Gazeteci Merdan Yanardağ hakkında 2 yıl 6 ay hapis cezası! Tahliyesine karar verildi

Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, Abdullah Öcalan hakkında kullandığı ifadeler nedeniyle tutuklanmasının ardından bugün hakim karşısına çıktı. Mahkeme Yanardağ'a 2 yıl 6 ay hapis cezası verirken, Yanardağ'ın tahliyesine karar verildi.

><

Canlı yayında kullandığı ifadeler nedeniyle tutuklanan ve hakkında 10 yıl 6 aya kadar hapis cezası istemi bulunan gazeteci Merdan Yanardağ bugün hakim karşısına çıkıyor. Duruşmanın öncesinde mahkeme salonu önünde tartışma yaşandı.

Katıldığı televizyon programında Abdullah Öcalan ile ilgili açıklamaları nedeniyle "terör örgütü propagandası yapmak" iddiasıyla hukuksuzca tutuklanan TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ 11.30’da Çağlayan Adliyesi’nde 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Yanardağ hakkında 2 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Yanardağ'ın tahliyesine karar verildi.

Duruşma 1 buçuk saate yakın bir gecikmenin ardından başladı.

ÖZGÜR ÖZEL: BİR AYDININ MAHKEMESİ İÇİN BURADAYIZ

Duruşma öncesinde CHP Genel Başkan Adayı Özgür Özel de basın açıklamasında adliye önünde hep birlikte ve omuz omuza olduklarını vurguladı. Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bir kez daha Türkiye için bir utanca dönüşmüş olan fikir, basın özgürlüğünün karşısında sarayın yargısının sindirme ve bastırma çabaları yüzünden yatarı olmayan bir suç için 100 gündür tutuklu olan bir gazetecinin, bir aydının mahkemesi için buradayız. Merdan Yanardağ, söylemediği sözlerin cımbızlanarak, montajlanarak, bağlamından kopartılarak ve sosyal medyada başlayan bir linç girişiminin iktidara müzahir basın organları tarafından gündemleştirilmesi sonucunda yargının hiç almaması gereken, alamayacağı bir kararı almasıyla iddia edilen suçtan suçlu bulunsa dahi bir gün bile cezaevinde yatmayacakken 100 gündür, 100 gecedir Silivri Cezaevi’nde. O yüzden Merdan Yanardağ izleyicilerinden, Merdan Yanardağ sevdiklerinden, ailesinden mahkûm 100 gün cezaevinde yattı.

DURUŞMA SALONU ÖNÜNDE ARBEDE

Yüzlerce kişinin geldiği davanın duruşmasının 15 kişilik salonda görülmek istenmesi üzerine davaya katılmak isteyenler içeri giremedi. Mahkeme salonunun önünde arbede yaşandı.

SINIRLI SAYIDA AVUKAT ALINACAĞI AÇIKLANDI

Merdan Yanardağ'ın yargılandığı davada, salona tüm avukatlar girmek isterken, sınırlı sayıda avukat alınacağı belirtildi.

Duruşma salonu önünde yoğun bir kalabalık oluştu. 11.30'da başlaması gereken duruşma 1 saattir başlamadı.

Yanardağ'ın avukatı: Salona sınırlı sayıda avukat ve gazeteci alınacak

Merdan Yanardağ'ına avukatı Bilgutay Hakkı Durna, salonun önünde yaptığı açıklamada salondaki sandalye sayısının belli olduğunu ve tek ‘torpil’ yetkisinin Yanardağ’ın ailesinde olduğunu söyledi.

Durna, salonun önünde bekleyenlerden anlayış beklediğini söyleyerek, salondaki sandalye sayısının belli olduğunu ve sınırlıs sayıda avukat ve gazetecinin alınacağını söyledi.

Duruşmanın gecikmesi durumunda tüm hazırlığın ve konsantrasyonunun yitirileceği uyarısında bulundu ve “Buna izin vermenizi bekliyoruz” dedi.

MERDAN YANARDAĞ'IN AİLESİ SALONA ALINDI

1 saati aşkın süredir duruşmanın başlaması beklenirken, Merdan Yanardağ'ın ailesi duruşma salonuna alındı.

MERDAN YANARDAĞ SALONA GETİRİLDİ

Merdan Yanardağ, duruşma salonuna getirildi.

Bir buçuk saate yakın gecikmenin ardından duruşma başladı.

YANARDAĞ: BENİM TUTUKLANMAM BAĞIMSIZ MEDYAYA GÖZDAĞI VERMEKTİR

Duruşmanın başlamasının ardından Merdan Yanardağ savunmasına başladı.

Tele1'den Barış Önal'ın aktardığına göre, Yanardağ, "Benim tutuklanmam bağımsız medyaya gözdağı vermektir" dedi.

Yanardağ savunmasında şunları söyledi:

“Bu dava basın özgürlüğünü ortadan kaldırma, Türkiye’yi baskıcı ortama sürükleme davasıdır. Benim tutuklanmam bağımsız medyaya gözdağı vermek içindir. Toplumu sindirmek içindir. 38 yıllık gazeteciyim. Tele1’in hem yönetim kurulu başkanı, hem genel yayın yönetmeniyim. Yargılanmamın nedeni terör örgütü övmek değildir. Burada olmamamın nedeni Tele1’in yayınlarından dolayıdır. Yaptığım programın süresi 50 dakikadır, bu programda suçu ve suçluyu övmemişim, ne olduysa ‘Türkiye bayrama giderken gündem boş çılgın bir gazeteciyim gündem yaratayım’ demişim böyle bir şey olabilir mi?

Böyle bir muameleye karşılaştım beni niye tutukladınız ya adresin belli tüm çağrılara uyumuşum hiç aksama olmamış. Şöyle bir tezgah kurulmuş sosyal medyada bir troll ordusu var onları millet sanan bir savcılık var. Dün Ayşegül Arslan’ın başına gelen de budur. Bir kampanya başlıyor kim oldukları belli değil. Büyük bölümü sahte dava açmaya çalışıyoruz isim çıkmıyor.

Sözüm ona infial var. Biri sokağa çıkmış mı yok Tele1’in önüne gelip bir protesto var mı, yok ama halkı kin ve düşmanlığa kışkırtmışım. Beni destekleyen binlerce tweet var bunları dikkate almayan savcılıkla karşı karşıyayız.

Seçimlerden önce yaptığımız yayınlar rahatsız etti. AKP’nin izlediği politikaları eleştirmek için yapıldı bu program”

YANARDAĞ: İDDİANAME İKİNCİ BİR MONTAJ YAPMIŞ

Merdan Yanardağ savunmasına şöyle devam etti:

"Üçüncü konu Özgür Özel’le ilgili, dördüncü konu ise AKP Milletvekili Galip Ensarioğlu’nun Kürt sorununun tartışılmasının yeni rotaya ilişkin açıklamaları. Bir gün önce bir internet sitesinde Ensari oğlu bir röportaj veriyor ve diyor ki, ‘Yeni bir çözüm süreci olabilir aslında bu sorun çözülmüştü ama Demirtaş’ın yüzünden çözülmedi. Abdullah Öcalan iyi niyetliydi.’

Bu davanın asıl nedeni tecrit tartışması. Bu iddianamede Galip Ensarioğlu’ndan hiç söz edilmiyor. İddianame ikinci bir montaj yapmış.

Tele1’de bu güne kadar 3000 program yapmışım 62 saniyelik bir bölüm kesilmiş üstelik üzerinde 5 saat çalışılmış 25 haziranda sosyal medyaya yüklenmiş. Ebabil var ya kapatılan onun gibi hesaplar.

5 gün bu program hiç görülmemiş 5. gün infial yaratmış.

Neden bu konuyu tartıştık? AKP’nin yeni izleyeceği politikayı tartıştık. Öyle bir montaj yapılmış ki önü arkası yok. Bağlamında kopartılmış 62 saniye izleyip beni tutukladınız. Terör eylemi övülmemiş. Hepimizin evinde Dostoyevski kitapları var. Çara suikast yaptı, idama mahkum edildi arkadaşları kurşuna dizildi, çar tarafından affedildi. Şimdi ben Dostoyevski’yi övmüş mü oldum?

Necip Fazıl’dan örnek verelim; alkole düşkündür, kumara düşkündür, fotoğrafları vardır. Besleme basının ortaya çıkma sebebidir. Menderes’e ‘kapınızda it gibi titriyorum’ diye mektuplar yazan bir adamdır, ben üzerinde çalıştım. İslamo faşist denilecek bir yaklaşımı vardır. Biz Necip Fazıl iyi şairdir desek kumarbazlığını övmüş mü oluyoruz?

Yılmaz Güney iyi bir sinemacı desek onun tüm yaşantısına sahip çıkmış mı oluyoruz? Görülür bir gerçeklik var. AKP İmralı’yı siyasi bir araç olarak kullanmaya çalıştı. Daha önce kullandı onun üzerinden tehdit ediyor.”

YANARDAĞ: İNFAZ KANUNU UYGULA DEMEK NE ZAMANDIR SUÇ?

Yanardağ'ın savunmasından:

"2019’da bir mektup geldi, yerel seçimlerde kimse hakkında dava açılmadı benim hakkımda açıldı. Ali Kemal Özcan dedi ki; ‘İmralı sandığa gitmeyin dedi’. Ben de Tele1’de dedim ki; sen avukat değilsin, ailesinden değilsin, yargı görevlisi de değilsin. Nasıl görüştün? ‘Kitap yazıyorum ondan gidiyorum’ dedi. ‘Bilmiyorum, örgüte mi çalışıyorsun o yüzden mi gittin?’ dedim, şikayet etti. Dava istinafta. Ben bir gazeteci olarak bir olaya bakıyorum. İmralı’da tutuklanan Abdullah Öcalan ailesiyle görüşsün, biz de ne söylediğini bilelim. Devletin infaz kanununu uygula demek ne zamandır suç”

Hakim: Keşke zamanında uygulasaydılar. Bugünleri tartışıyor olurduk.

Merdan Yanardağ: Cezaevinde bir suç işlerseniz disiplin kurulu kararıyla ailenizle görüşemezsiniz. Şunu merak ediyorum İmralı’da ayrı bir ceza hukuku mu uygulanıyor? Eleştiren bir program yaptım ben, yargılama Türk milleti adına yapılıyorsa eğer hele hele sosyal medya trollerinin kışkırtmasıyla hareket eden bir savcılık olamaz. O zaman bu milletin yarısı da bizi destekliyor. Seçim yüzde 48 e 42 bitti iftira yalan bunları hala tartışıyoruz programda bunları da tartıştık. Gazetecilik derslerinden fotoğraflar gösteriyor. Bunu anlayamayan gazeteciyi biz işe almıyoruz.”

'BU NAZİ HUKUKUDUR'

Bana 27 Temmuz’da tebliğ edilen iddianame, bu iddianameden. İddia makamı bir şey diyor ki; PKK’nın eylemlerinden övgüyle bahsettiği ve siyasi mahkum olarak nitelendirildiği ve farklı sitelerde yer alması kamu oyunda toplumsal infial yarattığının anlaşılması. Yani diyor ki montaj videoyu esas alarak beni tutukluyorlar.

Burada beni saatlerce beklettiler. Savcı Hanım dışarda işi var, saatlerce gelmiyor. Sonra geldi, güç gösterecek polisi çağırıyor. Polisler kolluk içinde ifade verilmeyeceğini bildiklerinden dışarı çıkmışlar. İçeri çağırdı böyle bir atmosfere tutuklandı. Biz orada programın tamamını verdik. Ve bu metin esas alınmadı 62 saniyelik video esas alındı. Savcılığın biraz çalışması lazım.

Tutuklama gerekçesi Olarak katalog suç demiyor, HSK’ya şikayet etmek istiyorum bir ihmal söz konusu.

İtiraz ettik dediler ki; deliller toplanmadı bir daha itiraz ettik, kaçma şüphesi var denildi. Bir daha itiraz ettik, savunmam alınmadı diye bırakılmadım. Böyle bir şey olabilir mi?

Özgür özel bu trolleri deşifre etti. İçişleri Bakanlığı’na yapılan saldırıyla ikisi kapandı, birinin adı da üstelik toplumsal infialdi.

“BU NAZİ HUKUKUDUR, AMA BİZ CUMHURİYET MAHKEMESİNDE YARGILANIYORUZ"

Trol saldırısı infial sayılacak. Bizi destekleyenler dikkate alınmayacak. Troller Savcılık hakimler ve RTÜK. RTÜK başkanı bir video yayınlıyor. Önceden görüş açıkladı RTÜK başkanı, suçlu ilan etti. Merdan Yanardağ tutuklandı. Bu Nazi hukukudur. Ama biz Cumhuriyet mahkemelerinde yargılanıyoruz. Burayı da bir Cumhuriyet mahkemesi olarak görmek istiyoruz.

'KİM BU GALİP ENSARİOĞLU?

Fiilden hareketle değil failden hareketle suç üretmek yapılan. Mussolini hukuku uygulanıyor. Ön infaz. Bu TCK’den çıkartıldı ama uygulanıyor.

Vatandaşların bir bölümünü düşman sayan, millet saymayan mahkemeleri siyasi enstürman olarak kullanan bir anlayıştır bu,

Tecridi ben kullanamadım, Galip Ensarioğlu söylüyor bir de Demirtaş’ı suçluyor. Onun yüzünden uygulandı diyor.

'GALİP ENSARİOĞLU HAKKINDA HERHANGİ BİR SORUŞTURMA AÇILDI MI?'

Kim bu Galip Ensarioğlu, bakmak lazım. Kürt sorununda izlediğimiz biridir. Diyarbakır Sanayici İş Adamları Derneği başkanlığı yapmış milletvekili. AKP Karar Kurulu üyesi böyle biri.
Gündemde Akşener’in İmralı’yla bir görüşme olduğu iddiası vardı hatta tanıdığını söyledi. Yüksek yargı mensubu olduğunu söyledi. Yani İmralı konuşuluyordu. Ensarioğlu yeniden gündeme getirdi. ‘Tecrit uygulayan biz değiliz Demirtaş’ın açıklaması seni başkan yaptırmayacağız diyerek işleri berbat etti. Onun yüzünden devletimiz istemeden tecrit uyguluyor. Tecridi uygulayan Demirtaş’tır Kandil’in kendidir’ Ensarioğlu böyle diyor. Ben de dedim ki o zaman kaldırın tecridi ne dediğini bilelim Öcalan’ın. Ensarioğlu hakkında bir soruşturma açıldı mı? Bayağı bir propaganda yapmış burada üstelik bir partinin genel başkanını terörist ilan etmiş.

'KAVALA VE ATALAY'IN GÖNDERDİĞİ EŞYALARLA 7 GÜN GEÇİRDİM'

Ensarioğlu diyor ki; çözüm süreci bitti ama tekrar başlayabilir. PKK şiddetin muhatabıdır, onunla şiddet konuşulur geri kalan Halkla konuşulur. Öcalan ila Kandil arasında fark var. Öcalan daha samimiydi iyi niyetliydi demiş. Savcılık bunları neden iddianameye koymamış? Aleyhime tweetler konmuş ama o da kırpılmış. Lehime olan tweetleri de aleyhime zannedip koymuşlar.
Ensarioğlu’nun söylediği hiçbir şey davada yok.

Usul yönünden hata var. Girişte PKK hakkında bilgi verilmiş

PKK’yı anlatıyor sonra çılgın bir gazeteci bunu övmüş, böyle bir şey olabilir mi? İddianameye konması doğru değil. İroni dediğim Galip Ensarioğlu’na APO’cu demem. Ben Silivri Cezaevi’nde yatıyorum. Personelle ilgili sıkıntım yok ama bu adliyede vardı.

Silivri’ye bayramda gittim. Saat, peçete, yorgan yoktu. Ben infial olmasın diye bunların üzerine gitmedim. Bayram bitene kadar Kerbela gibiydi orası ama orada sorumluluğunu bilinciyle çalışan insanlar var. Osman Kavala, Can Atalay gibi arkadaşların gönderdiği eşyalarla 7 gün geçirdim.

Organize suç örgütü olmayan herkese siyasi derler. FETÖ’cülere de siyasi derler bana da diyorlar. Osman Kavalaya diyorlar DHKP’C’lilere de diyorlar. Biz adli demeyi tercih ediyoruz alınganlık olmasın diye.

Ben iktidarın iki yüzlülüğünü ortaya çıkarmaya çalışan bir gazeteci olarak iktidarın araçlarına itiraz ettim. Bu mahkeme ya tarihe geçecek ya da baskıcı bir yere sürüklendiği tarihine geçecek.
Ben mahkemenin dünya ve hukuk tarihine geçmeyi tercih edeceğini düşünüyorum, değilse eğer yolu açık olsun.

Hakkımda beraat verilmesini davanın düşürülmesini talep ediyorum. Eğer devam edecekse de tahliye edilmeyi talep ediyorum. Garip olan ben Ergenekon’dan yattım, şu anki yargılanmamın tam tersi suçlamalarla. Hakimler savcılar şuan kaçtılar Cemaat yayınlarından copy paste yaparak iddianame yazılıydı, sahte de olsa bir delil kuruyorlardı. Şimdi neymiş? Duran Kalkan’ın söyledikleri yönünde program yapmışız. Sosyal medyada 2 milyon 300 bin yayını var Kalkan’ın onlar tekrar incelense paralel bir şey bulunur iktidara da buraya da.

Hizbullah Meclis'e taşıdılar söylediklerini Meclis'e taşıdılar. Hayatım boyunca karşı mücadele ettiğim bir faşist Türkiye demokratikleşsin dese karşı mı geleceğim? İktidarın adalet anlayışı bu; kendinden olan olmayan. Ne diyorlar millet ve zillet. Halkın yarısına zillet diyorlar. Ben bunlara karşı geleceğim."

MERDAN YANARDAĞ'IN SAVUNMASI BİTTİ

Merdan Yanardağ'ın savunması bitti. Yanardağ, "Beraatımı talep ediyorum, mahkeme devam edecekse de tahliyemi talep ediyorum" dedi.

Yanardağ'ın avukatları savunma yapmaya başladı.

Yanardağ’ın savunmasının ardından konuşan avukatı Başar Yaltı yaptığı savunmada şunları söyledi:

Bu dava gazeteciliğe karşı bir basın davası olarak görülmeli, müvekkilimin tutuklanması da basına bir göz dağıdır Bu tür davalar nedeniyle Türkiye 180 ülke arasında 165 . sırada yer alıyor basın özgürlüğünde. İddianamede bariz taktir hatası var. TCK 26’ya 1 hakkında kullanana ceza verilemez diyor. Hakkını kullanmak ne demek? Müvekkil gazeteci Hakkı Anayasa’da yazıyor. Daha iyi biliyorsunuz. Gazeteciliğin suç olmadığı açık. Hatta basın özgürlüğü özel olarak korunmuştur. Müvekkilin yaptığı iş gazetecilik olmasına rağmen suç yöneltildi.

Hem Anayasa mahkemesi hem Yargıtay’ın çok sayıda kararı var. İddianame görmezden gelinmiş bu iddia makamının görevini ihlal ettiği anlamına geliyor. Müvekkilin lehine olan delillerin toplanması gerekir.

İddianameye göre iki suç yöneltildi; biri terör propagandası yapmak ve suç ve suçluyu övmek. Kanunumuzda özellikle suç ve suçluyu övme suçunun oluşmadığı belli. Delilerin değerlendirilmesinde de iddia makamı yanılgıya düşmekte.

Ben özellikle terör örgütü propaganda suçuna değinmek istiyorum. Kanuna göre terör örgütünün şiddet içeren eylemlerin övmek olarak nitelendiriliyor. Kendisini övmek değil.”

AVUKATI BİLGÜTAY HAKKI DURNA SAVUNMA YAPIYOR

Yanardağ’ın avukatı Bilgütay Durna savunmasında şu ifadeleri kullandı:

Müvekkilimin beraat etmesi gerekiyor. Bu soruşturmanın bile açılmaması gerekirken müvekkilim 100 gündür tutuklu. Failden suça ulaşmaya çalışıldığı için müvekkilim tutuklu. Tutuklama sebeplerini hiçbiri geçerli değildir, bundan dolayı derhal tahliye edilmesi gerekiyor. Yasalar eşit uygulanmak zorundadır. İfade özgürlüğü ne kadar temel özgürlükler ama öyle yabancılaştık ki… Ensarioğlu’nu işaret ederken yargılansın demiyoruz. Ama yasalar eşit uygulanmalı. Montaj bir video. Kelimeler müvekkilim ait ama sözler değil. Çünkü yeniden söz yaratıldı.

Başsavcılık montaj kelimesi kullanılmadı diyor, gidip baktım. Kullanmışız. Gidip Ensarioğlu’nun söylediklerini ve program kaydını dosyaya sundum. Sulh Ceza Hakimliği’ne çıkıp dedim ki; flash disk vardı. Hakim hanım açamadım dedi. Salonda açtık, hep beraber izledik. Sulh Ceza Hakimliği’nde skandal bir karar var. Tamamını sunmuş olmamıza rağmen 1 dakikalık videoyu esas aldı.
Katalog suç dendi, bu bir hata mı kasıt mı ben bilmiyorum. Bu insani bir hata değil. Çünkü o katalog suç kaçma şüphesi doğurdu ve müvekkilim 100 gündür tutuklu.

Bu dosyanın kalın olmasının nedeni açık kaynak araştırmaları ve bizim defalarca yazdığımız itiraz dilekçelerimiz. Bir kişiyi tutuklamanın en kolay yolu kaçma şüphesidir.
Bunu basit bir şüpheyle gerekçelendiremezsiniz. Bunu açıklamanız gerekli.”

SAVCI TUTUKLULUĞUN DEVAMINI TALEP ETTİ

Merdan Yanardağ'ın avukatı Durna’nın savunmasının ardından söz iddia makamına geçti. Savcı söz alarak mütalaasını sundu. Mütalaasını sunan savcı tutukluluğun devamını talep etti.

Savcı Yanardağ'ın örgüt propagandası yapmaktan 7,5 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.

Mahkemeye ara verildi. Duruşma 15.15'te devam edecek.

DURUŞMA YENİDEN BAŞLIYOR

Duruşmaya verilen yarım saat aranın ardından, duruşma gecikmeli olarak yeniden başladı.

Mahkemenin kararı bekleniyor.

MERDAN YANARDAĞ YENİDEN SÖZ ALDI

Duruşmaya verilen aranın ardından söz alan Merdan Yanardağ, savcının hapis cezası ve tutukluluğun devamına ilişkin talebine yönelik "İkinci bir troll yaklaşımıyla sürdürüyor iddia makamı. Düşünce ve ifade özgürlüğü basın özgürlüğü dahilim de yapılan bir programdı. Savcı bunların daraltılmasını talep ediyor. Kuralsız, anayasasız bir rejimin yolunu döşüyor iddia makamının talebi. Ben Türkiye’de demokratik sürecin yeniden başlatılmasına karşı değilim. Benim yaptığım AKP’nin iki yüzlü siyasetine karşı aldatmaya inkar etmeye yönelik bir süreç yaşadık. Burada savcılık bir iktidar eleştirisinin olmadığını iddia ediyor. Sivas katliamının sanıkları tahliye edildi. İnfaz yasasından açık var. Gaffar Okkan’ı katledenler tahliye edildi." dedi.

Yanardağ sözlerinin devamında şunları kaydetti:

Öcalan ailesiyle görüşebiliyor mu? Görüşemiyor. Demokrasiler suçluların da haklarının olduğu rejimlerdir. Ailesiyle görüşmesinin suç olamayacağı gibi bu görüşmeler engellendiği için iktidar manipülasyonuyla karşı karşıyayız. Hem yeni bir anayasa tartışılıyor. 2017 Anayasası dünya tarihinde en az oyla kabul edildi. Üstelik mühürsüz zarflardan çıkan oylarla… Siz toplumun yarısını söylediği sözler ve fikirleri nedeniyle, gazeteciliği nedeniyle yargılarsanız bu ülkede barış olmaz. Savcılık adının önündeki cumhuriyet kavramına uygun davranmalı. Ne dedim ben? Dediklerimden sonra insanlar sokağa mı çıktı, olaylar mı yaşandı? İnfial halinde bir kişi görmedim. Sosyal medyadakiler ortaya çıkamıyorlar korkaklar bunlar. Çıkamazlar. Ben mahkemenin bu uygulamalara geçit vermeyeceğini tahmin ediyorum

MERDAN YANARDAĞ'IN SÖZLERİNİN ARDINDAN AVUKATLAR YENİDEN SAVUNMA YAPIYOR

Merdan Yanardağ'ın iddia makamının tutukluluğun devamını talep etmesine ilişkin savunma yapması üzerine avukatlar yeniden savunma yapıyor.

Avukat Başar Yaltı şunları kaydetti:

“Üzücü olan; adil yargılama koşullarına göre bir yargılama yapıldığını var sayıyoruz ama savcı mütalaasında savunmanın ifadelerini dikkate almadı. Sayın mahkemenin buna uymayacağını düşünüyorum. Hukuk devleti demek hukuk güvenliği demektir. Kim sağlayacak bunu? Bekçi polis ve siz. Siz sayın mahkeme heyetisiniz.”

Avukat Gizem Öcalan ise şunları söyledi:

“Yaptığımız savunmalar ısrarla dikkate alınmıyor. Videonun etkileşim alması savcının delili. Burada övme suçunun olmadığından propaganda dan cezalandırılmasını istiyor. Esas dışında hukuken hata var. Toplumun hassasiyetini gerekçe olarak sunuyor."

Avukat Bilgütay Hakkı Durna ise, Yanardağ'ın beraatını bir kez daha talep ederek şunları söyledi:

“Vicdana uygun karar verilmesi kamu yararıdır. Hukuk güvenliğini hissederek yaşanması için önemlidir. Beraat talep ediyoruz, mütalaaya katılmıyoruz. Hepimiz bunun bir beraat dosyası olduğunu biliyoruz. Cebir şiddeti öveceksiniz ki terör örgütü övülsün. Bu sözlerde nerede şiddet övgüsü? Tutuklama nedeninin bulunması gerekli muhtemelen kaçma şüphesi. Niye açıklanmıyor? Gerekçesini göstermezseniz mütalaanız havada kalmaktadır. Yanardağ bir 100 gün daha yatar sıkıntı yok. Aman niye bu haberi yaptım diye anlatmaya uğraşıyor. Ama kimse gazete duvardaki röportajı konuşmuyor çünkü kimse AKP milletvekilinin yörüngesine girmek istemiyor”

YANARDAĞ BİR KEZ DAHA SÖZ ALDI

Avukatların son sözlerinin ardından Merdan Yanardağ son sözü aldı:

“Bu davadan bir ceza çıkarsa bundan sonraki düşünce ve ifade özgürlüğüne esaslı bir sınırlama konulmuş olacaktır. AKP millet vekili bile denilmiyor. Ensarioğlu’nun sözlerinde bir sıkıntı yok ben niye yargılamıyorum da o yargılanıyor da demiyorum. Ben iki yüzlülüklerini anlatıyorum. Bu AKP bildirisi gibi bir mütalaadır, adını bile geçiremiyor.

Vereceğiniz cevap bunlar değildir. Bir içtihat oluşturmaktır. ‘Bir daha bir program yapmayın’ demektir. 38 yıldır hakkımda böyle bir suçlama yok. Birden bire demişim ki şu örgütü bir öveyim. Ben mahkemenin buna geçit vermeyeceğini anti demokratik uygulamalara geçit vermeyeceğini düşünüyorum."

MAHKEME HEYETİ KARAR İÇİN SALONDAN AYRILDI

Mahkeme heyeti karar için salondan ayrıldı.

MAHKEME HEYETİ YENİDEN SALONDA

Mahkeme heyeti duruşma salonundan karar için ayrılmasının ardından, salona geri döndü.

Mahkeme heyeti Yanardağ hakkında 2 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Mahkeme heyeti tutuksuz yargılanmasına hükmetti.

Yanardağ'ın tahliyesine karar verildi.

Etiketler
Merdan Yanardağ Abdullah Öcalan Tele 1