Canlı blog | Çatışmalarda yedinci gün: İsrail sivil insanların konvoyuna saldırdı; 70 kişi öldü

GERÇEK GÜNDEM

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlatmasıyla gelişen çatışmalar yedinci gününde devam ediyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, "Biz Hamas'ın kim olduğunu her zaman biliyorduk. Artık tüm dünya biliyor. Hamas, IŞİD'tir. Dünyanın IŞİD’i yendiği gibi biz de onu yeneceğiz. Bu aşağılık düşman savaş istedi ve alacak" diye konuşmuştu.

İsrail'in Gazze'ye ve Batı Şeria'ya dönük yıkıcı saldırıları sürerken, Hamas da roketle karşılık vermeye devam ediyor. Çatışmalar devam ederken, dün 1 Türk vatandaşının hayatını kaybettiği açıklandı.

İSRAİL 'GAZZE'DEN AYRILIN' DEDİ, FİLİSTİN 'GAZZE'Yİ BOŞALTMAYIN' YANITI VERDİ

BM'nin açıklamasına göre İsrail, Gazze'deki 1,1 milyon sivilin yerlerinden ayrılarak bölgenin güneyine geçmelerini istedi. Filistin hükümet medyasından, "İsrail'in Gazze sakinlerinin güneye geçmeleri çağrısına aldırış etmeyin" açıklaması geldi.

MESCİD-İ AKSA'YA GİRİŞLERE İZİN VERİLMİYOR

Kudüs İslami Vakıflar İdaresine göre İsrail polisi, cuma namazını Aksa'da kılmak için Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesine gitmek isteyenlere izin vermedi.

Canlı blog | İsrail Genelkurmay Başkanı ilk kez konuştu: "Gazze asla eskisi gibi olmayacak"Dünya

Canlı Blog | Çatışmalarda beşinci gün... Filistin'den İsrail'e soykırım suçlamasıGüncel

Hamas-İsrail çatışmasında dakika dakika yaşananlar...

BBC muhabirleri, Tel Aviv'de İsrail polis tarafından durdurulduktan sonra saldırıya uğradı ve silah zoruyla alıkonuldu.

BBC'de yer alan habere göre, Muhannad Tutunji, Haitham Abudiab ve BBC Arapça ekibi Tel Aviv'de bir otele giderken üzerinde kırmızı bantlarla "TV" yazılı araçlarının önü İsrail polisi tarafından kesildi.

Daha sonra araçtan sürüklenerek çıkarılan ve üzerleri aranan gazeteciler duvara doğru itildi.

Olay esnasında kendilerini BBC muhabirleri olarak tanıttıklarını söyleyen Tutunji ve Abudiab, polise basın kartlarını da gösterdiklerini anlattı. Tutunji, olayı görüntülemeye çalışırken telefonunun yere fırlatıldığını ve boynuna darbe aldığını dile getirdi.

BBC, olayla ilgili yorum alabilmek için İsrail polisiyle temasa geçti.

BBC'den bir sözcü, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, muhabirlerin, İsrail-Gazze çatışması hakkında özgürce haber yapabilmeleri gerektiğini belirtti.

İsrail ordusunun duyurduğuna göre kara harekatı resmen başladı. İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde yaşayan Filistinlilerin bölgeden ayrılmaları için saat 20.00'ye kadar süre vermişti. Sürenin dolmasının ardından İsrail'in Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Hanun'a saldırı başlattığı bildirildi.

Ürdün İçişleri Bakanlığı'na bağlı Kamu Güvenliği Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, yalnızca 1000 kişinin geçmesine izin verilmesinin ardından yolcu ve yük taşımacılığı için kullanılan Kral Hüseyin Köprüsü ve sınır kapısının kapatıldığı belirtildi. Köprünün yarın gün boyunca kapalı tutulacağı aktarıldı.

Şeyh Hüseyin Sınır Kapısı'nın da kapatıldığı ve cumartesi kapalı tutulacağı belirtilen açıklamada, Vadi Araba Sınır Kapısı'nın normal şartlarda çalışmaya devam edeceği ifade edildi.

Ürdün, Filistin topraklarında tırmanan çatışma ve gerginlik nedeniyle Kral Hüseyin Sınır Kapısı'nın belirli saatlerde faaliyet göstereceğini duyurmuştu.

Ürdün ile İsrail arasında Şeyh Hüseyin, Kral Hüseyin ve Vadi Araba olmak üzere 3 sınır kapısı bulunuyor.

CNN Türk, Tel Aviv'e roketli bir saldırı düzenlendiğini söyledi.

Gazze'deki İçişleri Bakanlığı, "İsrail ordusunun yerinden edilmiş insanlardan oluşan bir konvoyu bombalaması sonucu 70 kişi öldü, 200'den fazla yaralı var" açıklamasında bulundu.

İsrail Ordu Sözcüsü Adraee, Gazze'nin kuzeyinde yaşayan Filistinlilerin bölgenin güneyine geçmek için saat 8'e kadar süreleri olduğunu söyledi.

İsrail yarından itibaren Gazze Şeridi'ndeki tüm internet hizmetlerini durduracaklarını duyurdu.

İsrail'in Lübnan'a yaptığı saldırıda Reuters muhabiri hayatını kaybetti. Saldırıda ayrıca aralarında AFP ve El Cezire muhabirlerinin de bulunduğu 3 kişi yaralandı.

İsrail’in topçu atışlarıyla Lübnan’a ait sınır üzerinde yer alan Dahayra ve Alma Şaab beldeleri arasındaki bazı noktaları hedef aldığı duyuruldu.

Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Gazze için hazırlanan insani yardım malzemelerinin Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na ait 2 adet A400M uçağı ile Mısır'a ulaştırıldığını açıkladı.

Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in saldırılarında Gazze'de 1799 kişinin hayatını kaybettiğini, 6388 kişinin de yaralandığını açıkladı

İsrail ve Filistin'de faaliyet gösteren Norveç Mülteci Konseyi, İsrail'in Gazze'deki 1,2 milyon kişinin evlerini terk etmesini talep etmesini savaş suçu olarak nitelendirdi.

Norveç Mülteci Konseyi Genel Sekreteri Jan Egeland yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"İsrail ordusunun, Gazze'nin kuzeyindeki 1.2 milyon sivilin, herhangi bir güvenlik veya geri dönüş garantisi olmaksızın, 24 saat içinde güneye taşınmasını talep etmesi, zorla nakil savaş suçu anlamına gelecektir. Bundan geri dönülmelidir.

Silahlı kişiler tarafından gerçekleştirilen korkunç terör eylemlerine misilleme olarak aralarında çocuk, kadın ve yaşlıların da bulunduğu sayısız sivilin toplu olarak cezalandırılması uluslararası hukuka aykırıdır.

Gazze'deki meslektaşlarım, kuzey bölgelerinde sürekli ateş altında güvenli bir şekilde yer değiştirme imkânı olmayan sayısız insan olduğunu doğruluyor.

Kasıtlı ya da ayrım gözetmeyen güç kullanımı nedeniyle sivillerin hayatını kaybetmesi, faillerin hesap vermesi gereken bir savaş suçudur. İsrail'in, Gazze'nin kuzeyinden kaçamayan Filistinlilerin yanlışlıkla çatışmalara doğrudan katıldıklarını ve hedef alındıklarını iddia edebileceğinden korkuyoruz.

Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Avrupa Birliği ve İsrail siyasi ve askeri liderliği üzerinde etkisi olan diğer Batılı ve Arap Ülkeleri, yasadışı ve imkansız taşınma emrinin derhal iptal edilmesini talep etmelidir."

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Hamas'ın saldırılarının ardından İsrail'e ve halkına Almanya'nın dayanışması konusunda güvence verdi.

Baerbock, İsrailli mevkidaşı Eli Cohen ile Gazze Şeridi sınırı yakınlarındaki Netivot'ta bir araya geldi. Alman Bakan "Bu korkunç günlerde yanınızdayız, sizinle birlikte hissediyoruz. Bu günlerde hepimiz İsrailliyiz" dedi.

Baerbock, "Almanya hükümetinin ve aynı zamanda Almanya halkının en derin dayanışma duygularını iletmek isterim" diye ekledi.

Kentin kriz merkezinde Cohen ile görüşen Baerbock, Hamas militanları tarafından kaçırılarak Gazze'ye götürüldüğüne inanılan Alman vatandaşlarının yakınlarını da ziyaret etti.

Dışişleri Bakanlığı: "2,5 milyonluk Gazze halkının son derece sınırlı bir alanda göçe zorlanması, uluslararası hukukun açık ihlali olduğu gibi, bunun insanlıkta da yeri yoktur"

İngiltere Başbakanı Rishi Sunak yaptığı açıklamada, geçen hafta sonu Hamas tarafından İsrail'e düzenlenen saldırıdan bu yana Birleşik Krallık'ta antisemitik olaylarda "iğrenç" bir artış olduğunu söyledi.

Reuters'in haberine göre Sunak yaptığı açıklamada "Son birkaç gündür antisemit olaylarda oldukça iğrenç bir artış var, bu doğru değil" dedi.

Sunak, şu ifadeleri kullandı:

"Nefret ya da şiddeti kışkırtan kişilere ya da ırkçı faaliyetlere kesinlikle müsamaha göstermeyeceğiz, göz korkutucu ya da tehdit edici davranışlara müsamaha gösterilmeyecektir. Yasaların tüm gücüyle karşılık verilecektir."

Londra Metropolitan polisi, 30 Eylül-13 Ekim tarihleri arasındaki iki haftada meydana gelen antisemit olayların sayısının 105'e yükseldiğini, bu sayının bir yıl önceki aynı dönemde 14 olduğunu açıkladı.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İsrail'in saldırıları nedeniyle oluşacak insani felakete karşı uyararak, Gazze'dekilerin tehcir edilmesinin "ikinci Nekbe (Büyük Felaket) olacağını belirtti.

Filistin resmi ajansı WAFA'da yer alan habere göre Devlet Başkanı Mahmud Abbas, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile Ürdün'ün başkenti Amman'da bir araya geldi.

Görüşmede İsrail'in Filistin halkına yönelik saldırılarının bir an önce durması gerektiğini belirten Abbas, Gazze'dekilerin tehcir edilmesine karşı olduğunu ifade ederek bunun "ikinci Nekbe olacağını" söyledi.

Gazze'ye insani yardım koridorları açılmasına izin verilmesi, tıbbi yardım ulaştırılması, elektrik, su ve akaryakıt temin edilmesi çağrısında bulunan Abbas, "Gazze'deki tek elektrik santralinin hizmet verememesi ve tüm insani hizmetlerin durması nedeniyle insani felakete karşı uyarıda bulunuyoruz." dedi.

Abbas, sözlerine şöyle devam etti:

"Sömürgecilerin, Batı Şeria'da Filistin mülteci kamplarında, köylerinde ve kentlerindeki halkımıza yönelik terörüne son verilmesi gerekiyor. Radikal Yahudi yerleşimcilerin gerginliğin tırmanmasına neden olan Mescid-i Aksa'ya baskınlarının son bulması gerekiyor."

İki taraftan da sivillerin öldürülmesine ya da cezalandırılmasına karşı olduğuna dikkati çeken Abbas, sivillerin ve rehinelerin serbest bırakılması çağrısı yaptı.

Abbas, barış ve güvenliğin Filistin halkına meşru haklarının verilmesiyle sağlanacağını vurgulayarak, siyasi çözüme ulaşılması ve iki devletli çözümün uygulanması gerektiğini kaydetti.

NEKBE NEDİR?

Filistinliler, İsrail'in 14 Mayıs 1948'de işgal altında tuttuğu Filistin topraklarında bağımsızlığını ilan etmesi ve Filistinlileri zorunlu göçe tabi tutması nedeniyle her yıl 15 Mayıs'ı "Nekbe" (Büyük Felaket) olarak anıyor.

Uluslararası Af Örgütü Kriz Kanıt Laboratuvarı, Gazze'yi vuran İsrail askeri birliklerinin beyaz fosforlu top mermileriyle donatıldığını doğruladı.

BEYAZ FOSFOR NEDİR?

İsrail-Filistin çatışmasında Filistinli yetkililerin ve İnsan Hakları İzleme Örgütünün (HRW) İsrail tarafından kullanıldığını açıkladığı beyaz fosforun insanlar için son derece zehirli olduğu ifade ediliyor.

İsrail-Filistin çatışması, 7 Ekim'den bu yana sürerken HRW'nin İsrail'in, Gazze'de ve Lübnan'da askeri operasyonlarında beyaz fosfor kullanarak sivilleri "ciddi ve uzun süreli yaralanma riskiyle karşı karşıya bıraktığına" dair açıklaması gündeme oturdu.

Askeri mühimmatta kullanılan beyaz fosfor, fosfat kayalarından elde ediliyor. Kristal, katı yapıya sahip beyaz fosforun rengi, ışığa maruz kaldığında koyulaşıyor. İnsanlar için son derece zehirli olan beyaz fosfor dumanı, teneffüs edildiğinde ciğerlerde ani yaraların oluşmasına ve nefessiz kalarak boğulmaya yol açabiliyor. Beyaz fosfor, ciltte de ikinci ve üçüncü derece süregelen yanıklara neden olabiliyor. Oksijenle temas ettiği anda kolayca alev alan bu zehirli madde, ayrıca beyaz veya sarı renkli duman salma özelliğinden dolayı sis maddesi olarak da kullanılıyor.

Beyaz fosfor, bomba olarak kullanıldığında da patlayıcı etkisinin yanı sıra yangınlara yol açıyor. Beyaz fosfor bombası nedeniyle çıkan yangınlar geniş alanlara yayılabiliyor ve alandaki fosfor tükenene kadar bu yangınlar devam ediyor.

Bulaşıcılığı nedeniyle tedavisi zor

Beyaz fosfora maruz kalanların tedavisi de fosforun bulaşıcılığı nedeniyle oldukça zor. Solunum yoluyla, cilt temasıyla ya da sindirim yoluyla vücuda alınan madde, birçok yüzeye yapışabiliyor ve temasla bulaşıyor. Bu bombanın neden olduğu yaralanmaları tedavi eden kişilerin de bu yüzden kendilerini korumak için özel eğitim almaları gerekiyor. Söz konusu maddeye belli aralıklarla maruz kalmanın, çene kemiğinin ileri düzeyde deformasyonuna yol açarak kırılmasına neden olabildiği ifade ediliyor.

Uluslararası hukukta beyaz fosfor bombası

Birleşmiş Milletler (BM) Konvansiyonel Silahlar Sözleşmesi (CCW) uyarınca sivil bölgelerde havadan yangın çıkarıcı silah saldırıları yasak. Beyaz fosforun yaydığı dumanın açık alanlarda askeri birliklerin kamufle edilmesi gibi amaçlarla kullanılmasının önünde ise herhangi bir hukuki engel bulunmuyor. Öte yandan, beyaz fosforun kullanıldığı anda insanların üzerinde yarattığı etki ve zarar nedeniyle savaş suçu kapsamında görülmesine ilişkin tartışmalar sürüyor.

İsrail, daha önce de beyaz fosfor kullanmıştı

HRW'nin Nisan 2010'da yayımladığı "Başka tarafa bakmak: Gazze Savaşı'nda savaş kuralları ihlalleri cezasız kalıyor" başlıklı raporda, İsrail'in, Gazze Şeridi'nde 27 Aralık 2008'de başlattığı ve 18 Ocak 2009'da sonlanan "Dökme Kurşun Operasyonu"nda da beyaz fosfor içeren mühimmat kullandığı belirtilmişti. Raporda, İsrail'in nüfusu yoğun yerlerde beyaz fosfor içeren mühimmat kullanması, siyasi ve askeri liderlerin uyguladığı ve savaş kuralları ihlallerine yol açan politikalar arasında gösterilmişti.

Arap Birliği, İsrail'in Gazze nüfusunu sınır dışı etme "suçunu" önlemesi için BM'yi müdahaleye çağırdı.

Mısır'ın başkenti Kahire'deki Ezher Camisi’nde kılınan cuma namazı sonrası toplanan Mısırlılar, Filistin'e dayanışma gösterisi düzenlendi.

Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Naim Kasım, Hizbullah'ın İsrail'in eylemlerini adım adım yakından izlediğini ve tamamen hazırlıklı olduğunu belirtti.

Kasım, Hizbullah'ın rolünü ve sorumluluklarını bildiğini ve doğru zaman geldiğinde ve karar verildiğinde harekete geçeceklerini vurguladı. Kasım, "Hizbullah her türlü senaryoya karşı tamamen hazırlıklı" dedi.

İsrail merkezli insan hakları bilgi merkezi B'Tselem, yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun ve "yerleşimci" olarak nitelendirdiği İsraillerinin yaptıklarını aktardı:

"İsrail, Cumartesi gününden bu yana Gazze'ye yüzlerce ton bomba attı. Netanyahu'nun bölge sakinlerine yaptığı Gazze'yi terk etme çağrısı, gerçeklikle hiçbir ilgisi olmayan bir saçmalık.

Gazze Şeridi, her taraftan kapatıldı ve bölge halkının çıkış yolu yok. Barınak yok ve hava saldırılarından korunmanın yolu yok. Ölü sayısı her geçen dakika artıyor.

Üst düzey İsrailli yetkililerin açıkça emrettiği savaş suçu teşkil eden bu eylemlerin hiçbir haklı gerekçesi yok."

Bugün, Batı Şeria'da bir "yerleşimci" olarak nitelenen İsraillinin bir Filistinliyi yakın mesafeden vurduğu belgelendi. B'Tselem örgütü tarafından dağıtılan görüntülerde yerleşimci El Halil'in güneyindeki At-Tuwani köyü yakınlarında görülüyor.

"Yerleşimci" Filistinliye yaklaşıyor, onu itiyor ve ardından vuruyor. "Yerleşimci" sivil kıyafetler giymiş ve genellikle ordu tarafından yetkilendirilen "yerleşimcilere" ve sivil muhafız gruplarına dağıtılan uzun bir silahla görülüyor. Görüntülerde "yerleşimcinin" yanında duran bir IDF askeri de görülüyor. Vurulan Filistinlinin durumu belirsiz.

Rusya Devlet Başkanı Putin, çatışmalarla ilgili açıklama yaptı. Putin, özetle şunları söyledi:

"Yaşananlar, İsraillilerin ve Filistinlilerin şu anda karşı karşıya kaldıkları büyük bir trajedi ve ABD'nin Ortadoğu'daki başarısız politikalarının doğrudan bir sonucu.

Filistin-İsrail çatışmasını müzakere yoluyla çözmenin alternatifi olmadığını düşünüyoruz. Bu müzakerelerin amacı da, başkenti Doğu Kudüs'te olan, İsrail'le barış ve güvenlik içinde bir arada var olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını öngören BM'nin 'iki devletli formülünün' uygulanması olmalıdır.

Batı, Filistin halkının temel çıkarlarını hiçbir zaman dikkate almadı. ABD'nin tek taraflı tutumu tüm çözümleri çıkmaza soktu."

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ile görüştü ve "Arkanızdayız. Korkunç bir hafta, bu terörist grup tarafından gerçekleştirilen iğrenç eylemler. IŞİD kampanyasını ilk başlatan kişi bendim, IŞİD hakkında çok şey biliyorum ve bu IŞİD'de gördüğümden daha kötü" ifadelerini kullandı.

Netanyahu Austin'in sözlerini kabul etti ve onun tutumunun yanı sıra ABD Başkanı Joe Biden'ın açıklamalarını övdü.

Netanyahu, "Hamas birçok açıdan IŞİD'den daha kötü" dedi. Netanyahu, tıpkı dünyanın IŞİD'le mücadelede birleştiği gibi, "birleşik ve medeni bir dünyanın" Hamas'la mücadelesinde İsrail'i desteklemesi gerektiğini vurguladı.

Gazze Şeridi'nde hastanelerin yatak kapasitesinin dolmak üzere, ilaç ve akaryakıtın da tükenmekte olduğu bildirildi.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail'in saldırılarına rağmen sağlık personelinin 7 gündür çalıştığını ve hastanelerden ayrılmadığını belirtti.

Kudra, hastanelerin yatak kapasitesinin dolmak üzere, ilaç ve akaryakıtın ise tükenmeye başladığını ifade ederek, durumun vahim olduğunu aktardı.

Gazze'deki hastanelere bir an önce tıbbi malzeme desteği sağlanması için harekete geçilmesi çağrısında bulunan Kudra, her şartta hasta ve yaralıların tedavisinin sürmesi konusunda insani ve ahlaki sorumluluk taşıdıklarını kaydetti.

Filistin Sağlık Bakanı Mey el-Keyle de yaptığı yazılı açıklamada, İsrail'in sivil yerleşim yerlerine yoğun saldırıları nedeniyle Gazze'de bir sağlık felaketi yaşandığını belirtti.

Keyle, "Saldırıların 7'nci gününde Gazze Şeridi'ndeki hastanelere acil sağlık desteği sağlanması için tüm dünya ülkelerine, insani yardım kuruluşları ve sağlık kurumlarına acil çağrımızı yineliyoruz." ifadelerini kullandı.

Filistin Kızılayından yapılan açıklamada da Gazze'de insani felaketin önlenmesi için tüm dünyaya acil destek çağrısında bulunuldu.

Habertürk ekibinin bölgeden aktardığına göre, Mescid-i Aksa'da silah sesleri duyuldu. Hareketliliğin yaşandığı bölgede birkaç farklı noktadan silahlar ateşlendi.

Bağdat'ta Filistinlilerle dayanışma için miting düzenlendi. On binlerce Iraklı, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarına karşı Filistinlilere destek vermek amacıyla Bağdat'ta bir miting düzenledi.

Iraklı Şii lider Mukteda El Sadr'ın önderliğindeki binlerce kişi El Tahrir Meydanı'nda toplandı. Göstericilerin Cuma günü İsrail ve ABD aleyhine sloganlar attığı belirtildi.

İsrail polisi, Mescid-i Aksa'da namaz kılmalarını engellediği Filistinlilere gaz bombası ile müdahale etti.

İsrail polisi, cuma namazını Mescid-i Aksa'da kılmak için işgal altındaki Doğu Kudüs'ün Eski Şehir Bölgesine gelen Filistinlilere engel oldu.

Kudüs İslami Vakıflar İdaresine göre İsrail polisi, cuma namazını Aksa'da kılmak için Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesine gitmek isteyen özellikle 50 yaş altı erkeklere zorluk çıkararak izin vermedi. Eski Şehir'in Şam Kapısı'ndan girenlere kimlik kontrolleri yapılırken, alanda uzun kuyruk oluştu. Öte yandan Eski Şehir'deki İsrail güvenlik güçlerinin sayısının artırıldığı görüldü.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, yaptığı açıklamada, Bakanlığın en önemli önceliğinin yurt dışındaki vatandaşlarının emniyet ve güvenliği olduğunu belirtti.

Sözcü Miller, bugünden itibaren İsrail'deki ABD vatandaşları ve birinci dereceden akrabaları için charter uçuşlar ayarlanmaya başlanacağını bildirdi.

İsrail ordusunun, Gazze'deki sivillerden 1,1 milyonunun yerlerinden ayrılarak bölgenin güneyine geçmelerini istemesi üzerine, Gazze'deki hükümete bağlı medya ofisinden konuya ilişkin basın açıklaması yapıldı.

"İşgal, vatandaşlar arasında kafa karışıklığı çıkarmayı ve iç cephemizin birliğine zarar vermeyi amaçlayan bazı yalan propaganda haberlerini çeşitli yollarla yayınlamaya ve aktarmaya çalışıyor." ifadelerine yer verilen açıklamada, vatandaşlara "işgalin psikolojik savaş kapsamındaki girişimlerine aldırış etmemeleri" çağrısında bulunuldu.

Açıklamada, söz konusu girişimler arasında uluslararası kuruluşlardaki bazı çalışanların kentin güneyine gitmelerinin istenmesi yönünde söylemlerin de olduğu kaydedilerek, "Bu kurumların ekipleri hala yerinde." ifadesi kullanıldı.

BM: İsrail ordusu, Gazze'deki sivillerden 1.1 milyonunun yerlerinden ayrılarak bölgenin güneyine geçmelerini istedi. BM, İsrail ordusunun Gazze nüfusunu yerinden ayrılmaya zorlamasının çok yıkıcı sonuçları olacağını bildirerek, karardan vazgeçmesini gerektiğini söyledi.

İsrail'in Kanal 14 televizyonunun internet sitesinde yer alan bir raporda, İsrail güvenlik güçlerinin Gazze Şeridi'ne karadan giriş için hazırlandığı ancak siyasi düzeyde onay beklediği belirtildi.

"Karadan harekat onaylanırsa İsrail kuvvetleri birkaç ay daha orada (Gazze'de) kalmaya hazır" ifadelerine yer verilen raporda, "Ordunun bu aşamadaki açık hedefi Gazze Şeridi'ni silahsızlandırmaktır." değerlendirmesi yapıldı.

Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in yoğun bombardımanına hedef olan abluka altındaki Gazze Şeridi'nde binlerce yaralının olduğunu belirterek, acil müdahale çağrısında bulundu.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, "İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki halkımıza yönelik saldırganlığının artması nedeniyle hastanelere ulaştırılan çok sayıda yaralı var. Kentteki hastanelerin ameliyathanelerinde çalışan ekipler ciddi baskı altında." ifadelerine yer verildi.

İsrail devlet televizyonu KAN'a göre, Sderot yerleşim birimindeki sakinlerin ülkenin merkezindeki otellere tahliyesi devam ediyor.

Sderot'ta şu anda yerleşimci nüfusun yüzde 40'ı olan yaklaşık 13 bin kişi kaldı.

İsrail devlet televizyonu KAN'a göre, İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi, yurt dışında yaşayan İsraillilere cuma günü dikkatli olmalarını ve Filistinlilere destek gösterilerinden uzak durmalarını tavsiye etti.

İsrail Meclisi (Knesset), Gazze Şeridi'yle yaşanan çatışmalar boyunca çalışacak "acil durum hükümeti" kurulmasını onayladı. Meclisten yapılan yazılı açıklamada, "Gazze Şeridi'yle savaş süresince faaliyet gösterecek olağanüstü hal hükümeti 64 milletvekilinin desteği, dört aleyhte oy ile onaylandı." ifadelerine yer verildi. Açıklamada, İsrail’de ana muhalefet lideri ve eski Başbakan Yair Lapid'in bu hükümete katılmadığı belirtildi. Olağanüstü hal hükümeti anlaşmasının, İsrail içinde bölünmeye ve kitlesel protestolara yol açan tartışmalı "yargı reformu" mevzuatının dondurulmasını da içerdiği kaydedilen açıklamada, "çatışma döneminde, çatışmanın kendisiyle ilgili olmayan, hükümet destekli hiçbir yasa tasarısı veya önerinin Meclise sunulmayacağı" vurgulandı.

Kaynak: AA