Allah'tan korkmaz kuldan utanmaz

Güneş de tarihi gerçekler de balçıkla yalanla, hakaretle sıvanmaz örtülemez.

“Ah be Tank Hasan helalleşemedik ki...” başlıklı yazım birçok gazete ve web sayfasında “Gökçek Güzel’e icra yapmış” başlığı ile alıntı yapılarak yayınlandı.

Günaydın Gazetesinde ve Star TV Ankara Temsilciliğinde neredeyse beni her gün arayan, her gün olmasa bile 2-3 günde bir beni ziyaret eden Melih Gökçek 2005 yılında Star TV’de işten çıkartıldıktan sonra 13 yıldır tek bir kez bile aramadı.

Ben de başta Gökçek olmak üzere bazı siyasilere, bürokratlara, hatta gazetecilere “benim değil makam koltuğunun dostları” adını taktım.

Melih Gökçek 20 Mart Salı günü What's Up telefonumdan arayarak bana küfür ve hakaretler yağdırdı, “rahmetli Hasan Celal Güzel benim canım kardeşimdi. Ben ona nasıl haciz, icra yaparım? Yalan yazıyorsun rahmetlinin arkasından” dedi.

Önce söz konusu yazımda yer alan Gökçek ve Güzel hakkındaki şu paragrafı hatırlatayım ki tüm medya işte bu bölümü öne çıkardı. Melih’i çok kızdıran da bu gerçeği yazmam oldu.

“Hoca gülerek, ‘Ne milyonu Orhan Bey, Hasan Celal Bey'in evinin su parası borcu dâhil ki sınıf arkadaşı Melih Gökçek evine haciz, icra uyguladığı için acil olanı bu bizim için’ diyerek Genel Muhasip İsa İsen'i çağırdı.”

Önce aile ve mesleki terbiyem el vermediğinden ettiği küfür ve hakaretleri yazmaya tenezzül dahi etmediğimi ancak Gökçek’e misliyle iade ettiğimi hatta kendisine de SMS mesajı ile gönderdiğimi vurgulayayım.

13 YIL SONRA GELEN WHAT’S UP TELEFONU

Gökçek bana hal hatır dahi sormadan küfür ve hakaretler yağdırırken kendi telefonundan duyduğu ancak benim duymadığım “bip” sesinden bahsederek, “bak şimdi kayda alıyorsun değil mi?” dedi.

Gökçek’e benim adım Melih değil kimseyi kayda almam dedim ve bana saydırmaya devam ederken, Güzel rahmetli oldu gel icra olayını yaşayan tanıklarla birlikte yüzleşelim dedim.

Yüzleşmeye şiddetle itiraz edip, “Akgül’ün telefon numarasını ver bana arayayım” dedi. SMS mesajı ile hemen gönderdim. Yaklaşık yarım saat sonra Gökçek’ten şu SMS mesajı geldi.

“Aradım ve konuştum. Ben HASAN CELAL BEYİN evine haciz getirdi demedim, partinin su parası için iki kez haciz geldi, aski genel MÜDÜRÜ düzetti dedi. Sizin askinin alacağından ne haberiniz olabilir dedi. Ayrıca sizin HASAN BEYE SEVGİNİZİ, saygınızı ve yardımlarınızı gayet yakinen biliriz dedi. Seni arayacaktı. Şimdi adam gibi özür dile.”

Mehmet Ali Akgül de Gökçek ile konuştuktan sonra beni aradı ve şunları söyledi:

“Orhan Bey, az önce Sayın Melih Gökçek aradı, kendisine şu yanıtı verdim. Yeniden Doğuş Partisi kurulmadan önce merhum Hasan Celal Güzel Necatibey caddesinde bir bina kiralıyor elektrik ve su aboneliklerini de kendi adına yaptırıyor.

Bu binada ödenmeyen su tutarı yaklaşık 5 bin lira olunca ASKİ abone Hasan Celal Güzel’e icra emri gönderiyor. Rahmetli Hasan Bey, Gökçek’i ve ASKİ Genel Müdürünü arayarak, icrayı kaldırtıyor.

Ancak yaklaşık 2 yıl sonra ASKİ yeniden icra gönderiyor ve borç da yaklaşık 18 bin liraya çıkıyor. Yeniden Doğuş ile Genç Parti birleşince Orhan Bey sizin de bildiğiniz gibi bu borcu ASKİ’ye ödedik, ödeme bilgilerini de rahmetli Güzel’e gönderdik.”

16 yıl önceki bu icranın Güzel’in evine yapıldığı aklımda kalmış ki ben sadece tali bir unsur olan “evine” kelimesi için Güzel ailesinden özür diliyorum ki web sayfalarındaki yayınları da anında arayıp “evine” kelimesini çıkarttırdım.

Yazımdaki icra olayı ise kesinlikle doğrudur ve hatta bir kez değil merhum Güzel bırakın belediye başkanlığını arkadaşının talebine rağmen icrayı kaldırıyor ama 2 yıl sonra bu kez haberi de olmasına rağmen tekrar icra koyduruyor.

Gökçek’in bana gönderdiği mesajdaki “partinin su borcu” çarpıtmasına da Akgül’ün açıklamasını çarpıtmasına da dikkatinizi çekerim.

Parti olsa ne olur, evi olsa ne olur önemli değil ki önemli olan Hasan Celal Güzel adına olan aboneliğin borcuna 2 kez yapılan icradır.

Bu borcun Genç parti tarafından yaklaşık 18 bin lira olarak ödendiği de gerçektir. Güzel adına yapılan icra takibi hem ASKİ kayıtlarından hem de İcra dosyalarından kolaylıkla bulunur.

Değerli okurlarım bu köşede yazdığım her anımın ve her görüşümün arkasındayım. Hatam olursa da seve seve özür dileyerek düzeltirim.

Terbiyesizlik eden ve “Allah'tan korkmaz kuldan utanmaz” deyimini haklı çıkartan Gökçek’in haksız ve hukuksuz iftira ve suçlamaları ile yalan, yanlış sözlerine mesleğimin etik kuralları gereği açıklık getirdim.

Kendisine gönderdiğim SMS mesajımda küfür ve hakaretlerini misli ile iade ettiğimi de ifade ettim.

Ayrıca Gökçek eğer, “ASKİ ödenmeyen borçlara elbette icra yapacak. Babamın oğlu olsa alacağını takip edecek. Hukuk bunu gerektirir” dese yerden göğe kadar haklı olacak. Ancak, “canım arkadaşıma icra yapar mıyım?” diyerek görevi suiistimal etme itirafında da bulunacak.

Gökçek’le ilgili daha neler yazacağım neler…