Sel Yayıncılık'tan 6 yeni kitap

Sel Yayıncılık, 6 yeni kitap ile Nisan ayını bitiriyor. Yayımlanan kitaplar arasında; Enis Batur, J. G. Ballard, Alain Badiou, Florence Burgat, Işık Ergüden gibi yer isimler yer alıyor.

Sel Yayıncılık'tan 6 yeni kitap

Sel Yayıncılık Nisan ayını, Michel Foucault’nun Sunuşuyla: Herculine Barbin, Namıdiğer Alexina B., J. G. Ballard’dan Kristal Dünya, Enis Batur’dan Düş Kırpıntıları, Alain Badiou’dan Biliyorum, Çok Kalabalıksınız, Florence Burgat’tan, Bir Yabancıyla Yaşamak: Kediler Üzerine Felsefi Kırıntılar, Işık Ergüden’den Kurgusuz ve Yaşanmamış kitaplarını yayımlayarak tamamlıyor.

MICHEL FOUCAULT’NUN SUNUŞUYLA: HERCULINE BARBIN, NAMIDİĞER ALEXINA B.

Alexina B.’nin erkek kimliğini elde ettikten sonra yazdığı Anılarım, cinsel kimlik arayışının bir mesele haline geldiği on dokuzuncu yüzyıl gerçekliği içerisinde, metni yüz yıl sonra sağlık bakanlığı arşivlerinde keşfeden Michel Foucault’nun söylemiyle tarihi bir belge niteliğindedir.

Alexina B.’nin resmi olarak cinsiyet değişikliğine onay veren Doktor Chesnet ve Barbin’in otopsi raporunu hazırlayan Goujon’un incelemelerinin ve Oscar Panizza’nın Anılarım’dan ilham alarak yazdığı Manastırda Skandal’ının bir araya getirildiği bu kitap; tıbbın, hukukun ve toplumun “gerçek” cinsel kimlikleri sorguladığı, yargıladığı ve hükme bağladığı bir düzene ve hermafroditliğe dair geniş bir bakış açısı sunar.

Metni Foucault’dan yaklaşık yüz yıl önce keşfeden biri vardır: O yıllarda Paris’te tıp eğitimi alan Doktor İbrahim Şevki. Anılarım, kendisi tarafından tercüme edilerek önce tefrika halinde, 1885 yılında da Ahmed Midhat Efendi’nin Mukaddime’si ve Hüviyet başlığıyla kitap olarak yayınlanmıştır.

KRİSTAL DÜNYA

J. G. Ballard, Kristal Dünya’da Batı Afrika cangılının derinliklerinde tekinsiz
bir dünya kuruyor.

“Asıl yabancı gezegen dünyamızdır,” diyen Ballard’dan, okurunu belirsizliğe sürükleyen epik bir anlatı.

DÜŞ KIRPINTILARI

Enis Batur “Kültür iktidarı”nın konuşuluduğu bir dönemde, denemeleriyle kültürün has değerlerinin ancak muhalif bir duruşla elden ele geçebileceğini savunuyor.

BİLİYORUM, ÇOK KALABALIKSINIZ

Alain Badiou, bu kez odağına öteki ve siyaset kavramlarını alarak Gerçek Yaşam’da kaldığı yerden devam ediyor. Birini diğerine tercih etmektense ikisinin birlikte hareketine
odaklanan bir düşünce kurmak gerektiğine, özgürlüğe giden yolun ancak bu diyalektik sayesinde inşa edilebileceğine vurgu yapıyor.

“Siyaset” üzerine ise günümüzde geçerli on üç tezi yorumlayarak bir rota önerisinde bulunuyor. Giderek düşmanına benzeyen bir siyasal jargonu ve eylem envanterini reddetmek gerektiğini anımsatan Badiou, etkili bir mücadelenin gücünü yoğunlaştırması gereken odakları açıklıyor.

KURGUSUZ VE YAŞANMAMIŞ

Şiirden düzyazıya, hayattan yazıya, dilden düşünceye uzanan; ters akıntılarla, sert rüzgârlarla karşılaştığında hayata ve dile geri dönen; birbirini yansıtan metinlerle örülü güzergâhlar arasında kendinin ve geleceğin peşinde koşan geçmiş zaman anlatıları…