AFAD'dan Dikkat Çeken 'Sındırgı Depremi' Raporu: 'Hasarın Nedeni Öncekilerle Aynı'
AFAD, Balıkesir Sındırgı'da 10 Ağustos'ta yaşanan 6.1 büyüklüğündeki depreme ilişkin bir raporda yayımladı. Bu verilere göre, Balıkesir ve Manisa'da toplam 729 binadaki bin 36 bölümün ağır hasarlı veya yıkık olarak tespit edildiği belirtilerek, "Sındırgı depreminde gözlemlenen yapısal hasarlar incelendiğinde, ülkemizde geçmiş yıllarda meydana gelmiş depremlerin neden olduğu hasarları oluşturan faktörlerin bu depremde de benzer olduğu dikkat çekmektedir" denildi.
Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde 10 Ağustos'ta meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki depreme ilişkin Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), hazırladığı raporu açıkladı. Raporda, depremde hasar alan yapıların, ülkede yaşanan daha önceki depremlerde de görülen yanlışlar nedeniyle meydana geldiğini duyurdu.
10 Ağustos 2025 günü, Türkiye saati ile 19:53'te merkez üssü Sındırgı (Balıkesir) olan Mw: 6.1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldiğini hatırlatan AFAD, "Yerin 12.89 kilometre derininde meydana gelen bu depremin en yakın yerleşim birimi olan Balıkesir ilinin Sındırgı ilçesine bağlı Alacaatlı köyüne uzaklığı 0.88 kilometredir. Deprem, başta Balıkesir’e komşu iller olmak üzere geniş bir coğrafyada hissedilmiştir. Ana şoktan itibaren 28 Eylül 2025 tarihi saat 00:00’a kadar, büyüklükleri 0.6 ile 4.9 arasında değişen 11 bin 10 artçı deprem kaydedilmiştir. Bu depremlerin 10 bin 966 tanesi M4.0’ten küçük, 44 tanesi 4.0≤M<5.0 aralığındadır. 5.0≤M<6.0 aralığında deprem kaydı alınmamıştır.
"10 günlük periyotlardaki deprem artçı aktivitesinin dağılımı, belirli bir alanda yoğunlaştığı gözlenmiştir" tespitlerini paylaştı.
AFAD raporunun devamında "Deprem verisinin istatistiksel değerlendirmesi, ana şok sonrası geçen süreyle birlikte deprem yoğunluğunun kademeli olarak azaldığını ve M4.0 ve üzeri depremler sonrasında gözlemlenen mikro ölçekli aktivite artışlarının, artçıların azalan eğilimini belirgin biçimde değiştirmediğini göstermektedir. Bununla birlikte; 28 Eylül 2025 tarihi, saat 00:00 itibarıyla 10 günlük periyotlardaki deprem artçı aktivitesinin enlem-boylam düzleminde dağılımı incelendiğinde, olayların mekânsal olarak belirli bir alanda yoğunlaştığı ve genel olarak homojen bir dağılım sergilediği gözlenmiştir. Bu durum; artçı sismik aktivitenin zamana bağlı olarak yer değiştirmektense, aynı fay segmenti veya sınırlı alanda yoğunlaştığını göstermektedir" denildi.
'DEPREM SÜRESİ 10.58 SANİYE'
Depremin Simav Fay Zonu’nun Sındırgı Segmenti üzerinde 15-20 kilometrelik bir kısmında meydana geldiği belirtilerek "Bölgede farklı kurumlardan araştırmacıların yapmış oldukları çalışmalarda herhangi bir yüzey kırığı tespit edilmemiştir. Balıkesir Sındırgı Depreminde, episantır mesafesi 100 km içinde kayıt alan ivmeölçer istasyonları ile yapılan ön değerlendirme sonuçlarına göre en büyük ivme, 1015 kodlu ivmeölçer istasyonunun düşey bileşeninde 353.3 Gal olarak ölçülmüştür. İvme bilgilerine ait detaylara AFAD Deprem Dairesi Türkiye İvme Veri Tabanı ve Analiz Sistemi üzerinden ulaşılabilmektedir (https://tadas.afad.gov.tr). Depremin Sındırgı-Balıkesir (1015) istasyonundan ölçülen belirgin süresi (Significant Duration) 10.58 saniyedir" ifadeleri kullanıldı.
'729 BİNADA 1036 BÖLÜM AĞIR HASARLI'
Depremin Sındırgı ve yakın çevresinde 1 vatandaşın hayatını kaybetmesine neden olduğu ifade edilen raporda, "Sındırgı Depremi sonrasında Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen hasar tespit çalışmaları sonrasında Balıkesir’de 624 binadaki 901 bağımsız bölüm, Manisa’da 105 binadaki 135 bağımsız bölüm olmak üzere, toplam 729 binadaki 1036 bağımsız bölüm ağır hasarlı veya yıkık olarak tespit edilmiştir. Sındırgı Depremi’nde gözlemlenen yapısal hasarlar incelendiğinde, ülkemizde geçmiş yıllarda meydana gelmiş depremlerin neden olduğu hasarları oluşturan faktörlerin bu depremde de benzer olduğu dikkat çekmektedir. Bunlar arasında; düz donatı kullanımı, sargı donatı (etriye) sayılarının az olması, donatı uçlarının konstrüktif gerekliliklere uyulmadan kıvrılması ya da hiç kıvrılmaması, kolon kiriş birleşim bölgelerinin zayıf kalması, kimi donatıların paslanması gibi faktörler sayılabilir. Ayrıca; bölgedeki yapıların çoğunun eski ve bakımsız olması, zaman içerisinde özellikle taşıyıcı elemanlarda çatlama, ayrışma gibi hasarlar meydana gelmiş olması yapı stokunun üzerindeki olumsuz etkilerdendir" denildi.