Kentsel Gıda Direnci: Krize Neden Çözüm Bulunamıyor?
"Acilen Ulusal Gıda Güvenliği Kurumu’nun kurulması, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın lağvedilerek dörde bölünmesi ve gıda alanındaki koordinasyonun sağlanması gerekiyor."
Tarım ve Orman Bakanı, ezberletilen şeyleri durmadan anlatıyor. Taklit-Tağşiş Listesi ve boy boy haber yaptırılan denetim sayılarından başka elimizde hiçbir şey yok. Gıda krizleri büyüyor. Yerel yönetimler gıda sistemine hiçbir noktadan dahil değil. Önümüzde birçok sorun var ve AKP’nin bu konuda hiçbir stratejisi yok.
TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI ORTADA YOK
Kentlerde dirençli gıda sistemi kurmak ve bunu ulusal boyuta taşımak, önce Tarım ve Orman Bakanlığı’nın görevlerini kolaylaştıracak. Fakat Bakanlık ortada yok. Taklit-Tağşiş Listesi ve denetim sayılarıyla bizleri oyalıyorlar. Yerel yönetimlerle temas kurmuyorlar, koordinasyon yok.
Yerel yönetimlerin kentlerde dirençli bir sistem kurma çabaları oldukça sınırlı. Kentin altyapısını ortaya koyabilir ve haritalandırabilirler. Kent planlama süreçlerine TMMOB Gıda Mühendisleri Odası’nı, gıdayla ilgili sivil toplum kuruluşlarını ve nitelikli gıda mühendislerini entegre edebilirler. Kentte Gıda Güvenliği ve Gıda Hakkı Ajansı kurabilir ve kentteki gıda tedarik zinciri ağını haritalandırabilirler.
Kentlerin risk durumuna göre gıda tesislerini başka kentlere kaydırmak, acil yardım ve gıda öncelikli lojistik ağı oluşturmak, gıda lojistiğini raylı sistemle gerçekleştirmek Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ilgili bakanlıklarla koordinasyonuyla mümkün olabilir. Ancak Bakanlık, Türkiye’nin gıda sistemini geliştirme sorumluluğundan kaçıyor. Bu mesele siyasi çıkar çatışmasına haline dönüştürülüyor.
GIDA POLİTİKALARI KİTLENDİ
AKP iktidarı, muhalif yerel yönetimleri maddi çıkmaza sürükleyerek etkisizleştirmeye çalışıyor. Bir yandan da yargıyı bir sopa gibi kullanarak muhalefeti manevi olarak yıpratmaya ve yurttaşın desteğini kırmaya çalışıyor. Gıda krizlerinin hiçbirine gerçek anlamda müdahale edilmiyor. Bizlerin gıda hakkı AKP tarafından her gün ihlal ediliyor.
Yerel yönetimler de gıdayı ve kentin gıda politikalarını ihmal ediyor. Gıda politikaları kitlenmiş, gıda sistemi tamamen çökmüş durumda. Bu sistemin Türkiye’yi götürebileceği bir yer yok. Aksine hızla geriye gidiyoruz.
Acilen Ulusal Gıda Güvenliği Kurumu’nun kurulması, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın lağvedilerek dörde bölünmesi ve gıda alanındaki koordinasyonun sağlanması gerekiyor.
