Uğur Dündar: Kuşku duysam derhal ayrılacaktım, Kılıçdaroğlu yeni bir söyleşi için söz verdi

Gazeteci Uğur Dündar, 'SADAT reklamı' olayıyla ilgili yeni açıklamalarda bulundu. TV100 yönetimiyle ilgili küçücük bir kuşku duysa derhal ayrılacağını dile getiren Dündar, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisine aynı kanalda yeni bir söyleşi için söz verdiğini de anlattı.

Uğur Dündar: Kuşku duysam derhal ayrılacaktım, Kılıçdaroğlu yeni bir söyleşi için söz verdi

Gazeteci Uğur Dündar, TV 100'de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu ağırladığı programda SADAT reklamı yayınlanmasıyla ilgili olarak yeni açıklamalarda bulundu.

Bant şeklindeki o reklam spotunun sağ tarafında yüzleri maskeli, elleri silahlı paramiliter güçlerin fotoğrafının bulunduğunu hatırlatan, bu görüntüyle subliminal bir mesaj verilerek ana muhalefet partisi liderinin tehdit edildiğini söyleyen Dündar, Sözcü'deki yazısında ifadelerine şöyle devam etti:

"Derhal özür dilenmeli, sorumlular için gereği yapılmalıydı. Eğer kanal sahibi Necat Gülseven ile Genel Yayın Yönetmeni Alican Değer'in bundan haberlerinin olduğu konusunda küçücük bir kuşku duysam, derhal o kanaldan ayrılacaktım. Çok geçmeden bu vahim yayın skandalının sorumlusu olan 3 çalışanın işlerine son verildi. Ama dedim ya, idam sehpaları kurulmuş, ipe çekilmem için geri sayım başlamıştı."

Dündar, kendisine yönelik yargısız infaz yapanlar arasında eski çalışma arkadaşlarının da bulunduğunu belirterek "Oysa olayın mağdurlarından biri de, yayın sırasında Müjdat Gezen'in yanında olan bendim. Allah'tan Kemal Bey de oradaydı ve zerrece sorumluluğum olmadığını en iyi o biliyordu" diye konuştu; ardından şunları kaydetti:

"Sonuçta SADAT denilen karanlık paramiliter kuruluş, bir şekilde TV 100'e sızmış, o reklamın Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığım röportajda kullanılmasının nasıl vahim bir olaya yol açabileceğini düşünemeyen görevlilerce bant yayına verilerek, kumpasla psikolojik harp stratejisine hizmet edilmişti.

Önceki gün TV-100'ün sahibi Necat Gülseven, daha önceden tanıştığı Kemal Kılıçdaroğlu'nu ziyaret etti.

'KILIÇDAROĞLU EN KISA SÜREDE TV100'DE YENİ BİR SÖYLEŞİ YAPMAMIZ İÇİN SÖZ VERDİ'

Ben de kendisini telefonla aradım. Her zamanki nazik yaklaşımıyla 'Röportajın bant kaydını beğeniyle izlediğini, yaşananın bir talihsizlik olduğunu, bundan dolayı asla üzülmemem gerektiğini' söyledi ve en kısa sürede aynı kanalda yeni bir söyleşi yapmamız için söz verdi.

Sonradan öğrendim ki; Necat Gülseven'e de benzer değerlendirmelerde bulunmuş, TV-100'ün de mağdur olduğunu söylemiş ve birlikte fotoğraf çektirmişler. Ayrıca vicdanlı bir davranışla akitleri feshedilen 3 çalışanın yeniden işe alınmalarını rica etmiş…

'10 YILDIR EKRANLARINA ÇIKTIĞIM TELEVİZYONLARDAN TEK KURUŞ ALMADIM'

Sosyal medyada beni linç edip, 'Para için değer miydi?' diyenleri ciddiye almamakla birlikte, şunları tarihe not düşmem gerektiğine inanıyorum:

2013 yılından bu yana, yani tam 10 yıldır ekranlarına çıktığım televizyonlardan tek kuruş almadığım gibi, cebimden çok masraf yaptım. Zaten bir televizyon sahibiyle görüşürken hayatım boyunca ilk sorduğum konu 'Bana ne kadar para vereceksiniz?' değil, 'Editoryal bağımsızlık verecek misiniz?' olmuştur.

TV100 de öyle oldu. Parayı konuşmadan önce 'editoryal bağımsızlık' ve her ay 10 Vefa Lisesi öğrencisine burs verme sözü aldım. (Bunu açıklamak zorunda bıraktıkları için çok üzgünüm.) Bağımsızlık tıpkı Büyük Önder Atatürk gibi benim de karakterimdir. Onun bittiği yerde bir saniye bile durmam."

Yazının tamamı.

Etiketler
Uğur Dündar Kemal Kılıçdaroğlu CHP SADAT TV100