Gıda Skandalları Ülkesi: Bakanlık İflas Etmiş Durumda

Eşsiz sorunlar yaşıyoruz. AKP iktidarı, gıda sisteminin önemini kavrayamadı. Kavrayacak gibi de görünmüyor. İş işten geçti de diyebiliriz. Tarım ve Orman Bakanlığı, dünyanın en iyi gıdalarını dünyanın en kötü gıdaları haline çevirdi.

AĞIR BİR GIDA KRİZİ YAŞIYORUZ

Türkiye’de ağır derecede gıda hakkı ihlali yaşanıyor. Avrupa sınırlarında gerçekleştirilen ret bildirimlerine artık Afrika ülkeleri de eklendi. Güney Amerika ve Asya kıtalarına gönderilen gıdaları da düşündüğümüzde, hukuk karşısında hesap verilmesi gereken bir durum ortaya çıkıyor.

Bunu, çok fazla gıda ihraç ediyoruz diye açıklayamayız. Dünyaya gıda yağdırıyor olmamız gerekiyor böyle olması için. Fakat öyle bir durum yok. Aksine ithalatımız giderek artıyor.

Gıdalarda yoğun miktarda Aflaktoksin ve Okratoksin varlığı, farklı etken maddelere sahip pestisit kalıntıları, yasal limit üstü katkı maddeleri, kullanımı yasaklanmış gıda katkı maddeleri tespit ediliyor. Üstelik Pirolizidin alkaloidleri ve bakterisi varlığı, virüslü tohumlar, işin çok enteresan bir kısmı cinsel gücü artırıcı ve prostat ilaçlarının etken maddeleri gıdalarımızda bulunuyor.

BAKANLIK İFLAS ETMİŞ DURUMDA

Küresel Gıda Güvencesi Endeksi’ne göre, Türkiye’nin gıda güvenliği puanı 93.5, Tunus’unsa 93.7. İki ülke gıda güvenliği açısından neredeyse eşit seviyede.

Patates yetiştiriyoruz. Hasat ediyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığı’na analize gönderiyoruz. Bu aşamalardaki tüm sorunları geçtik. Analizler temiz rapor ediliyor. Ancak patatesler Tunus’a vardığında, aynı analizler yapılıyor ve iki tür bakteri tespit ediliyor. Bağımsız analiz istendiğindeyse üç tür bakteri tespit ediliyor.

Daha da kötüsü, Tarım ve Orman Bakanlığı, bakteri bulunan tohumların kaynağını tespit ediyor. Ama çoktan ülkeye yayıldılar. Artık savaşlar topla tüfekle değil, gıdayla yapılıyor.

Meyve hasat ediyoruz. Atadan kalma ilkel koşullarla kurutuyoruz. Bunu bile artık kabul ettik. Ancak Tarım ve Orman Bakanlığı, üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediği için Aflatoksin ve Okratoksinle mücadele edilmiyor. Kurutulmuş gıdalarda cinsel gücü artırıcı ilaç etken maddesi tespit ediliyor. Gıda işletmeleri, kullanılmaması gereken ilaç etken maddelerini satın alabiliyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı, çiftçiye tarımla ilgili eğitimler vermiyor. Meyve-sebzeyi atadan kalma yöntemlerle üretiyoruz. Çiftçiler, verimlilik sorunlarını tarım ilaçlarıyla çözmeye çalışıyor. Hem de bir değil, birkaç farklı tarım ilacıyla. Hepsini bol bol tek bir ürüne kullanıyorlar.

Bunu, gelişmemiş ülkelerde görebiliriz. Ancak onların ne tarım ilaçlarına erişimi var ne de tarıma uygun arazileri. Birden fazla tarım ilacının insan vücudundaki toksikolojik etkisi araştırılmıyor. Çünkü öyle bir kullanım metodu yok.

Bizleri güvenilir gıdaya ulaştırması gereken Tarım ve Orman Bakanlığı, iflas etmiş durumda.