Hiçbirimiz kaz değiliz...

Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın görev ve yetkilerine dünyada ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinde...

Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın görev ve yetkilerine dünyada ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmemiş şekilde şu yetkiler verildi:

Hazine’nin Cumhurbaşkanı kararı ile yurt içindeki ya da yurt dışındaki şirketlere iştirak etmesini sağlamak…

Şirketlerden vergi toplayacak, onları denetleyecek Hazine ve Maliye Bakanlığı bu kararname ile “şirket ortağı” olacak ki aklıma şu sorular geldi?

- Hangi şirketlere, hangi şartlarda ortak olacak?

- Hangi batık şirketler kurtarılacak.

Kayınpeder damadına, yani cumhurbaşkanı bakanına bu yetkiyi neden verdi?

Hiçbirimiz kaz değiliz ya öğrenmek hakkımız…

Maliye Bakanlığında Baş Hesap Uzmanlığı yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu’na bu yetkilerin anlamını sordum, şu yanıtı aldım:

Muhtemelen kuracakları veya kurulu bir finans şirketine Hazine ortak olacak ve batık banka kredileri ile batmış şirketlerin vergi ve kredi borçlarının yükünü aktaracaklar.

Hazine buraya nakit ödeme yapacak ya da tahvil verecek.

Yani vatandaş batık şirketlerin yükünü omuzlamış olacak. Şirket ve banka kurtarma operasyonu gibi görünüyor.

Yurtdışında kurulu şirketlere Hazine’nin ortak olabilmesi ise çok ilginçtir.

Hazine ve Maliye gibi kurumlar asli devlet fonksiyonu icra ederler. Piyasalara doğrudan müdahale eder veya düzenler/denetlerler.

Aracı şirket kullanmazlar. Şirketler aracılığıyla yatırımcı olmazlar Cumhurbaşkanlığı kararnameleri aynı zamanda kanun ki gerekçeleri olmalı.

Bir yabancı şirket ‘TC Hazine’si de ortağımız’ diyebilecek bu düzenleme ile.

Hiç duydunuz mu ‘İngiliz veya Alman hazinesi doğrudan ortağımız’ diyen?

Saray’ın açıklama yapması şart.”

Maliye Bakanı Gelirler Genel Müdür eski yardımcısı vergi uzmanı Yakup Uslu da kararname için şunları söyledi:

Birincisi AKP’nin kaldırdığı Teftiş Kurulu Başkanlığını cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile yeniden kurması ilginç…

İkincisi devletin kadim kuralları var ki maliye ya da hazinenin şirket kurması veya ortağı olamaz, olmamalı…

Üçüncüsü sigorta ve bireysel emeklilik fonlarının şirketlere aktarılarak kullanılmasının da yolu açılıyor.

KAZ DAĞLARI

AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Meclis’teki vekili Bülent Turan’ın Kaz Dağlarındaki ağaç ve çevre katliamı konusunda çevrecilere, “Çevreciler mi?! Yuh size… Bu gün meydanda şov yapanların samimiyetsizliği, ikiyüzlülüğü… Ne utanmaz arlanmazsınız...” diye hakaretler yağdırdı…

Ben de çevreciyim ve Bülent Turan’a, asıl yuh size diyorum… Neden mi?

… Maden alanı 2000 yılında SİT alanından çıkarılmış…” diyorsun ya…

Peki, 2002’de tek başına iktidar olan AKP neden tekrar SİT alanı ilan etmedi?

Çanakkale’mizde çoğu CHP üyesi işadamlarımızca madencilik yapılırken benzer ağaç kesimi olmasına rağmen neden bir tepki gösterilmedi…” diyorsun ya…

Peki, 2011’den bu yana milletvekilisin ki son 2 dönem Çanakkale’den seçildin, sen neden tepki göstermedin?

Göçek’teki yazlık saray için ağaçlar kesilirken sen neden tepki göstermedin?

Daha çok sayarım da yerim dar, bu kadarı yeter ve bil ki hiçbirimiz kaz değiliz…

ZAMLAR…

Dolar yükseliyor, doğalgaza, elektriğe ve akaryakıta zam yağıyor, Dolar düşüyor, doğalgaza, elektriğe ve akaryakıta yine zam yağıyor, fiyatlar neden düşmüyor?

Çünkü batık bir ekonomi var ve bütçe açığına zamlarla sürekli yama yapılıyor…

Değerli okurlarım,

23 Haziran’dan sonra fiyat artışları işçi, memur ve emekliye verilmesi gereken enflasyon farkı düşük olsun diye yapılmadı.

Temmuz’da zam yağmuru sonucunda işçi, memur ve emeklilerin Temmuz maaşlarındaki hırsızlığı Sözcü Gazetesinin başarılı ekonomi muhabiri Erdoğan Süzerkardeşim hesapladı.

Eğer zamlar Haziran ayında olsaydı en düşük memurun maaşına aylık 52 lira, en düşük işçi emeklisinin maaşına 27 lira fazla ödenmesi gerekiyordu.

Devleti yönetenler geçim sıkıntısı çeken vatandaşa tuzak kurar mı?

TOLGA AĞAR

İçişleri eski bakanı ve Doğru Yol Partisi eski genel başkanı Mehmet Ağar'ın oğlu AKP Elazığ Milletvekili Zülfü Tolga Ağar Cumhurbaşkanı Erdoğan için, “Cumhurbaşkanı denince bize Allah gibi geliyor” diyor…

İnanılır gibi değil…

Evlat, annenden, babandan, ailenden, öğretmenlerinden hiç mi din eğitimi almadın? Erdoğan, Allah’la eş tutulur mu? Tövbe tövbe…

Vefasız baban gençlik arkadaşım ve kadim dostum idi. Onun için sana evlat diye hitap ediyor ve bu İslami ve siyasi GAF için özür dilemeni bekliyorum…