Stoilov’un Göztepe’si

Muzaffer Ayhan Kara, 'Stoilov’un Göztepe’sini yazdı...

Futbol takımlarını teknik direktörler dizayn eder, tabii eldeki kadroyla. İlk on biri onlar yapar. Hamle için değişiklikleri de… Takımı da onlar oynatır maçlarda, taktiği onlar verir, oyun içindeki değişiklikleri, dokunuşları da… Yani tıpkı sinemanın veya tiyatronun yönetmenleri gibidir onlar. Sinema nasıl bir “yönetmen sineması” ise, futbol takımları da aslında “teknik direktör takımı”dır.

Stoilov’un Göztepe’si - Resim : 1

AYNI KADROYA BİRAZ DOKUNARAK YENİ BİR OYUN

İşte Kokoviç’ten sonra Göztepe’nin başına gelen Stoilov da yeni bir Göztepe yaratıyor. Daha ilk Tuzlaspor maçında “Stolilov’un Göztepe’si”nin ayak seslerini işittim. Giresunspor maçında ise iyice gördüm diyebilirim. Artık yeni bir Göztepe’den, Stoilov’un Göztepe’sinden söz edebiliriz rahatlıkla. Kokoviç’in yan paslı, geri paslı Göztepe’sinden eser yok bu Göztepe’de. Artık dikine oynayan bir Göztepe var. Önde basan agresif bir Göztepe var. Oyun disiplinine sadık bir Göztepe var. Şut çeken, daha çok gol pozisyonuna giren, hücumda çoğalan, kanatlardan aktığında ortadan ve ters kanattan paralel koşu yapan bir Göztepe var. Total oynayan, üç bölge arasında açıklık bırakmamaya çalışan bir Göztepe var. İşte bu yüzden Göztepe Stoilov ile son iki maçtan 2-0 ve 3-0’lık skorlarla galip ayrıldı ve kalesinde de gol görmedi. Üstelik Diouf’un sakatlığı nedeniyle kadroda olmadığı iki maçta gelen 5 gol söz konusu. Göz Göz santraforsuz 5 gol attıysa, Giresunspor karşısında bir topu direkten dönüp attığının iki katı da son vuruş kalitesizliğinden gol kaçırdıysa santrforlu ve son vuruş kalitesinin artırıldığı süreçte neler yapar görün.

TUZLASPOR VE GİRESUNSPOR MAÇLARI ÖLÇÜ DEĞİL

Ancak şunu da belirteyim; Stoilov iki zayıf rakibin öncesinde geldi takımın başına. Bundan sonra hafta için kupa maçı sonrasında ilk yarı sonuna kadar klasman rakipleri Gençlerbirliği ve Bodrumspor ile iki zorlu deplasmanı ve lider Eyüpspor ile iç sahada en zor maçı var. Stoilov’un olumlu katkılarının bir “güzelleme” olmadığının anlaşılması için hemen şunu belirteyim: Son Giresunspor maçının ilk yarısındaki performansını hiç beğenmedim Göztepe’nin. İlk topun kalecisine 35. dakikada geldiği Göz Göz çok top kaybı yaptı ilk yarıda. Hem ilk topların kullanımında hem de hücuma çıkarken. Giresunspor ligin en zayıf takımlarından birisi ve devre arasında ilk on bire en az dört beş takviye yapmazsa Altay’la birlikte düşecek ikinci takım olur ve erkende havlu atar. Demek istediğim, Giresunspor maçının ilk yarısı gibi oynayan Göztepe, son üç maçlık periyottan sıfır bile çekebilir! Diouf ve Ahmet’in bu takıma bir an önce katılması gücünü, opsiyonlarını artıracak kuşkusuz. Bunu da not edeyim.

Stoilov’un Göztepe’si - Resim : 2

STOILOV, FORMASYONUNU ERTELEDİ

4-4-2 düzenine alışık Stoilov, iki maçta takımın iki sezondur oynadığı üçlü defans düzenini sürdürüyor ve sanırım kalan üç maçta da 3-5-2 ile oynatacak takımını. Tijaniç ve Yalçın öndeki oyuncuların arkasındaki sürpriz golcüler olacak. Belki Diouf’un takıma katılımıyla Bilal ve Mamah’ın ortasında bu oyuncu penaltı noktası civarında golü koklayacak. Stoilov, ancak devre arasında kendi sistemini çalıştırıp belki iki hazırlık maçıyla da görerek ikinci yarıya o şekilde başlamayı düşünebilir. Fikir değiştirip mevcut sistemle devam eder mi? Bunu bekleyip göreceğiz.

HEDEFE ULAŞMAK İÇİN FORVETE İKİ GÜÇLÜ ROTASYON OYUNCUSU ŞART

Doğan’ın kazanılmasıyla, Ahmet’in de döneceğini varsayarsak; defansta Atınç ve Ümit gibi iki değerli ismin bile kulübede olduğunu düşünürsek eksikliğin sadece forvette olduğu görülüyor. Diouf’la sakatlık durumunda veya maçına göre rotasyona girecek bir santrafor gerek takıma devre arasında alınması gereken. Bir de her iki kanatta oynayabilen ve Bilal ile Mamah’la rotasyona girebilecek bir futbolcu daha şart. Ki, santrafor ve kanat oyuncusu maç içinde de rotasyon unsuru olur hamle planlarında.

Stoilov, istikrarı seviyor. Tuzlaspor maçında çıkardığı ve gördüğü, başarılı bulduğu on birin aynısını Giresunspor karşısında da çıkardı. Dikkatimi çeken bir yanı da şu; maçı yaşıyor ve sürekli olarak ama çok rahatsız etmeden oyuncularına, oyunun akışına dokunuşlarda bulunuyor. Hamleleri yerinde. Skoru bulunca kulübedeki oyuncularına şans vermeyi benimsiyor. Son maçta İsmail’i çıkarmadan Yunus Emre’ye son bölümde forvette şans vermesi, kaptanın saha içinde liderliğine önem verdiğini gösteriyor.

KAPTAN, FIRTINALI SULARDA BELLİ OLUR

Stoilov’un Göztepe’si, tribünün de istediği bir Göztepe. Agresif, rakibi istediği zaman bunaltan ve hataya zorlayan, savaşan bir Göztepe. Fakat yukarıda da belirttiğim gibi, Stoilov’un asıl sınavı şimdi son üç maçlık periyodda. Bir söz der ki, “Kaptan, fırtınalı sularda belli olur.” Bakalım, Stoilov sakin sulardaki iki sefer sonrasında fırtınalı bir denizde gemisini nasıl yüzdürecek? İlk iki ile makas açmadan bu üç maçlık periyoddan çıkarak ikinci yarı için hazırlıklara daha az stresle başlayabilecek mi? Beklentim, Göztepe’nin bu üç maçtan en az 5 puanla çıkması. Stoilov’un gemiyi fırtınalı sulardan sağ salim çıkarabilmesi demek, en az 5 puan demek. Daha azı ise Stoilov’un birinciliği unutması, ikinciliği de zora sokması ve belki de üçüncülüğe razı olup tek maç finalle play-off’tan Süper Lig’i kovalaması demek. Ancak, daha önce de yazdığım gibi Göztepe kesinlikle birinciliği hedeflemeli. Bunun yolu da iki hafta sonra Eyüpspor’u evde devirmekten geçiyor. Stoilov, Eyüpspor’u çok iyi analiz edip evde taraftarı önünde lideri devirme planlarına odaklanmalı Gençlerbirliği maçından sonra takıma izin bile vermeden. Hatta takımı son üç gün Urla’da kampa almalı. Bu arada iki gün sonra çarşamba günü kupada tur atlayıp Ankara’ya özgüvenle gitmeli. O zaman diyorum ki, “Göster kendini Stoilov”