Grand Kartal Otel Davasında Üçüncü Gün! Sanık Emine Mürtezaoğlu Ergül: Kararları Eşim Verir
Bolu’nun Kartalkaya bölgesinde meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği otel yangınına ilişkin açılan davada, 19'u tutuklu toplam 32 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşmasının üçüncü oturumu bugün yapıldı. Otel sahibi Halit Ergül'ün eşi sanık Emine Mürtezaoğlu Ergül, otelle ilgili kararları Halit Ergül'ün verdiğini ifade etti. Sanık Elif Aras'ın “Keşke ben de ölseydim” sözleri ise salonda gerginliğe yol açtı.
Bolu'nun kış turizm merkezlerinden Kartalkaya'da yer alan Grand Kartal Otel'de 21 Ocak gecesi meydana gelen büyük yangında 78 kişi yaşamını yitirdi, 133 kişi ise yaralandı. Olayın ardından açılan ve 19'u tutuklu toplam 32 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması önceki gün Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından başlatıldı. Duruşma, Bolu Sosyal Bilimler Lisesi'nin spor salonuna taşındı. Dünkü ikinci celsede ise 17 sanığın savunmaları dinlendi.
Sanıkların büyük çoğunluğu kendilerine yöneltilen suçlamaları reddederken, çeşitli savunmalar ve gerekçeler sundu. İkinci celsenin sonunda Grand Kartal Otel'in genel müdürü ve aynı zamanda otel sahibinin damadı olan Emir Aras'ın çapraz sorgusu tamamlandı.
1998 YILA KADAR HAPİS TALEBİ
Soruşturmayı yürüten Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, aralarında otelin sahipleri ve yöneticilerinin de bulunduğu sanıklar için ağır cezalar talep ediliyor. Halit Ergül, Emine Murtezaoğlu Ergül, Ceyda Hacıbekiroğlu, Elif Aras, Emir Aras, Zeki Yılmaz, Ahmet Demir, Kadir Özdemir, Cemal Özer ve Mehmet Salun'un yanı sıra Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun ve itfaiye eri İrfan Acar hakkında, her biri için 78 kez “olası kastla öldürme” ve “olası kastla yaralama” suçlarından toplam 1998 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Grand Kartal Otel'in aşçı yardımcısı tutuklu sanık Faysal Yaver'in ifadesi alındı. Yaver savunmasında şunları söyledi:
“Bir aydır kahvaltı aşçı yardımcısı olarak çalışıyordum. Kahvaltı için hazırlık yapıyorduk. Yangın çıktı, bir anda panik oldu. Reşat Usta'yı arayıp haber verin, dedim. Ben 2'nci katta yatıyordum. İkinci kata indim, orada çalışma arkadaşları kalıyordu. ‘Yangın var' diye bağırmaya başladım. Garaj bölgesine indim, demir kapı kapalıydı. Nasıl açılır, kapanır bilemem. Tekrar içeriye girmeye çalıştım ama giremedim. Garaj kapısını açmaya çalıştık ama açamadık. Sonra kapı açıldı ve dışarı çıktık. Yaklaşık 10 dakika orada bekledik.
Arkadaşların yol göstermesiyle müşteri giriş kapısına gittik. Çoğu müşteri inmişti, resepsiyon kapısını kapatmışlardı. İnsanlara yardımcı olmaya çalıştım. Grill plate ızgarasının önünde tezgâh var, onların fişi arka tarafta. Grill plate cihazının şalteri de arka taraftadır. Bu cihazı temizlik ekibi temizler. Grill plate cihazını ben açmadım, zaten açmak için şov alanına girmem gerekir. Gözümüzün önünde yangın tüpü varmış ama biz görememişiz.”
Duruşma yarın sabah 09.00'da yeniden görülmeye başlayacak.
Grand Kartal Otel duruşmasında otel aşçısı tutuksuz sanık Enver Ö.'nün savunması alındı. Enver Ö., şunları söyledi:
"Mutfakta sıcak yemekleri yapan aşçıyım. Yangın, uyku saatimde meydana geldi. Yattığım odadan çıktım. Otelden çıktığımda yangın büyümüştü. 4'üncü katta kalıyordum. Saat 03.35 civarında bir ses duydum. Personel çıkışından çıktık, o sırada yangın çok büyüktü. Misafirlerden 4 kişiyi yangından kurtardık. Emine Hanım'ı ve Halit Bey'i tanırım, kızlarını hiç görmedim. Yangının çıktığı Grill Plate cihazını kimin, saat kaçta açtığını bilmiyorum. Ben iç mutfakta ustayım. Grill Plate her sabah kullanıldığı için her gün temizlenir. Mutfakta bir adet yangın tüpü var. Alarm sistemini hiç duymadım, ayrıca yangın eğitimi de verilmedi."
Otel sahibi Halit Ergül'ün eşi sanık Emine Mürtezaoğlu:
“Olay gecesi şans eseri kurtuldum. Sesleri duyunca kapıyı açtım, dumanı görünce hemen kapattım. Kızım Ceyda aradı. Ona, ‘Kapıya havlu koy, sundurmadan çık' dedim. Tam anlamıyla şok halindeydim. Eşimi aradım, o sırada Gazelle Otel'deydi. ‘Buraya gelip yardım eder misin?' dedim. Dumandan hiçbir şey görünmüyordu. Camdan dışarı baktığımda çok kalabalıktı. Sonra kızımı gördüm, bana ‘in' dedi. Ben de, ‘Siz başkalarını kurtarın, ben iyiyim' dedim. Beni merdivenle kurtardılar. Ardından torunlarımın yanına, diğer otele gittim.
Birkaç gün Gazelle Otel'de kaldıktan sonra kızlarımla birlikte İstanbul'a döndüm. Gelen evrakları imzalardım, ama otelde fiilen hiçbir yetkim yoktu. Tatile gittiğimde otelde sadece ‘Şurayı süpürün, çiçekleri sulayın' gibi küçük şeyleri söylerdim. Otelin tüm yönetimini eşim yapardı. Emir Aras müdürdü, ama o da Halit'ten (eşimden) habersiz bir şey yapamazdı.”
Grand Kartal Otel yangınına ilişkin davada sanık Elif Aras sanık kürsüsüne çıktı.
Yangında şans eseri kurtulduğunu ifade eden Elif Aras, ifadesi sırasında sosyal medyadaki tepkilerden etkilendiğini ve tramva yaşadığını söyledi. Aras, “Keşke ben de ölseydim” diyince salonda büyük tepkiye neden oldu.
“Başsağlığı dilemek istedim ama istemediklerini söylediler. Bu yüzden doğrudan savunmama geçiyorum. Şans eseri kurtuldum ama bu yara almadığım anlamına gelmiyor. Bu kadar nefret, belki de sosyal medyanın etkisi… Bilmiyorum. Ama bu nefret, acılı ailelere daha fazla acı veriyor.” “O gece 7. kattaydım. Kızım da yan odadaydı. Saat 03.30 civarında koridordan gelen sesler üzerine eşime ‘Kalk, bir bak. Kavga var galiba' dedim. Koridora çıktığında duman vardı. Yangın var diye bağırdı. Hemen kızımı alıp normal merdivenlere koştuk.” “Kızım 3–4 kez bayılacak gibi oldu. Nefes almakta zorlanıyorduk. Bir erkek çocuğu daha vardı, onu da aldım. Oyun ablasına teslim ettim. Ailesine ulaşmaya çalıştım. Aşağıda çok sayıda insan vardı. İner inmez annem ve kardeşim aklıma geldi. İtfaiye araçları geldiğinde yaklaşmamıza izin verilmedi. Sabah olduğunda kardeşimin eşi bizi İstanbul'dan gelip aldı, Gazelle Otele götürdü. O gün eşim tutuklandı. Çocuğumla birlikte travma yaşadık. O iki ayı nasıl geçirdik bilmiyorum… Keşke ben de ölseydim.”
'TİMSAH GÖZYAŞI DÖKME'
Bu söz üzerine duruşma salonunda tansiyon yükseldi.
Mağdur aileler, “Keşke ölseydin! Timsah gözyaşı dökme!” diyerek bağırdı.
Mahkeme başkanı araya girerek aileleri sakinleştirdi ve sanığın savunmasına devam etmesini istedi. Elif Aras: “Biz bu otelde sadece tatil amaçlı kalırdık. Her şeyi babam yapardı.”
Mahkeme Başkanı: Eşinizin otelde eksiklikleri giderme gibi bir yetkisi var mıydı?
Elif Aras: Genelde babama danışırdı.
Mahkeme Başkanı: Eşinizin oteldeki resmi konumu nedir?
Elif Aras: Kayıt üzerinde genel müdür. Mahkeme Başkanı: Otelde yangın tüpü var mıydı?
Elif Aras: Koridorda dolap, merdiven ve basma tuşu vardı.
Mahkeme Başkanı: Yangın alarm sistemi önceden kapatılmış mıydı?
Elif Aras: Bilmiyorum. Mahkeme Başkanı: Elektrik tesisatında herhangi bir değişiklik yapıldı mı? Elif Aras: Bilmiyorum.
Mağdur Avukatı: Bu zamana kadar Grand Kartal Otel'in yönetim kurulu toplantılarına katıldınız mı?
Sanık Ceyda Hacıbekiroğlu: Bilmiyorum.
Mağdur Avukatı: 14 yıl boyunca bir kez bile katılmadınız mı?
Sanık Ceyda Hacıbekiroğlu: Hatırlamıyorum.
Mağdur Avukatı: 2024 yılında şirket merkezinde bir karar almışsınız, belgede imzanız var.
Sanık Ceyda Hacıbekiroğlu: O imza bana ait değil.
Mağdur Avukatı: Savunmanızda “ev hanımıyım” dediniz. O hâlde pazarlama ya da satış yetkiniz yok, doğru mu?
Sanık Ceyda Hacıbekiroğlu: Evet, yok.
Mağdur Avukatı: Heyete bir delil sunacağım: “İndirim kodu ektedir, otelimize beklerim” şeklinde gönderdiğiniz mesaj.
Sanık Ceyda Hacıbekiroğlu: Babam belirli bir indirim yapılabileceğini söyledi, ben de arkadaşlarıma gönderdim.
Mağdur Avukatı: Diğer otelde hisseniz var mı?
Sanık Ceyda Hacıbekiroğlu: “Hissedar” ne demek bilmiyorum.
Mağdur Avukatı: Eğitimli olduğunuzu söylediniz. Nerede okudunuz?
Sanık Ceyda Hacıbekiroğlu: Yurtdışında okudum.
Mağdur Avukatı: O zaman “hissedar” ne demek bilmemeniz mümkün değil.
Sanık Ceyda Hacıbekiroğlu: Bilmiyorum, çok eskiden yönetim kuruluna alınmışım.
Mağdur Avukatı: Ancak şirket 2021 yılında kurulmuş.
Sanık Ceyda Hacıbekiroğlu: Bilmiyorum.
Mağdur Avukatı: Yangının ardından sabah Bolu merkeze gittiğinizde ne yaptınız?
Sanık Ceyda Hacıbekiroğlu: Doktora gittim, arkadaşlarım orada mı diye bakmak istedim.
Mağdur Avukatı: Veli grubuna “Talihsiz bir olay yaşandı, çalışmalar sürüyor” şeklinde mesaj atmışsınız. Misafir olarak kaldığınızı söylüyorsunuz; peki otel için kaç para ödediniz?
Sanık Ceyda Hacıbekiroğlu: Ödemedim.
Mağdur Avukatı: Ama müşteriler ödeme yapar, değil mi?
Sanık Ceyda Hacıbekiroğlu: Ben ödemiyordum.
'EĞLENCE SESLERİ SANDIM'
Grand Kartal Otel Sahibi Halit Ergül'ün kızı tutuklu sanık Ceyda Hacıbekiroğlu'nun savunması alındı.
Olay gecesini anlatan Ceyda Hacıbekiroğlu, “Olay gecesi ben de oradaydım. En yakın arkadaşımı da kaybettim. 6'ncı katta kalıyordum seslere uyandım. Eğlence sesleri, diye düşündüm. Yardımcım kapıyı açarak duman kokusu hissedip beni uyandırdı. 03.30 gibi annemi aradım, o da 6'ncı katta kalıyordu. ‘Havlu ıslat kapının altına koy sakın çıkma' dedi. Annemi tekrar aradım, camı açıp sundurmaya çıkıp kaçmamı söyledi. Duman fazla gelmeye başlamıştı. Camda çocuk kilidi vardı ve açılmıyordu. Tahta çekiçle ilk camı kırdım. Çift camlıydı, ikinci camı kıramadım. Küçük bir delik açtım ve camdan sundurmaya indiğimde bayılır gibi oldum” dedi.
Otel Müdürü tutuklu sanık Zeki Yılmaz'ın ifadesi mahkemeyi şaşırttı. Yılmaz, "Her ne kadar bana müdürlük unvanı verseler de benim yaptığım iş resepsiyon görevi oldu. Bordrosunda resepsiyonist görevlisi yazan bir çalışanım, otelde hiçbir şekilde yetkim yoktur. Otel aile otelidir, kararları kendileri alır ve kendileri kontrol eder. Otelle alakalı ne gerekiyorsa kendileri belirler. Kendisine koltuk bile aldıramayan müdür mü olur?” dedi.
'OTEL AİLE OTELİ KARARLARI KENDİLERİ ALIR'
Yaklaşık 36 yıl boyunca resepsiyon görevlisi olarak çalıştım. Her ne kadar bana müdürlük unvanı verseler de benim yaptığım iş resepsiyon görevi oldu. Bordrosunda resepsiyonist görevlisi yazan bir çalışanım, otelde hiçbir şekilde yetkim yoktur. Otel aile otelidir, kararları kendileri alır ve kendileri kontrol eder. Otelle alakalı ne gerekiyorsa kendileri belirler. Kendisine koltuk bile aldıramayan müdür mü olur? Bakanlık denetime geldi. odaların kartını alarak denetçilere eşlik ettim, benim denetimde bulunmam bundan ibarettir. Yaklaşık 6 aydır cezaevindeyim. Benim otel müdürlüğüm sadece bir sıfattan ibaretti. Yangın esnasında alarm sesi duymadım, yangın tatbikatı kısa zamanda yapılmadı, denetim işlerinde benim sorumluluğum yoktu. Tahliyemi ve beraatımı talep ediyorum"
Sanık Yılmaz, kendisine yöneltilen birçok soruya “bilgim yok” yanıtını verirken, polis ifadesini de reddetti.
Mahkeme Başkanı: Yangın alarmı çalışıyor muydu? Yangın sırasında duydun mu?
Sanık Zeki Yılmaz: Hayır.
Mahkeme Başkanı: Grand Kartal Otel'de çalışan elektrikçi var mıydı?
Sanık Zeki Yılmaz: Sürekli çalışan biri yoktu.
Mahkeme Başkanı: Emir Aras, seni otelin müdürü olarak gösteriyor.
Sanık Zeki Yılmaz: Kayıt üzerinde öyle görünüyor.
Mahkeme Başkanı: Turistik tesis denetim formunda, İl Özel İdaresi'nin belgesinde işyeri sorumlusu olarak senin imzan var.
Sanık Zeki Yılmaz: Ben sadece misafirleri karşılıyorum. Yönetimden kimse olmayınca imza attım.
Mahkeme Başkanı: Grand Kartal Otel'de yangın müdahale ekibi kuruldu mu?
Sanık Zeki Yılmaz: Bilmiyorum.
Mahkeme Başkanı: Otelde yangın tüpü var mı?
Sanık Zeki Yılmaz: Var.
Mahkeme Başkanı: İş güvenliği uzmanı var mıydı?
Sanık Zeki Yılmaz: Hayır, yoktu.
Mahkeme Başkanı: Furkan'ın ifadesine göre “Kimseyi uyandırmayın, yangını içeride söndürelim” demişsin. Doğru mu?
Sanık Zeki Yılmaz: Ben kimseyle konuşmadım.
Mahkeme Başkanı: Resepsiyona yangın eğitimi verildi mi?
Sanık Zeki Yılmaz: Verilmedi.
Mahkeme Başkanı: Resepsiyonda acil durum butonu var mıydı?
Sanık Zeki Yılmaz: Yok efendim.
Mahkeme Başkanı: Yangın alarm sistemi neden çalışmadı?
Sanık Zeki Yılmaz: Sezon başında resepsiyonda kendi kendine çaldı. Hüseyin Özer odalarda kontrol yaptı, sorun olmadığını söyledi.
Mahkeme Başkanı: Acil durum koordinasyonu ve ilk yardım ekibi belgelerinde senin imzan var.
Sanık Zeki Yılmaz: O belgelerdeki imza bana ait değil.
Mahkeme Başkanı: Belgeleri kim düzenledi?
Sanık Zeki Yılmaz: Bilmiyorum.
Mahkeme Başkanı: Polis ifadenizde personele sürekli eğitim verildiğini söylemişsiniz.
Sanık Zeki Yılmaz: Polis ifademi kabul etmiyorum.
Duruşma Savcısı: Bilginiz dışında geliştiğini söylediğiniz bu olayları kim gerçekleştiriyor? Poliste farklı, burada farklı konuşuyorsunuz.
Sanık Zeki Yılmaz: O bölümü ben söylemedim.
Mahkeme Başkanı: Poliste, “Yangın alarm testi yaptık. Odalardan panelin sesi tiz şekilde duyuluyordu” demişsiniz.
Sanık Zeki Yılmaz: Az önce söyledim. Alarm kendi kendine çalmıştı, sorun olmadığı söylendi.
Duruşmaya kısa bir ara verildi.
Sanık Zeki Yılmaz savunmasını yapmak için sanık kürsüsüne çıktı. Sanık Yılmaz'ın 'başsağlığı' dileyerek konuşmaya başlaması gerginliğe neden oldu. Mağdur avukatlar tepki göstererek “Başsağlığı dileme!” dedi.
Sanık Yılmaz'ın avukatı, müvekkilinin konuşmasının kesilmesine itiraz etti. Mağdur avukatları ile sanık avukatı arasında sözlü tartışma çıktı. Yaşanan gerginliğe mağdur aileleri de katıldı. Salondaki aileler ayağa kalkarak, “Biz katillerden başsağlığı istemiyoruz!” diyerek bağırdı.
Mahkeme başkanı, “Başsağlığı dilemeyecekler!” diyerek aileleri sakinleştirmeye çalıştı.
Ailelerden biri fenalaştı, sağlık ekipleri salona çağrıldı.
Mahkeme başkanı, sanık Mehmet Salun'u kürsüye çağırdı. Mahkeme Başkanı sanığa iddialar hakkında savunma yapıp yapmayacağını sordu.
Savunma yapmak istediğini belirten sanık Salun, "Yapacağım. Otelin 10. katında kalıyordum. Duman gelmesi üzerine uyandım. Odadan çıkma şansım yoktu. Kapının altına havlu koyduk. Yaklaşık bir saat sonra itfaiye gelip bizi kurtardı. Ben Gazelle Otel'de muhasebeciyim, bazen Grand Kartal Otel'de de çalıştım. Orada kimseye emir verme yetkim yoktu. Depo işleriyle ilgilenirim. İmza yetkim yoktur" ifadelerini kullandı.
Mahkeme Başkanı: Otelin elektrik sorumluları kim?
Sanık Mehmet Salun: Otelden Emir Aras sorumludur. Bayrak ve Tahsin'i ara ara görüyordum. Asıl elektrik sorumlusu Hüseyin Özer'dir.
Mahkeme Başkanı: İl Özel İdaresi denetim yapmış, raporda senin imzan var.
Sanık Mehmet Salun: Otele geldiklerinde yetkili kimse yoktu. Bu yüzden ben imzaladım.
Mahkeme Başkanı: Grand Kartal Otel'de yangın tatbikatı yapıldı mı?
Sanık Mehmet Salun: Son zamanlarda yapılmadı.
Mahkeme Başkanı: Acil müdahale ekibinde senin imzan var.
Sanık Mehmet Salun: Hatırlayamıyorum.
Mahkeme Başkanı: WhatsApp grubuna eksikliklerle ilgili paylaşımlar yapılmış. Emir Aras'ın attığı mesajlar var mıydı?
Sanık Mehmet Salun: Hayır. Benim dahil olduğum gruplarda paylaşılmadı. Eksikliklerden haberim yok. Üzerime atılan suçlamaları reddediyorum.
Mahkeme Başkanı: Kadir Özdemir, “Mehmet Salun üzerinden işleri yürütürdüm” dedi. Ne diyorsun?
Sanık Mehmet Salun: Kadir Özdemir'den talimat aldığım doğrudur.
Mahkeme Başkanı: Ahmet Demir, Grand Kartal Otel'e karışır mı?
Sanık Mehmet Salun: Hiçbir şekilde karışmaz.
Mahkeme Başkanı: Denetimlerde yer aldın mı?
Sanık Mehmet Salun: Hayır.
Tutuklu sanıklar salona alındı, mahkeme heyeti yerini aldı.
Davanın üçüncü oturumu ise bugün sabah saat 09.00 itibarıyla başladı.
Kaynak: Haber Merkezi