Suriye'deki 'saatli bomba': Cezaevlerinde 12 bin IŞİD'li var

Suriye'nin kuzeyindeki IŞİD saldırıları, örgütün yeniden güçlendiği yorumlarına neden oldu. DSG kontrolündeki cezaevlerinde kalan IŞİD'lilerin sayısının 12 bine ulaştığı belirtilirken, cezaevleri "saatli bombaya" benzetiliyor.

Suriye'deki 'saatli bomba': Cezaevlerinde 12 bin IŞİD'li var

Suriye’nin kuzeyinde bulunan Rojava’nın Haseke kentinde, Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) kontrolünde bulunan ve yaklaşık 5 bin IŞİD’linin kaldığı Sinaa Hapishanesinde perşembeyi cumaya bağlayan gece çatışmalar yaşandı. Hapishaneye saldıran IŞİD mensupları, örgüt mensuplarını cezaevinden kaçırmak istedi.

IŞİD’lilere yönelik operasyonların devam ettiği bilgisini veren DSG, yaptığı açıklamada 17 üyesinin öldüğünü açıkladı.

ABD’DEN AÇIKLAMA

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanlığı da konuya ilişkin bir açıklamada bulundu.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price adına yapılan yazılı açıklamada IŞİD saldırıları kınandı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Perşembe günü, Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseki’de cezaevinden IŞİD’lileri serbest bırakma girişimi olarak düzenlenen IŞİD saldırısını kınıyoruz.

Demokratik Suriye Güçlerini (DSG) verdiği hızlı tepki ve kuzeydoğu Suriye'de IŞİD'e karşı mücadeleye karşı devam eden bağlılıkları için takdir ediyoruz. Saldırı ve çatışmalarda hayatını kaybedenlere en içten taziyelerimizi iletiyoruz.

Çok sayıda saldırıyı önlemek ve bu son saldırının da şiddetini sınırlamak, DSG ve IŞİD Karşıtı Uluslararası Koalisyon'un gayretli ve istikrarlı çabalarının bir sonucudur.

Bu saldırı, IŞİD Karşıtı Uluslararası Koalisyon’un IŞİDlileri güvenli bir şekilde tutması, cezaevlerinin güvenliğini güçlendirmesinin önemini ve tam olarak finanse edilmesi gerektiğini göstermektedir.

Ayrıca, IŞİD’lilerin vatandaşı olduğu ülkelerin Suriye'nin kuzeydoğusunda tutuklu bulunan vatandaşlarını geri almaları, rehabilite etmeleri ve kovuşturma yapmaları için gerekliliği vurguluyoruz.

IŞİD’e karşı bölgedeki ortaklarımızın yanında olmaya devam ediyoruz.

ABD olarak, Koalisyon ve yerel ortaklarımızla çalışarak IŞİD'in kalıcı yenilgisi için çalışmaya devam ediyoruz.”

ROJAVA’DAKİ HAPİSHANELERDE YAKLAŞIK 12 BİN IŞİD’Lİ BULUNUYOR

Rudaw’da yer alan habere göre; DSG’nin kontrolündeki 7 cezaevinden biri olan Sina Hapishanesi'nde 54 ülkeden yaklaşık 5 bin IŞİD’li bulunuyor.

DSG güçleri yönetimi ve Rojava asayişi tarafından güvenliği sağlanan cezaevi, ABD liderliğindeki uluslararası koalisyondan mali destek alıyor.

Cezaevleri İdaresi’nin verilerine göre, Rojava’daki hapishanelerde toplam IŞİD’li sayısı 12 bini buluyor.

Bunlar arasında silahlı çatışmalara katılan ve 54 ayrı batılı etnik kökenden 800 savaşçı, başta Türkiye, Rusya, Kuzey Afrika ve Asya ülkeleri olmak üzere Ortadoğu ülkelerinden bin savaşçı ile Tunus ve Fas kökenliler başta olmak üzere Arap ülkelerinden bin 200 kişi yer alıyor. Ayrıca Iraklı yaklaşık 4 bin ve aynı sayıda Suriyeli örgüt üyesi de olduğu belirtiliyor.

Örgüt üyeliğinden tutuklanan vatandaşlarını teslim alan tek ülke Irak oldu. Irak makamları DSG cezaevlerinden geçen yılın sonunda 100 tutukluyu ve bu yılın başında da 50 tutukluyu teslim aldı.

“BU OLANLAR SURİYE ÇÖLLERİNDE ÇOK SAYIDA IŞİD’LİNİN HALA VAR OLDUĞUNU GÖSTERİYOR”

Rudaw’a konuşan merkezi Londra’da bulunan Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) Müdürü Rami Abdurrahman, bu saldırıların altında “bölgesel güçlerin parmağı” olduğunu savundu.

Abdurrahman, “Çok sayıda IŞİD’li Deyrezor, Suriye Özgür Ordusu (SMO) saflarında Tel Abyad, Afrin ve Sere Kaniye’de bulunuyordu. Bunlar hapishanelerdeki tutuklu IŞİD’lilerle bağlantı kurabiliyordu. Şu an yaşananlar Türkiye ve İran’ın çıkarına. Çünkü bu olanlar Suriye çöllerinde çok sayıda IŞİD’linin hala var olduğunu gösteriyor. Ama biz bu bölgelerde İran kuvvetlerine herhangi bir saldırı yapıldığını görmedik” dedi.

“HOL KAMPI’NDA TUTULAN IŞİD’LİLER BÜYÜK BİR POTANSİYEL TEHLİKE BARINDIRIYOR”

Binlerce IŞİD’linin tutulduğu bir hapishanede yaşanan bu saldırı ve isyanın “uluslararası topluma açık bir mektup” olduğunu anlatan Rami Abdurrahman, “Uluslararası koalisyon üyeleri ülkeler durumun bu aşamaya gelmesinden sorumludur. Burada onların hatası büyük. Daha önce katıldığım konferanslarda da açıkça belirttim. Hol Kampı’nda tutulan IŞİD’liler büyük bir potansiyel tehlike barındırıyor. Neden devletler kendi vatandaşlarını geri alıp yargılamıyor? Neden Suriye ve Irak’a savaşmaya gelen bu kişilerin böyle isyan ederek kaçmasına ve yine de kan dökmesine göz yumuluyor? Uluslararası toplum DSG’nin omuzuna devletlerin bile kaldıramayacağı kadar büyük bir yük yüklemiş” ifadelerini kullandı.

Suriye’deki aşiretlerin arabuluculuğu ile IŞİD’lilerin serbest bırakılmasını da eleştiren Abdurrahman, “Bu durumdan Özerk Yönetim de sorumludur. Özerk Yönetim onları karıştıkları eylemler nedeniyle yargılamalıydı. Serbest bırakılanların, sivil insanların kanında parmağı olanların gidip sessiz sakin oturmaları beklenebilir mi? Hayır. Örnekleri var. Ebu Lokman adında bir adam şimdi serbest bırakıldıktan sonra gidip Rakka’da elini kolunu sallıyor ama IŞİD’in gizli hücresi olarak faaliyet yürütüyor. Bu konuda elimizde çok sayıda belge var. Bu insanlar yargılanmalı, çünkü ellerinde insanların kanı var” diye konuştu.

“BU CEZAEVLERİNE SAATLİ BOMBA DİYORUZ ORADA KALANLAR HER AN IŞİD’E SAVAŞÇI OLMAYA HAZIR”

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) Müdürü Rami Abdurrahman, bu konuda bu yılın başında da uluslararası topluma da bir rapor sunduklarını anımsatarak, “Biz bu cezaevlerine saatli bomba diyoruz. Hol Kampı’na da kamp değil, IŞİD devletçiği diyoruz. Çünkü fiilen orada bir devletçik kurmuşlar, orada kalanlar her an IŞİD’e savaşçı olmaya hazır” dedi.

Etiketler
IŞİD Saldırı Suriye