İzmir zamanı...

Şimdi İzmir zamanı... Yine, yeni, yeniden İzmir zamanı... Aslında, "Şimdi CHP zamanı" demek gerekir fakat yaşadığım İzmir üzerinden ve Ege'ye açılarak CHP zamanını vurgulamak istedim. O yüzden yazının başlığı da "İzmir zamanı..." oldu.

1970'LERDEN 2019'A

İzmir'de çok partili dönemin 70'li yıllarında Boksör İhsan (Alyanak) CHP belediyeciliğini başlattı. Bir yerde sosyal demokrat, halkçı belediyeciliğin temelini attı. Onu bir aradan sonra, 12 Eylül’ün ardından 70'lı yıllarda Ecevit hükümetinin Gençlik ve Spor Bakanı da olan Yüksel Çakmur CHP henüz kapalı iken SHP'den seçilerek izledi. Çakmur, izleyen dönemde yeniden adaydı ancak az farkla merkez sağdaki rakibi Dr. Burhan Özfatura'ya karşı seçimi kaybetti. Özfatura iki dönem Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görev yaptı ve 1999'da birlikte yapılan genel ve yerel seçimlerde dönemin yükselen demokratik sol partisi DSP'den Ahmet Piriştina Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. Bayrak İzmir'de yeniden sosyal demokratlara-demokratik solculara geçti. Piriştina, 2004 yerel seçimlerine bu kez CHP'nin adayı olarak girdi ve ikinci kez de başkan seçildi fakat kısa süre sonra aniden vefat etti. İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi'nde yapılan seçim sonucunda üzerinde uzlaşılan Bornova Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. Kocaoğlu, ardından 2009 ve 2014'te de CHP'nin adayı oldu ve seçilerek İzmir'deki kesintisiz 25 yıllık sosyal demokrat iktidarın en uzun süre başkanı olarak görev yaparak tarihe geçti. 2019'da Kocaoğlu'nun gönlündeki aday iki dönem Bergama'da belediye başkanlığı yapan Mehmet Gönenç'ti, ancak CHP yönetiminin aday tercihi sancılı bir süreç sonunda iki dönemdir görevde olan Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer oldu.

14-28 MAYIS 2023'TEN 31 MART 2024'E GİDERKEN...

31 Mart 2024 yerel seçimleri öncesinde, 2023 genel seçimlerindeki yüzde 40-60 muhalefetten yana olan dengede yaşanan hayal kırıklığı sonrasında, 38. Olağan Kurultayı sürecinde CHP'de değişim rüzgarları esmeye başladı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP Grup Başkanı Özgür Özel bir araya gelerek değişim için düğmeye bastılar ve Özel, değişim isteyenlerin genel başkan adayı olarak ilçe ve il kongrelerine müdahil oldu. Özel, İzmir İl Kongresi'ne de geldi ve kürsüde zorlukla konuşabildi. Grup Başkanına-genel başkan adayına yapılan saygısızlık ve hadsizlik kabul edilebilir değildi. İzmir'deki bu kongrede CHP'nin 38. Olağan Kurultay'a gönderdiği 56 delege de seçildi. Onlardan ikisi Soyer ve Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay idi.

SOYER’İN DURUŞU

Soyer, CHP'nin Olağan Kurultayı'nda Özel'in karşısında, Kılıçdaroğlu’nun yanında yer aldı. Tugay ise kurultay öncesinde 56 İzmir kurultay delegesinin içinde "değişim" diyen ve Özel'e destek olan ilk isim oldu. İstanbul İl kongresinde blok oyla yapılan seçimde İmamoğlu-Özel İttifakı tulum çıkarınca Kurultay sonucu şekillenmiş oldu. Kongre günü VOA'ya verdiğim demeçte bunun altını çizdim. Tabii İzmir delegasyonunun yarısı da kurultayda Tugay'ı izledi. Sonuçta Kılıçdaroğlu dramatik şekilde kaybetti, Özel kazandı ve CHP'nin genel başkanı seçildi. Bu sonuç, 28 Mayıs 2023 gecesi Ankara-İstanbul yolunda kararlaştırılan ve 29 Mayıs'ta yayımlanan İmamoğlu'nun ünlü "değişim" videosunun geldiği yeni bir aşamaydı. Bazılarının sandığı gibi bir sabah akla estiği için çekilen bir video değildi. O video parti içinde karşılık bulmasa Özel genel başkan adayı olarak çıkmazdı, çıkamazdı. Tabiî Kurultayın bir kaybedeni de Soyer oldu.

Peki bütün bu kongre ve kurultay sürecinde Soyer başka ne yaptı? "İzmir Duruşu" başlıklı siyasi manifestovari bir metin yayımladı. Bu metinde "değişim" demekle birlikte süreci yerel seçimlerin ertesine çekme ve Kılıçdaroğlu ile yerel seçimlere gitme çağrısı yaptı. Evet, Soyer, bu büyük hatayı yaptı! Oysa, seçmenin CHP'ye yenilgi üstüne yenilgi yaşatan Kılıçdaroğlu'ndan sıtkı sıyrılmış, protestolar başlamış, hatta partiden istifalarla gerilim tırmanır hale gelmişti. Soyer, bu gelişmeleri okuyamadı ya da etrafındaki dar çemberi oluşturan kifayetsiz muhterislerin kurbanı oldu.

TUGAY'IN ADAYLIĞI VE YENİ DÖNEM

31 Mart 2024'teki CHP'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayına ilişkin kısa değinmeden önce bu uzun analizi peki neden yaptım? Evet, önce belirteyim; CHP’nin 31 Mart 2024'teki İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı da Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay olarak belirlendi. Tugay, sosyal demokratların İzmir'deki iktidarını 30 yıla taşıyacak isim olacak. Yukarıdaki analizi ise şunun için yaptım: Belediye başkanlığı bir kamu görevi olsa da, başkan bir parti adayı olarak seçmenin karşısına çıkıp seçilerek göreve geliyor. Bu bağlamda önseçim yoksa parti yönetiminin ölçme-değerlendirmesi ve tercihi ile aday belirleniyor. Soyer’in adaylaşmaması sonrasında geliştirdiği tepkisel süreç aslında bir tüzük sorunu. Soyer de önseçimle gelmemişti Kocaoğlu gibi, Tugay da önseçimle gelmedi. Demek ki esas olan CHP'nin sağlam bir tüzüğe kavuşması ve belediye başkan adaylarının da örneğin önseçimle seçileceği maddesinin tüzükte yer alması. Haliyle bir belediye başkanının adaylaşmaması halinde tepkisellik yerine, demokratik bir tüzüğü gündemine alması daha yerinde olacaktır.

İzmir zamanı... - Resim : 1

MAZBATA VE DEVİR-TESLİM

Dr. Cemil Tugay 6 Nisan'da mazbatasını aldı. 7 Nisan'da da eski belediye binasındaki makamda (Egemenlik Evi) Soyer ve Tugay arasında devir-teslim yapıldı. Cumhuriyet Meydanı'ndaki çelenk koyma töreni sonrasında bando eşliğinde yürüyerek Egemenlik Evi'ne geçen Tugay'ı, Soyer dış kapıda karşıladı ve birlikte makama geçtiler. Tugay'a eşi Öznur Hanım eşlik ederken Soyer’e kızı Defne Hanım eşlik etti. O sırada CHP MYK’sının İzmir kanadından Murat Bakan ve Deniz Yücel ile diğer iki milletvekili Ednan Arslan ve Sevda Erdan Kılıç; CHP’nin il yöneticileri, ilçe belediye başkanları, belediye bürokratları ile çok sayıda partili de bu tarihe ana tanıklık etti. Soyer ve Tugay devir teslim sırasında kısa birer konuşma yaptı. Karşılıklı zarafetle ve iltifatla dolu cümlelerin ardından Soyer, Tugay'a barışın ve ölümsüzlüğün simgesi olan bir zeytin fidanı takdim etti. Tugay, bu fidanı makamında tutup geliştireceğini, büyüteceğini belirtti ve o da Soyer’e dostluğun simgesi olan beyaz çiçeklerden bir buket takdim etti.

TUGAY'IN İLK ADIMI

Dün, yani pazar öğle saatlerinde ise Tugay, başkan olarak kamuya açık ilk etkinliğinde tercih hakkını otizmli bireylere destek vererek, onların farkındalık etkinliğine katılarak kullandı. Gündoğdu'da otizmli bireyler ve aileleri ile buluştu, Kıbrıs Şehitleri'ndeki TSKM önüne kadar onlarla yürüdü ve buradaki basın açıklamasına katılarak bir şarkıya da eşlik etti. Böylece, Tugay'lı İzmir Büyükşehir Belediyesi anlamlı bir etkinlikle başlamış oldu.

İzmir zamanı... - Resim : 2

YENİ BAŞARI SAYFALARI İÇİN

Piriştina, Kocaoğlu ve Soyer’in ardından gelen Tugay'ın beş yılının geçmişten de yararlanarak ve yeni yönelimlerle; aynı zamanda CHP'nin görkemli başarısıyla yerel seçimlerde birinci parti olarak oluşturduğu iklimle sosyal demokratlar için yeni başarı sayfalarıyla dolmaması için hiçbir neden yok. Kendisine buradan ilk önerim de şu olsun; muhtemelen kendisi de düşünmüştür ama vurgulamak isterim: İlk iş olarak stratejik planı ele almalı. Ve stratejik planı yasal bir zorunluluktan da öte, bürokratları ile yürüteceği bir süreçten de öte; kentlinin haklarını dikkate alarak sivil toplumla işbirliği içinde, katılımcı süreçlerle yürütmeli. Kent Konseyi ve bileşenleri bu meyanda çok önemli. Odalar, baro, spor kulüpleri, sendikalar, işveren kuruluşları çok önemli. Vahşi kapitalizmin kıstırdığı kentlinin yanında olmak, kentlinin haklarının bilincinde olarak bütçeyi kullanmak, bürokrasiyi kentlinin haklarını dikkate alan bir perspektifte çalıştırmak çok önemli.

Bu arada... CHP, İzmir'in başkenti olduğu Ege'nin iki yeni Büyükşehri Denizli ve Manisa ile Kütahya, Uşak, Afyon'u da yönetecek yeni dönemde. Aydın ve Muğla zaten vardı ve devam ediyor. İzmir'in tabiri caizse "ağabeylik" misyonu da olacak yeni dönemde.

31 Mart'taki başarının yerel yönetim alanındaki doyurucu çalışmalarla taçlanması ilk seçimlerde genel iktidarın önünü de açan başlıca etkenlerden birisi olacaktır. Tugay'ın bir şansı da gözünün içine bakan 28 ilçe belediye başkanı olmasıdır. Daha güçlü bir meclistir.

İzmir'de CHP geçen defa ittifakla aldığı oydan bir miktar geriye düşse de hiç belediye kaybetmedi fakat iktidarın elinden belediyeler alarak ilçe belediyesi sayısını 28'e çıkardı.

Tugay'lı yeni dönem, sosyal demokrasi-demokratik solun altıncı beş yılı İzmir'e hayırlı olsun.