CHP’li Gürer’den İktidara Çağrı, ‘Acilen Önlem Alınmalı’
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında iktidarın tarım politikalarını eleştirdi. Gürer, “İktidarın yanlış tarım politikaları sorunları derinleştiriyor” dedi.

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, TBMM Genel Kurulu’ndaki açıklamasında, halk sağlığı için risk teşkil eden asbest ve asbestli içme su borular, pestisit kalıntıları ve taklit-tağşiş ürünlerine dikkat çekti. Bu sorunların insan yaşamını nasıl tehlikeye attığını ayrıntılı bir şekilde anlatan CHP’li Gürer, iktidara çözüm üretme çağrısında bulundu.
“Asbestle havayı, suyu, yaşamı; pestisitle doğayı, canlıları; taklit, tağşişle gıdamızı bozuyor, insanlığı ölüme ve geleceğimizi tehlikeye sürüklüyoruz” diyen CHP’li Gürer, bu sorunların Meclis gündemine taşınmasının önemli olduğuna vurgu yaptı. Asbestin 2010 yılında yasaklanmış olmasına rağmen halk sağlığını tehdit etmeye devam ettiğinin altını çizen CHP’li Gürer, özellikle deprem bölgelerinde ve kentsel dönüşüm alanlarında yıkılan binalardan kaynaklanan asbest malzemeleri tozunun ciddi bir risk oluşturduğuna dikkat çekti.
'15 YILDA SOMUT ADIM ATILMADI'
Öte yandan içme suyu şebekelerinde kullanılan asbestli içme suyu boruların varlığının da tehlike yarattığını aktaran Gürer, “Çukurkuyu, Kemerhisar kasabaları , Çiftlik ilçesi, Azatlı kasabası gibi kasabalarımızda ve belediyeden köye dönüşen pek çok yerleşimde hala asbestli borularla içme suyu taşınıyor. İller Bankası bu boruların değiştirileceğini ifade etti, Bakanlık da bunu destekledi ama aradan geçen on beş yılda somut bir adım atılmadı” ifadelerini kullandı.
Türkiye genelinde 15 bin kilometrelik asbestli borunun yüzde 82’sinin değiştirilmiş olmasına rağmen, halen 2.700 kilometrelik borunun içme suyu taşıdığını hatırlatan Gürer, bu durumun insan sağlığı açısından kabul edilemez olduğunu ifade etti. Belediyeden köye dönüşen yerleşimlerde sorunların farkında olunmadığının da altını çizen Gürer, bu eksikliklerin acilen giderilmesi gerektiğini ve çözüm şart olduğu belirtti.
'AVRUPA BİRLİĞİ BİLDİRİMİNDE İLK SIRADAYIZ'
Pestisit konusunun ise çok daha riskli bir boyuta çıktığını aktaran CHP’li Gürer, verdiği bir soru önergesine Bakan’dan gelen yanıtla ilgili değerlendirmelerde bulundu. “Bakan Bey, pestisit kullanımında yüzde 50’ye yakın bir azalma olduğunu söylüyor ama gerçekler bu ifadeyi doğrulamıyor” diyen Gürer, şunları aktardı: “Avrupa Birliği’nde iki yılda 10 bin bildirim içinde ülkemize ait 853 pestisit ve aflatoksin bildirimi var ve ilk sıradayız.”
Pestisitlerin zararlı organizmalarla mücadelede gerekli olabileceğini, ancak insan sağlığına zarar vermeyen türlerin tercih edilmesi gerektiğini ifade eden Gürer, çiftçilerin, doğanın ve tüketicilerin risk altında olduğunu vurguladı. Gürer, bu konuda daha etkili ve somut adımlar atılması gerektiğini söyledi.
Merak ettiklerini Meclis’te dile getiren Gürer, “Avrupa Birliğine ihraç ettiğimiz ürünlerle ilgili Avrupa Birliğinde toplamda 10.044 pestisit ve aflatoksin saptanmış, bunun 853'ü ülkemize ait ve ilk sıradayız. 2024 yılında toplam 4.800 ton meyve ve sebze iade edilmiş, 2023 yılında 359, 2024 yılında ise 492 uygunsuz bildirim var. Mart ayına kadar 2024 yılında 41 bildirim varken 2025 yılının Mart ayında 42 bildirim var. Bu durumda nasıl yüzde 51 azalmış?” diye sordu.
2025 YILINDA 279 TAKLİT TAĞŞİŞ ÜRÜN
Taklit ve tağşiş ürünlerle ilgili de önemli bilgiler veren CHP’li Gürer, 2025 yılında 279 taklit ve tağşiş ürünün tespit edildiğini ve bunun 119’unun sadece bitkisel yağlarda olduğunu açıkladı. Gürer bakanlığın bu konuda düzenli açıklamalar yapmasının olumlu bir adım olduğunu belirtti.
Bakanlık Ekim 2024'ten beri 1.097 adet taklit ve tağşiş ürünü açıklamasına rağmen sorunun devam ettiğinin altını çizen Gürer, mevcut denetim kadrosunun yetersizliği nedeniyle kayıt dışı üretimin kontrol altına alınamadığını ifade etti.
Mevcut sistemin sürdürülebilir olmadığını dile getiren Gürer, şunları söyledi: “750 bin gıda işletmesi var, ancak bu işletmelerin denetimi için yalnızca 8 bin kişi görev yapıyor. Merdiven altı üretimlerin takip edilmesi mümkün olmuyor. İnsanlar para veriyor, sağlıksız ürün alıyor, sonra hastane kapılarında çare arıyor”
GIDA ZEHİRLENMESİ VAKA SAYISINDA KORKUTAN ARTIŞ
Gıda güvenliği ile ilgili ciddi sorunlar olduğunu ifade eden Gürer, son iki yılda gıda zehirlenmesi tanısı konan kişi sayısının 39.778 olduğunu, zoonotik hastalık vaka sayısının ise 50 bini bulduğunu aktardı. İnsanların sağlıklarını tehdit eden bu sorunların görmezden gelinemeyeceğini kaydeden CHP’li Ömer Fethi Gürer, “Devlet, halkın sağlığını korumakla yükümlüdür. Bu sorumlulukta iktidarındır. Bu bağlamda asbestli Yani para veriyorsunuz, ürün alıyorsunuz; aldığınız ürünle sağlığınız bozuluyor. Burada sorumlu kim? Biz "devlet" tanımını kim için yapıyoruz? Mevcut iktidarın sorumluluğu olarak yapıyoruz. Bu bağlamda, iktidara çağrımdır: Asbestli içme suyu borularının değiştirilmesi, pestisit kalıntılarıyla ilgili daha sıkı denetimin yapılması, taklit, tağşişte sürdürülen mücadelenin cezasının ağırlaştırılmasının gerekliliğini belirtiyor boruların değiştirilmesi, pestisit denetimlerinin artırılması ve taklit-tağşiş ürünlere yönelik cezaların caydırıcı hale getirilmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu.