Hekimler uyumadığı takdirde nöbet ücretinden faydalanabiliyor: ‘24 saat uykusuz kalıp, yasal iznimizi kullanıyoruz ama ücretten kesiliyor’
Türk Tabipleri Birliği Merkez Delegesi Tahsin Çınar, “Gündüz mesainin üzerine pazartesi günü 16 saat nöbet tuttum. Yani 24 saat uykusuzdum. Nöbet ertesi izni kullanmam karşılığında nöbet ücretimin yarısını kesiyorlar” dedi.
GERÇEK GÜNDEM - Kamusal sağlık hizmeti yürüten sağlık emekçileri yoksulluk sınırının altında bir ücretle kıt kanaat geçinmeye, enflasyon karşısında ayakta durmaya çalışırken daha çok çalışmak, daha fazla nöbet tutmak zorunda kalıyor.
Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen nöbet ücretleri; acil servis, yoğun bakım, diyaliz ünitesi gibi birimlerde farklı ücretlendirme ile belirleniyor.
Aile sağlığı ve toplum merkezi çalışanları ayda maksimum 60 saat nöbet tutabilirken diğer kurumlarda çalışan personeller ayda maksimum 130 saate kadar nöbet tutabiliyor.
Sağlık personeli saatlik nöbet ücreti; personelin unvanına, hangi birimde çalıştığına göre değişiklik gösteriyor. Sağlık personelleri için 2023 yılı 1 Ocak'tan geçerli olacak saatlik nöbet ücreti 32,28 TL ile 58,11 TL arasında değişiyor.
Uzman doktor nöbet ücreti 2023 ikinci yarısında saatlik 64,56 TL. Uzman doktor, şayet ameliyathanede nöbet tutarsa Riskli Birim saatlik nöbet ücreti 96,84 TL. Ameliyathanede nöbet tutan pratisyen hekimin riskli birim nöbet ücreti ise saatlik net 87,15 TL.
ÇINAR: NÖBET ERTESİ İZİN KULLANILDIĞINDA ÜCRETİN YARISI KESİLİYOR
Gerçek Gündem’in ulaştığı İstanbul Tabip Odası Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Temsilcisi ve Türk Tabipleri Birliği Merkez Delegesi Doktor Tahsin Çınar, nöbet için verilen ücretin gün sonunda hekime ekonomik anlamda bir katkısının olmadığını şu sözlerle anlattı:
“Gündüz mesainin üzerine pazartesi günü 16 saat nöbet tuttum. Yani 24 saat uykusuzdum. 16 saat nöbetin karşılığında bugün nöbet ertesi izin var. Bu izin de bir yıldır var. Ankara’da Kadın- Doğum doktoru Rümeysa Şen öldükten aylar sonra yapılan bir düzenleme ile bu hak bize verildi. Geçen seneki düzenleme olmasaydı 32 saati tamamlayacaktım. Şu an 24 saat çalıştığımız için şükrediyoruz. Nöbet ertesi izni kullanmam karşılığında nöbet ücretimin yarısını kesiyorlar. 16 saat nöbet tuttum, geriye 8 saatlik bir ücret alacağı kalıyor. Nöbet için kazandığım ücret 680 TL. Servis nöbeti tutan arkadaşlarda daha düşük ücrete denk geliyor. Dışardan yemek ve ulaşım ücreti ile elde kalıyor nerdeyse sıfır ama burada en büyük sorun bize verilen değer.”
DOKTOR ŞEN’İN ÖLÜMÜNDEN SONRA GELEN YASAL DÜZENLEME
Çınar’ın sözünü ettiği doktorun ölümünü okurlar için hatırlatacak olursak… 2021’de Ankara Şehir Hastanesi Kadın Doğum Kliniği Asistanı Doktor Rümeysa Berin Şen, 36 saatlik nöbetin ardından evine dönerken trafik kazasında yaşamını yitirmişti.
Şen için birçok kentte eylemler ve basın açıklamaları düzenlenmişti. Meslek Odaları, Rümeysa Şen’in ölümünün bir kaza değil göz göre göre gelen çalışma şartlarının sebep olduğu bir cinayet olduğunu vurgulamıştı.
Şen’in ölümünden sonra hekimlerin gün aşırı tuttukları yorucu nöbetlerden sonra izin yapmaları için yasal düzenleme getirilmişti.
‘KENDİMİ FARKINDA OLMADAN YAŞIYORUM’
Türk Tabipleri Birliği Merkez Delegesi Doktor Tahsin Çınar, çalışma düzenini “Kendimi farkında olmadan yaşıyorum” diyerek şu sözlerle anlattı:
“Bir hafta boyunca sabah 08:00 akşam 17:00 olmak üzere çalışıyorum. Onun dışında aydan aya değişmekle birlikte aşağı yukarı yedi nöbet tutuyorum. Eğer nöbet haftaiçine denk geliyorsa ertesi güne 24 saati tamamlıyorum. Nöbet bazen cuma ya da cumartesi günlerine denk geliyor. Beş gün çalışıp, cumartesi de 24 saat nöbet tutup, Pazar günü tamamen uyuduğum haftalar oluyor. Pazartesi tekrar işbaşı yapıyorum. Yani 15 gün boyunca kendimi farkında olmadan yaşıyorum. Eve geliyorum, kira problemim başlıyor. Ev sahibi kirayı artırmak istiyor, bir taraftan hayatın bu sorunları ile boğuşuyorum. Dışarda deşarj olmak için de maddi açıdan düşünmemiz gerekiyor. Yani kendimize ayıracak vakit bulamıyoruz, vakit ayırmak için de maddi yeterliliğe sahip olmuyoruz.”
“HASTALARIN SAĞLIĞA ERİŞİMİ “SANAL GERÇEKLİK’”
Aynı zamanda Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon’da çalışan Çınar, tüm bunlar dışında hastaların sağlığa erişimde “sanal gerçeklik” yaşadığına değindi:
“Şu an internete girin ve randevu almaya çalışın. Bakalım kaç gün, kaç hafta sonraya randevu veriyorlar. Nasıl ekonomi üzerinden sanal gerçeklikler yaratılıyorsa poliklinik muayenelerde de sanal gerçeklik yaratılıyor. Siz randevunuza gittiğinizde doktorun size ayırabileceği vakit beş dakika. Bu süre içinde odaya girmiş çıkmış oldunuz, devlet size randevu vermiş oldu. Ortada nitelikli bir sağlık hizmetine ulaşmış olmuyorsunuz. Sağlığınız için çözüme ulaşabilmek için çok para vereceksiniz, özel muayeneye gideceksiniz ki sizinle ilgilenebilsinler diye… Tamamen sanal bir gerçeklik. Bu hem bizi yıpratıyor hem de halkın sağlığını ciddi anlamda etkiliyor.”
30 yaşındaki doktor, mesleği bırakmayı düşündüğünü Hukuk Fakültesinde okuduğunu şu sözlerle anlattı:
“Orası da sıkıntılı bir alan ama en azından müstakil bir işim olur diye düşünüyorum. En azından bu yıpranmışlığım azalır umudu taşıyorum. Şu an arkadaşlarımın çoğu yurt dışına gitmek için çalışıyor. Tıp Fakültesi’nde okuyan arkadaşlarımız tamamen dil çalışıyorlar.”
Kaynak: Gerçek Gündem
