Zor bir süreç…

Genelde sanatı, özelde edebiyatı, şiiri, tiyatroyu, operayı, konseri, sergi- müze gezmeyi, bale izlemeyi, ilginç yerlere ait gözlemleri gerek ekranlarda gerek evlerimizde konuşup tartışmayalı o kadar çok oldu ki!

İçimiz dışımız politika, varsa yoksa siyaset, rayına oturmayan ekonomi, çıkan ve bi türlü inmeyen dolar, komşularla olan bitip tükenmez sorunlar, artan intihar ve cinayetler, mutfaktaki yangın, ateşi düşmeyen zamlar, ardı arkası kesilmeyen işsizlik rakamları ve bizi kıskanmaktan bıkmayan “Ey Batı!” Tüm bunlar insanda sanattan söz etmeye hal mi bırakır?

Bir an çok geniş bir yelpazedeki sorunlarla boğuşan ülkemizi düşünelim, bunların kısa sürede çözüme ulaşacağını hayal edelim, yenilerinin ekleneceğine ihtimal vermeyelim, ülkemizin birdenbire topyekûn düzlüğe çıktığını gözümüzün önüne getirelim, bu arada hayal görmeyi ihmal etmeyelim. İşte tam da orada giriş tümcesindekileri hayata geçirebiliriz…

Ben bunları neden yazarım? Bizi durmadan kıskanan AB ülkelerinde bir kişi eğlenceye ortalama ayda 200 dolar harcıyormuş! Tarım ve hayvancılık memleketi olan ülkemizde kişi başına süt tüketimimiz 21 litre, Avrupa ülkelerinde 110 litre imiş! Yine biz 8 kilo balık tüketirken, onlar 24 kilo tüketiyormuş!
Şarbonla yatıp kalktığımız bugünlerde günlük et tüketimimiz 78 gramken, Avrupa ülkelerinde 220 grammış! (et yüzü görmeyen 13 milyonu konumuzun dışında tabii)

Batı günde ortalama 50 gram ekmek, biz 128 gram ekmek yiyormuşuz!
OECD ülkeleri arasında bin kişiye düşen doktor sayısı 1,8’le ve bin kişiye düşen hemşire sayısı 1,1’le sonuncu sıradaymışız!

Kişi başına düşer ortalama net gelir; İspanya’da 1635 dolar, İtalya’da 2117 dolar, Fransa’da 2761 dolar, İngiltere’de 3 bin dolar, Hollanda’da 2997 dolar, Avusturya’da 3780 dolar, Danimarka’da 3269 dolar, Kanada’da 2773 dolar, ABD’de 2258 dolar, bizde 324 dolarmış!

Bu arada günde 1 dolarla yaşayan 14 milyon insanımız, yoksulluk sınırının altında 25 milyon insanımız varmış!

Aman sende dert ettiğin şeye bak! 1300 odalı, 331 araçlı Sarayın ikramına bak rahatla, suya, salçaya zam mı gelmiş sana ne? Milletin sofrasının açıldığı milletin sarayına gider, hem soluklanır hem de ejder suyu içip ferahlarsın. Bu arada tasarruf tedbirlerine sıkı uyan valilerin makam arabalarına bak, belediye başkanlarının makam odalarına bak içini gururla doldur! Sana ne sanattan, edebiyattan, şiirden? Unutma! İtibardan tasarruf edilmez, edilirse batı kıskanmaz, kıskanmazsa şanımız yürümez, yürümezse büyük devlet olunmaz! Nokta…