Terör fırtınasının kanlı halkası Reina katliamının üzerinden 5 yıl geçti

2017 yılının ilk saatlerinde IŞİD, İstanbul Boğazı’nın gözde eğlence mekanında bir katliam yaptı. 39 kişinin yaşamını yitirdiği katliam son iki yılda yaklaşık 500 kişinin yaşamına mal olan terör eylemleri zincirinin bir halkası olarak tarihe geçti.

Terör fırtınasının kanlı halkası Reina katliamının üzerinden 5 yıl geçti

GERÇEK GÜNDEM- Türkiye, 2015 yılında başlayıp ardı ardına gelen terör saldırılarıyla sarsıldı.

2015 seçimleri döneminde yaşanan saldırılar Türkiye’yi ‘kanlı bir sandığa’ götürdü. Haziran 2015’teki HDP Diyarbakır Mitingi’nde IŞİD’in bombalı saldırısıyla başlayan kanlı dönem, her geçen ay şiddetini giderek arttırdı.

Türkiye, HDP’nin Diyarbakır’daki mitinginde patlayan bombanın ardından 2017’nin ilk gününe dek 13 terör saldırısıyla sarsıldı.

Resmî rakamlara göre bu dönemdeki saldırılarda 497 kişi hayatını kaybetti ve iki binden fazla kişi yaralandı. 2016'da saldırılara maruz kalan İstanbul, yılın son gününde bir katliamla karşı karşıya kaldı.

Saldırılar yüzünden ABD'nin Ankara Büyükelçiliği, 23 Aralık 2016'da bir açıklama yayımlayarak vatandaşlarının "Noel tatili ve yeni yıl kutlamaları için kalabalık yerlere giderken aşırılıkçı grupların saldırı düzenleme konusunda sürdürdüğü çabaları" göz önünde bulundurmaları ve "özellikle de Batılıların, turistlerin ve yabancıların sık gittiği bilinen restoran, ticari merkezler, ibadethane ve ulaşım merkezlerinden mümkün olduğunca kaçınmaları" gerektiğini duyurdu.

Türkiye’de ise bazı İslamcı gruplar özellikle ayın son haftasında ülke gündeminde "İslam'a uygun olmadığı için" yılbaşı kutlamasından kaçınılmasına ilişkin çeşitli gösteriler, haberler, açıklamalar ve afişler yayımladı. Bu yayımlarda yılbaşı kutlayanların Müslüman olamayacağı, yılbaşı kutlamanın haram olduğu belirtildi ve temsili olarak yılbaşını kutlayan figürlere fiziki saldırılar düzenlendi. Öte yandan Diyanet İşleri Başkanlığı bir hutbe yayınlayarak yılbaşı kutlamalarını "gayrimeşru davranış" olarak nitelendirdi.

7 DAKİKALIK KATLİAM

İstanbul, yeni yılın coşkusunu yaşıyordu. 2016 geride kalıp 2017’nin yeni gününden sadece 1 saat 15 dakika geçmişti.

Şehrin meşhur eğlence merkezi Reina’da eğlence devam ederken, bir IŞİD militanı taksiden indi. Üzerinde siyah mont, siyah pantolon ve açık renkli şapka olan Abdulkadir Masharipov (kod adı: Abu Muhammed Horasani) elindeki AK-47 marka uzun namlulu silahla ilk önce etrafa ateş açtı. Sonrasında polis memuru Burak Yıldız'ı öldürdü. Ardından kapıda bekleyen gece kulübünün özel güvenliğini sağlayan kişilere ateş açarak öldürdü ve içeriye girerek etrafa rastgele ateş açtı.

Saldırı yaklaşık 7 dakika sürdü. Saldırı sonrası IŞİD militanı üstünü değiştirerek gözden kayboldu.

Yeni yıla umut ve coşkuyla giren 39 kişi saldırıda yaşama gözlerini yumdu, 70 kişi ise yaralandı.

Görgü tanıkları, saldırganın içeride bulunan yaklaşık 500 kişinin üzerine rastgele ateş açtığını, ölen ve yaralanan insanların yerde üst üste yığıldığını, diğerlerinin de panik halinde dışarıya kaçmaya çalışarak birbirlerini ezdiklerini aktardı.

Türkiye, 2017’nin ilk saatlerini bu büyük vahşetle karşıladı!

IŞİD SALDIRIYI SAHİPLENDİ

Saldırının yılbaşı gecesi yapılması basında, yılbaşı kutlamalarına karşı olan grupların yılbaşını kutlayan kişileri hedef gösterdiği ve bu durumun olayda payı olduğu yorumlarına neden oldu.

IŞİD’in medya organı Amaq Haber Ajansı, Türkiye'yi "Hristiyanlık koruyucusu" diye nitelendirdiği bir bildiriyle saldırının IŞİD'e bağlı bir militan tarafından yapıldığını ve "Hristiyanların dinden çıkmış bayramlarını kutladığı en meşhur gece kulüplerinden birini vurduğunu" duyurdu.

Türkiye’yi düşman olarak addeden IŞİD, kendi medya organlarında Türkiye’yi ‘tağut’ olarak tanımlıyordu. Örgüt, siyasetçileri ve yöneticileri “mürted” olarak nitelendiriyor, laik ve demokratik rejimin Türkiye'deki Müslümanlar üzerinde baskı kurduğunu ve onları küfre ittiğini savunuyordu.

4 Ocak'ta hükûmet, saldırganın kimliğinin belirlendiğini açıkladı. Saldırganın kimliği 8 Ocak 2017 tarihinde İstanbul Emniyeti'nden alınan bilgi ile basın yayın organlarında duyuruldu; saldırgan Özbek asıllı, 2011 yılından beri Türkiye'de bulunan, Abdulkadir Mashapirov isimli bir IŞİD militanıydı.

Saldırgan, 17 Ocak 2017 tarihinde İstanbul Esenyurt'ta bir sitede güvenlik güçleri tarafından yapılan operasyonla ele geçirildi. Ayrıca saldırganın kaldığı dairede 3'ü kadın 4 kişi daha etkisiz hale getirildi. Ayrıca 197.000 ABD Doları, keşif yapmak amacıyla kullanıldığı tahmin edilen 2 drone kamera, 2 tabanca ve şarjörü ile sim kartlar bulundu

İLK HEDEF CUMHURİYET'Tİ

Reina’ya saldıran Masharipov, saldırı öncesi ve saldırı anını tüm detaylarıyla polise anlattı. Taksim Meydanı ve Cumhuriyet Gazetesi'ne saldırmayı planladıklarını anlatan Masharipov, Suriye'deki IŞİD'li yöneticinin kendisine “Şişli'de peygamber efendimize hakaret eden gazete var. Oraya git” dediğini, Ebu Cihad adlı militanın daha sonra “Bu saatte orada kimse olmaz, Reina diye bir diskotek var, orada kafirler eğleniyor, eylem yapabilirsin” dediğini anlattı.

Masharipov, önce Cumhuriyet Gazetesi'ne eylem yapma talimatı aldığını, ancak içeride kimsenin olmayacağını düşünerek bu plandan vazgeçtiklerini söyledi. IŞİD'li Masharipov, polisteki ifadesinde şunları kaydetti:

“Telegram üzerinden Taksim eyleminin iyi olmayacağını Suriye'deki IŞİD'li arkadaşa ilettim. Onlar da bana "Şişli'de Peygamber Efendimiz'e hakaret eden bir gazete var. Oraya git" dedi. Sonra Ebu Cihad tekrar mesaj göndererek 'bu saatte orada kimse olmaz, Reina diye bir diskotek var, orada kafirler eğleniyor, oraya eylem yapabilirsin' demesi üzerine yeniden Zeytinburnu'na döndüm. Taksiye binip silahsız olarak keşif yapmak için Reina'ya gittim. Dışarıdan gözetledim ama içeri girmedim. Ebu Cihad'dan içeriyle ilgili görüntü istedim. Bana dans eden fahişe görüntüsü gönderdi. Tekrar taksiye binip Zeytinburnu'na döndüm. Taksiciye "Türkler yılbaşı kutlar mı" diye sordum. Taksici de "Türkler yılbaşı kutlamaz" dedi. Zeytinburnu'nda Özbek asıllı bir kişiden bir sırt çantası bir de el çantası aldım. Sırt çantasında şarjörler vardı. El çantasına da silahı koydum. Bombaları da cebime koyarak yola çıktım. Taksiye binip Reina'ya gittim. Reina'ya yürürken cep telefonumu kırıp attım. Kapısına geldiğimde girişte bir polis vardı. Bana ateş edince ben de ona sıktım. İçeri girmek için polisi vurdum. İçeri girdiğimde hedef gözetmeksizin bütün şarjörleri bitirinceye kadar ateş ettim. 2 el bombasını da eğlenenlerin üzerine attım. Montumu neden çıkardığımı hatırlamıyorum, o anki psikolojik durumdan dolayı olabilir. Cebimdeki son el bombasını çıkartarak sol elime aldığımda pimi çektim.
Flashbang elimde patladı, sol elimden yaralandım. Sakalım, saçım ve bıyığımın bir kısmı yandı. Öldüğümü zannettim, bir süre geçtikten sonra bir şey olmadığını anlayınca hafızam yerine geldi. Emekleyerek bir süre ilerledim, sonra ayağa kalkarak dışarı çıktım."

IŞİD’li saldırgan ifadesinde İstanbul’da yaptıklarını detaylarıyla anlattı. Buna göre, Masharipov, İstanbul’da rahat rahat dolaşıp keşif yapmıştı. İlk hedefi Cumhuriyet Gazetesi’ydi ancak içeride öldürecek kimsenin olmadığını düşünerek hedef değiştirmişti.

DAVADA NELER YAŞANDI

Katliamla ilgili açılan davada 57 sanık yer aldı. Saldırıdan sonra görülen ilk duruşmalarda, iddianamede ‘IŞİD üyeliği’ ve ‘IŞİD’lilerin barındığı evlerden sorumlu olmakla’ suçlanan kişileri bazıları tahliye edildi.

Katliamı gerçekleştiren Mashapirov, ilk duruşmalarda susma hakkını kullandı.

Daha sonra verdiği ifadede ise, “Reina olayından önce herhangi bir eyleme katılmadım. Dünyada Hristiyanların yaptıkları öldürme olaylarına karşı onlardan öç almak amacı ile onların bayram günü bir eylem yapmayı düşündüm. Amacım Hristiyanları öldürmekti” dedi.

Saldırının planlayıcılarından bazıları başka ülkelerde yakalandı, bazıları ise Suriye’de çatışmalarda öldürüldü.

Yargılamanın sonunda, mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, saldırıyı gerçekleştiren Abdulkadir Masharipov'un IŞİD'in emir ve talimatlarıyla 1 Ocak 2017'de, saat 01.15 sıralarında Reina'da kalaşnikof otomatik silahla eylemi gerçekleştirdiğini belirterek, "39 kişiyi kasten öldürme" ve "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından zanlının 40 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasını talep etti.

Mahkeme, sanık Abdulkadir Masharipov’u 40 kez ağırlaştırılmış müebbet ile 1368 yıl hapis cezasına çarptırdı.

Reina saldırısı, Türkiye’nin kanlı dönemine damga vuran bir andı. IŞİD’in Türkiye’deki yapılanmasının geldiği korkunç tabloyu gözler önüne serdi.

Etiketler
İstanbul IŞİD İstanbul Boğazı