grup sermayedar tarafından gasp edilmesi oldu. Bu sermaye sahiplerinin medya organları hükümet yerine muhalefeti denetlemek için kullanıldı. Böylece ihale düzenini devam etti.

ÇÖZÜM: MEDYA SAHİPLİĞİ YENİDEN DÜZENLENMELİ

Türkiye’nin özgün şartları ortadadır. Gelişmiş ülkelerde medya patronları başkaca sektörlerde yatırım yapıyor olsa da ülkemizde durum daha farklıdır. Türkiye’de iş dünyası hükümetin kontrolünde büyümekte, böylece büyümek için hükümete yakın olmak gerekmektedir. Hükümet ise bu ikili ilişkiden beslenmekte böylece hukuksuzluklar, kayırmacılık, rüşvet giderek yayılmakta, medya ise bunları görmemektedir.

Etiketler
Milletvekili TBMM