Sözcü yazarından çarpıcı iddia: Bileti Amerika seçimi mi kesti?

Sözcü yazarı Murat Muratoğlu, kararname ile Merkez Bankası başkanlığında göreve gelen Murat Uysal'ın 16 ay sonra yine bir kararname ile görevden alınmasını yazdı.

Sözcü yazarından çarpıcı iddia: Bileti Amerika seçimi mi kesti?

Sözcü yazarı Murat Muratoğlu, kararname ile Merkez Bankası başkanlığında göreve gelen Murat Uysal'ın 16 ay sonra yine bir kararname ile görevden alınmasını yazdı.

Muratoğlu, "Korona salgını nedeniyle işten çıkarma yasağı vardı. İstisna Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal'a uygulandı. Tak diye emredilince şak diye yerine getiren birinin bileti neden kesilir ki?" diye sordu.

Reza Zarrab'ın rüşvet olaylarında Halkbank'ın Hazine'den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı'nın Murat Uysal olduğunu hatırlatan Muratoğlu, "Amerika'da başkan Joe Biden seçildi! İran'a 20 milyar dolar para kaçırılmasına aracı olduğu iddiasıyla suçlanan Halkbank'ın davası zora girdi. Amerika nezdinde suçlu birinin Türkiye Merkez Bankası koltuğunda oturması ciddi sonuçlar doğurabilirdi. Bana bu teori hiç de mantıksız gelmedi" diye yazdı.

Murat Muratoğlu'nun Sözcü'deki yazısı şöyle:

Merkez Bankası Başkanı'nın kovulması belki yasaya aykırıydı ama çok doğru bir karardı. Türkiye tarihi daha kötü yönetilen bir Merkez Bankası'na daha basiretsiz bir başkana şahit olmadı!

Neyse ki sağduyumuzun sesi, adaletimizin simgesi görevden aldı kendisini… “Cumhurbaşkanımızın himayelerinde atıldığım için teşekkür ederim” dedi mi?

★★★

Akıllardaki soru; “Bu sefer niye kovuldu” Önceki Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya'yı “istenilen hızda faiz indirmemesi” nedeniyle kovmuştu.

Yerine gelen Murat Uysal, 9 toplantı üst üste faiz indirdi. Yüzde 24 olan faizi yüzde 8.25'e kadar çekti. Yine de yaranamadı, tekmeyi yedi… Hız felaket getirdi!

★★★

Adam koltuğa oturtulduğu gün badem bıyık bıraktı. Öylesine kararlı kendini bu işe adadı. Sarayın bir dediğini iki etmedi. Ne istedilerse yaptı.

Şöyle düşünün, 24 uzmana soruyorlar, 24'ü de faiz artırılması gerektiğini söylüyor ve bu yönde görüş açıklıyor. Merkez Bankası toplanıyor, faizlere dokunmuyor. Neden? Saraydan öyle emir geliyor! Sonuç? Hem faizler yükseliyor hem dolar durdurulamıyor.

★★★

Koltuğa oturttuğu emir kulunu harcadı, oldu bitti! Bence Türk Lirası'nı görevden alsın. Her gün değer kaybedip ne yapmak, nereye varmak istemektedir? Türk Riyali ile devam ederiz. O da olmazsa Türk Dinarı'nı deneriz.

“Ekonomiyi kötü yönetiyor” diyecek halimiz yok herhalde… Belli ki suç para biriminde!

★★★

Kötüydü veya çok kötüydü, fark etmez… Sözde bağımsız Merkez Bankası Başkanı yine yasaya aykırı bir biçimde kovuldu!

Parlamenter sistemde, Merkez Bankası Başkanı'nı Ekonomi Bakanı imzalayıp, Başbakan'a yollar. Başbakan imzalayıp tarafsız Cumhurbaşkanı'nın onayına sunar. Cumhurbaşkanı tasdik ederse göreve atanırdı. Bağımsızdır!

★★★

Yeni sistemde, tek bir kişinin isteği bütün bir ülkenin kaderini belirliyor. Bakan, savcı, hakim, ordu komutanı, vali… Ülkede tek bir bağımsız kurum kalmadı. Her an her biri kovulabilir.

Peki, “Ahdim olsun ki faizler, enflasyon ve cari açık düşecek” diyen kimdi? Ya; “Faizle kurla mücadeleyi bana bırakın” diyen? Olmadı ahdi! Tutturamadı hedefleri? Kovar mı ki kendini?

Merkez Bankası Başkanı koltuğuna eski Maliye Bakanı Naci Ağbal oturdu. İstese de daha kötüsünü yapamayacağından mevcut AKP kadrosu içerisine en mantıklı seçim gibi… Eldeki seçeneklerin en iyisi…

İyi de merkez bankaları güçlerini bağımsız olmalarından alır. Gidip de partili birini atarsan menfaatler çakışır! Başarısızlık kaçınılmazdır.

Burada esas sorulması gereken soru şu; Naci Ağbal neyi farklı yapacak ki? Önceki başkan hangi yetkiyle neyi yanlış yaptı veya neyi yapamadı da görevden alındı?

Saçma sapan “Faizi düşük tutarsan enflasyon da düşer” teorisini kanıtlamaya çalışırsan ve bu uğurda yüz milyarlarca dolar harcarsan istersen dünyanın en iyisini oturt yine cacık olmaz!

★★★

Diğer yandan Naci Ağbal, önderliğinde 85 bin kişinin yaşadığı memleketi Bayburt'a yıllık 2 milyon kapasiteli havalimanı yapılması aklıma geliyor.

Bırak buradan gelecek gelir ile kendini amorti etmeyi, yıllık bakım masraflarını bile karşılayamayacağı aşikâr! Yatırım değil safi zarar…

★★★

Yeni bir duruş, yeni dokunuş lazımdı… Kaybolan güvenilirliği sağlayacak yeni bir isim gerekliydi. Yeni bir haber ile yeni bir kader çizilmeliydi. Ağbal bunları başarabilir mi?

Yedek akçelerine kadar kasası boşaltılmış, rezervleri eritilip 50 milyar dolar da eksiye sokulmuş, sarayın kobay faresi olmuş Merkez Bankası'nın başına getirilmek, “ateşin üzerinde yürü” demek.

Bugüne kadar ki kariyeri olumsuz değildi… Kendisine başarılar dileyip kukla olmamasını temenni ediyorum.

Bileti Amerika seçimi mi kesti?

Korona salgını nedeniyle işten çıkarma yasağı vardı. İstisna Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal'a uygulandı. Tak diye emredilince şak diye yerine getiren birinin bileti neden kesilir ki?

Biraz geriye dönelim… Geçen yıl Washington'daki IMF-Dünya Bankası Toplantısı'na katılamamıştı. Katılsaydı, tutuklanabilirdi. Neden?

Reza Zarrab'ın rüşvet olaylarında Halkbank'ın Hazineden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Murat Uysal idi… Hatta Halkbank Genel Müdürü bile oldu.

Nitekim Amerika'da tutuklanan Hakan Atilla da aynı dönemde Halkbank'ta Genel Müdür Yardımcısıydı… Nitekim Murat Uysal'ın gitmemesi çok mantıklıydı.

★★★

Amerika'da başkan Joe Biden seçildi! İran'a 20 milyar dolar para kaçırılmasına aracı olduğu iddiasıyla suçlanan Halkbank'ın davası zora girdi.

Amerika nezdinde suçlu birinin Türkiye Merkez Bankası koltuğunda oturması ciddi sonuçlar doğurabilirdi. Bana bu teori hiç de mantıksız gelmedi!

Etiketler
Merkez Bankası Seçim Murat Muratoğlu