Yine Sincan yine işkence iddiası: 'Yerlerde sürüklendiği için sırtında morluklar oluştu'

Sincan 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutuklu bulunan sanığa işkence yapıldığı iddiasıyla Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu. Tutuklu Karaoğlan, 11 Eylül’den beri Cezaevi’nde tutulma koşullarının insan onuruna aykırı olduğu gerekçesiyle açlık grevinde...

Yine Sincan yine işkence iddiası: 'Yerlerde sürüklendiği için sırtında morluklar oluştu'

Hüseyin Karaoğlan, 2016 yılında “Terör örgütü DHKP-C üyeliği” suçlamasıyla tutuklandı. 21 Mart 2023’te Edirne F Tipi Cezaevinden, Sincan 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne sevk edilen Karaoğlan, işkence iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.

Yerel mahkemenin verdiği cezanın infazı süresini cezaevinde geçiren ancak dosyası Yargıtay’da olduğu için tahliye edilmeyen Karaoğlan’ın avukatı Ceren Yılmaz, Sincan 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nin infaz koruma memurlarından şikayetçi oldu.

“HAVALANDIRMASIZ, GÜNEŞ ALMAYAN BİR YERDE TEK BAŞINA TUTULUYOR”

Suç duyurusunda, Karaoğlan’ın Edirne F tipi hapishanesindeyken 2-3 kişilik ve havalandırması olan bir yerde tutulmaktayken Sincan Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde havalandırmasız, güneş almayan bir yerde tek başına tutulmaya başlandığına dikkat çekildi.

Ayrıca, Sincan 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulma koşullarının insan onuruna aykırı olduğu gerekçesiyle 11 Eylül’de açlık grevine başlayan Karaoğlan’ın, daha önce kalmak istemediğini belirttiği bir kişinin yanına götürüldüğü sırada yapılan işkence sebebiyle, vücudunda ailesi ziyarete gittiğinde onlar tarafından da rahatlıkla görülebilen, çok sayıda morluk oluştuğu ifade edildi.

Karaoğlan’ın avukatı Ceren Yılmaz, Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptıkları suç duyurusunda, işkence iddiasının gerçekleştiği söylenen ana ait kamera kayıtlarının Sincan Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nden istenmesini talep etti. Öte yandan, işkence iddialarının belirlenmesi takdirinde yetkililer hakkında “görevi kötüye kullanma”, “özel hayatın gizliliğini ihlal” ve “işkence”, “zor kullanma yetkisinin aşılması suretiyle yaralama” suçlarından soruşturma açılması talep edildi.

“YERLERDE SÜRÜKLENDİĞİ İÇİN SIRTINDA MORLUKLAR OLUŞMUŞ”

Konuyla ilgili Gerçek Gündem’e açıklamalarda bulunan Karaoğlan'ın avukatı Ceren Yılmaz, “Müvekkilim Hüseyin Karaoğlan, Sincan 1 Nolu YGC tipi hapishanede tutulmaktadır. YGC tipi hapishane hücre tipi hapishanedir ve koşulları hücre cezasının çektirildiği koşullardır. Kanunda hücre cezasının en fazla 20 gün uygulanabileceği söyleniyor ancak müvekkilim sürekli bu koşullarda tutuluyor” dedi.

Karaoğlan’ın havalandırması olmayan ve güneş almayan bir yapıya sahip hücrede tutulduğuna dikkat çeken Yılmaz, “Müvekkil bu koşulların insanlığa aykırı olduğu gerekçesiyle 11 Eylül’den beri açlık grevinde. Zaten açlık grevinde olan ve sağlığı kötüleşen müvekkilin bir de isteği dışında zorla hücresi değiştirildi. Bu sırada da yerlerde sürüklendiği için sırtında morluklar oluşmuş. Ayrıca şu anda açlık grevinden kaynaklı ağzında yaralar, ellerinde uyuşma mevcut. Uyku sorunları yaşıyor” diye devam etti.

“AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS TUTUKLUSU BİLE DEĞİL”

Hüseyin Karaoğlan’ın kardeşi Fatma Karaoğlan Bianet’ten Ayça Söylemez’e kardeşinin durumunu, “Hücrede tek başına tutuluyor, günde sadece 1 saat, tek başına kuyu dibi gibi bir havalandırmaya çıkarılıyor. Ağırlaştırılmış müebbet hapis tutuklusu bile değilken, daha ağır koşullara maruz kaldı. Günün 23 saatini de tek başına, insan sesinden mahrum kaldığı bir hücrede geçiriyor” diye anlatmıştı.

“PENCERELER DE KUM ELEĞİ SIKLIĞINDA”

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) davasından tutuklu bulunan Avukat Barkın Timtik, yeni tip yüksek güvenlik cezaevleriyle ilgili “Bu yapı üç katlı inşa edilmiş ve mahpusların büyük çoğunluğu, tek kişilik duvarlardan kutularda 22,5-23 saat boyunca kapalı tutuluyorlar. Düşünebiliyor musunuz? Y tipindeki bir tutsak gökyüzünü göremiyor, bulutların şekillerine yakıştırmalar yapamıyor. Pencereler de kum eleği sıklığında, bir kalemin bile geçemediği tel örgüler var. Yağmur yağsa parmak uçlarına bile değmez yağmur damlaları. Güneş mi, rüzgâr mı, kuş mu, böcek mi, çiçek mi? Yok… Beton duvarlar, elektronik kapılar dışından insana ve doğaya özgü hiçbir şey yok” ifadeleriyle anlatmıştı.

“SİNCAN’DA GAZETECİLER SAÇLARI KAZINDI” İDDİASI

Ankara'da, sosyal medya platformlarında "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" ve "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" gerekçesiyle 20 Eylül’de gözaltına alınan Aykırı Genel Yayın Yönetmeni Batuhan Çolak ve Ajans Muhbir’in yöneticisi Süha Çardaklı’nın da cezaevine giriş işlemleri yapıldığı sırada ‘rutin uygulama’ denilerek saçlarının üç numaraya vurulduğu iddia edilmişti. Çolak’ın avukatı Ömer Furkan Dağ, iddialar üzerine açıklama yapmıştı.

Etiketler
Cezaevi Sincan Ankara Furkan Karabay