Sivrisinek şikayetleri her geçen gün artıyor; Isırıklar, döküntüye dönüştü, hastane başvuruları arttı

İstanbul başta olmak üzere birçok kentte son günlerde sivrisineklerden kaynaklı kaşıntı ve yara şikayetiyle hastane başvuruları arttı.

Sivrisinek şikayetleri her geçen gün artıyor; Isırıklar, döküntüye dönüştü, hastane başvuruları arttı

Türkiye'de daha çok gördüğümüz sivrisinek türlerinden farklı olarak 'Aedes Aegypti' adı verilen 'istilacı sivrisinek' türlerinin Avrupa coğrafyasında baskın hale geldiği uyarıları yapılırken, başta İstanbul olmak üzere birçok kentte son günlerde sivrisineklerden kaynaklı kaşıntı ve yara şikayetiyle hastanelere başvurular da arttı.

Uzmanlar "Sivrisineklerle mücadele anlamında elimizi çabuk tutmalıyız ve önlem almalıyız" derken İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zekayi Kutlubay, kendilerine sivrisinek ısırığı şikayetiyle çok sayıda hastanın başvurduğunu ifade etti.

Önceki yıllarda ağustos ve eylülde bu tarz yakınmayla gelen hastalar olduğunu ancak bu yıl hazirandan itibaren şikayetlerin arttığını vurgulayan Kutlubay, şöyle devam etti: "Özellikle açıkta kalan bölgelerde kızarıklık, şişme, ağrı, bazen sekonder enfeksiyon dediğimiz ikincil bir iltihaplanma da deriye yerleşerek yaygın yaralar tarzında karşımıza çıkabiliyor. Korkumuz özellikle alerjik bireyler üstünedir. Sivrisinekler alerjik bireyleri ısırdığı zaman sadece ısırdıkları yerde değil, ısırılmayan diğer bölgelerde alerjiye bağlı olarak yaygın döküntü, kızarıklık, kaşıntı, göz kapağında, dudakta şişme, vücutta kurdeşen benzeri döküntüler meydana gelebiliyor."

Son dönemde sivrisinek cinslerinin değiştiğine dikkati çeken Prof. Kutlubay, "Sivrisinekler ısırmıyorlar, resmen koparıyorlar. Isırdıkları zaman felaket ağrı da meydana gelebiliyor." diye konuştu.

'SIFIR KAN GRUBU, ŞİŞMEN, DİYABETİK HASTA VE ÇOK TERLEYEN KİŞİLER'

Kutlubay, vatandaşların genel koruyucu önlemler alabileceğini anlatarak, pencerelere sineklik takılmasını ve akşam dışarı çıkılacağı zaman uzun kollu giysilerin tercih edilmesini önerdi.

Sineklerin koyu renkli giysileri daha çok tercih etmesi nedeniyle açık renkte kıyafetler giyilmesi gerektiğini dile getiren Kutlubay, şöyle konuştu:

"Özellikle sıfır kan grubu olan kişileri, şişman, diyabetik hasta, çok terleyen yani vücut kokusu olan kişileri daha çok tercih ediyorlar. Bitkisel birtakım yağlar var. Çay ağacı yağı, okaliptus yağı, fesleğen bitkisi, kekik yağı, lavanta yağı. Bunların sinek savar özelliği olduğu biliniyor. Bunları vücutlarına belli oranda seyrelterek sürebilirler. Eczanelerde satılan sinek kovucu spreyler var. Onlardan kullanabilirler. Buna rağmen sivrisinek ısırdıysa ve yara meydana geldiyse kaşıntı giderici losyonlar, haplar, yaraları bir an önce iyileşmesini sağlayan kortizon ve antibiyotik karışımı merhemler de rahatlıkla kullanılabilir."

Prof. Dr. Zekayi Kutlubay, sivrisinek ısırıklarından sonra vücutta yaygın döküntü, kızarıklık oluşması veya yaraların genişlemeye başlayarak sulanması halinde mutlaka dermatoloğa gidilmesini tavsiye etti.

Sivrisinekler ortaya çıkmadan mücadelenin başlaması gerektiğini vurgulayan Kutlubay, "Su birikintileri, göller, dere kenarlarının sivrisinekler larva dönemindeyken ilaçlanması lazım. Çünkü bir kere üredikten sonra siz ne kadar ilaçlasanız da başa çıkılamayabiliyor. Bazen mevcut ilaçlara karşı sivrisineklerde direnç gelişebiliyor. O açıdan mutlaka mevcut ilacı değiştirip farklı gruptan yeni seçenekli ilaçlar kullanmakta fayda var." değerlendirmesini yaptı.

Etiketler
İstanbul Hastane Sivrisinek