F-16 satışında gözden kaçan ayrıntılar: 'Savunma projeleri gecikti'

CHP’de Milli Savunma Bakanlığı'ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olan emekli Tümamiral Yankı Bağcıoğlu, ABD'nin F-16 satışındaki ayrıntılara dikkat çekti.

F-16 satışında gözden kaçan ayrıntılar: 'Savunma projeleri gecikti'

CHP’de Milli Savunma Bakanlığı'ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olan emekli Tümamiral Yankı Bağcıoğlu, savunma sanayinde geciken adımlar nedeniyle yaşanan tehlikelere dikkat çekti. Bağcıoğlu, bu nedenle Türkiye’nin çevresindeki ülkeler karşısında gerilediğine dikkat çekti.

Bağcıoğlu, "2002 yılından bugüne kadar sadece 30 adet F-16 muharip uçağının Hava Kuvvetlerimiz envanterine alınabildiğini, bunun haricinde 20 yılı aşkın bir süreden hiçbir şey yapılmadığını üzülerek belirtmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı. ABD’nin Türkiye’ye 40 adet F-16 verirken Yunanistan’a da 40 adet F-35 verme yoluna gittiğini hatırlatan Bağcıoğlu, "Bu durum Türk-Yunan dengesinde Hava Kuvvetleri muharip yetenekleri yönüyle aranın Yunanistan lehine açılmasına neden olmuştur" dedi.

Bağcıoğlu, ABD’nin Türkiye’ye verdiği fiyatın da yüksek olduğunu söyledi. Bağcıoğlu, savunma sanayi projelerinin siyasallaşma nedeniyle doğru bir şekilde önceliklendirilemediğini de söyledi. Bu nedenle geciken Milli Muharip Uçak gibi projelere dikkat çekti.

"20 YILDIR BİR ŞEY YAPILMADI"

İşte CHP Milli Savunma Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı emekli Tümamiral Yankı Bağcıoğlu’nun Cumhuriyet’ten Barış Terkoğlu'na yaptığı açıklamalar:

- Türkiye’nin ABD’den beklediği F-16 satışına onay geldi. ABD, aynı anda Yunanistan’a F-35 satacak. Sizce Türk Hava Kuvvetleri komşularıyla karşılaştırıldığında geride mi kalıyor?

Bulunduğumuz coğrafyada, her türlü kriz çok kısa ikaz süresi içerisinde bölgesel çatışmaya dönüşme riski taşımaktadır. Hatta bölgemizdeki krizler yayılma, genellikle de küresel güvenlik ortamını da tehdit etme potansiyeline sahip olabilmektedir. İsrail’in Filistin’e yönelik katliama varan askerî harekâtının küresel barış ve güvenlik ortamına olumsuz etkileri bu manada örnek gösterilebilir.

İçinde bulunduğumuz coğrafyada konvansiyonel ve uzun süreli bir harbin yanı sıra; özellikle hava harekâtı ile baskın tarzı başlatılan daha sonra uluslararası kamuoyunun bitirilmesi yönünde müdahale ettiği, kısa süreli çatışmaların yaşanabileceği de daima göz önünde bulundurulmalıdır.

Bu çerçevede; Türkiye Cumhuriyeti’nin bekasının ve güvenliğinin sağlanması ancak caydırıcılığın sürekli idame edilebilmesini ve güncel tehdit durumunu da dikkate alarak mevcut kısıtlı kaynaklarımızın, vizyoner ve ön alıcı bir yaklaşımla belirlenen gerçek harekât ihtiyaçlarımızı karşılamaya tahsis edilmesini gerektiriyor.

Son dönemde; çevremizdeki devletler özellikle hava kuvvetleri bağlamında sahip oldukları yeteneklerini dikkat çekici bir şekilde geliştirme gayreti içerisindedir.

Bölgemizde askeri tehdit değerlendirmeleri yönüyle Türkiye açısından dikkatle takip edilmesi gereken iki devletten biri olan İsrail F-35 ve F-15 muharip uçak tedariki ile ve diğer bir devlet olan Yunanistan ise Rafale ve şimdi F-35 muharip uçak tedariki girişimleri ile muharip hava filolarını büyütüyorlar, yeni ve modern muharip uçaklarla donatıyorlar. Bu devletlere ilave olarak, ekonomik güçlükler yaşamasına rağmen Mısır’ın da hava kuvvetlerini geliştirme gayretlerinin en üst seviyede olduğunu görüyoruz.

Durum bu kadar açık ve ciddi iken; Türk Hava Kuvvetleri’nin giderek daralan ve yaşlanan muharip uçak envanteriyle ilgili nihai çözüm olarak kabul ettiğimiz Kaan Milli Muharip Uçak Projesi de geç başlatılmasının yanı sıra arzu edilen hızda ilerleme göstermekten uzaktır.

Ayrıca; çevre devletlerin muharip hava filolarını modernize etme, envanterlerine yeni nesil muharip uçakları katma gayretleri süratle devam ederken, 2002 yılından bugüne kadar sadece 30 adet F-16 muharip uçağının Hava Kuvvetlerimiz envanterine alınabildiğini, bunun haricinde 20 yılı aşkın bir süreden hiçbir şey yapılmadığını üzülerek belirtmemiz gerekiyor.

F-16 satışında gözden kaçan ayrıntılar: 'Savunma projeleri gecikti' - Resim : 1

SAVUNMA PROJELERİ GECİKTİ

- Türkiye’nin yerli ve İHA ve SİHA’ları var. Milli Muharip Uçak projesi var. Bunlar hava kuvvetleri için sorunu ortadan kaldırmaz mı?

Muharip uçakların yerini İnsansız Hava Araçlarının ve Milli İnsansız Uçak Sistemlerinin alacağı, insanlı uçaklara ihtiyaç kalmayacağı değerlendirmesi kısa-orta vadede mümkün olmayacak bir yaklaşımdır. Bunun ideali; gelişmiş tüm dünya silahlı kuvvetlerinde olduğu gibi gerek gemiden gerekse karaya konuşlu olarak insansız sistemlerle, insanlı muharip uçakların müştereken kullanılmasıdır. Bu iki unsur birbirinin alternatifi değil tamamlayıcısıdır. İnsansız sistemlerde (Kızılelma, Anka-3) kısa zamanda çok büyük ilerleme kaydettiğimiz aşikâr iken, milli muharip uçak konusunda bu kadar geç kalmamız izahtan varestedir.

Milli Muharip uçak geliştirme projemizi diğer ana ve kritik projelerle mukayese etmek gerekirse; Deniz Kuvvetleri Komutanlığı milli gemi projeleri 1990’larda konsept geliştirme ile başlamış, akamete uğrayan proje 20’inci Deniz Kuvvetleri Komutanı merhum oramiral Özden Örnek’in büyük çabaları ile son tahlilde rayına oturtulabilmiş ve 2009 yılından itibaren muharip gemiler envantere girmeye başlamıştır. Bu vizyoner politika ile ülkemizde araba yapılamadığı bir dönemde önce milli korvete, daha sonra ise milli fırkateyne sahip olunabilmiştir.

SAVUNMA PROJELERİ UNUTULDU MU

- Eski asker yeni siyasetçi olarak bu konuda iktidara söylemek istediğiniz başka bir şey var mı?

Sonuç olarak; kamuoyunun merakla beklediği aşağıdaki soruları da gündeme getirmek istiyorum:

MMU KAAN projesi gibi önemli bir proje ağırdan alınarak tehdidin çok yüksek olduğu bir coğrafyada hem bekamız tehlikeye atıldı hem de başka seçenek kalmadığı için yapılan tedarik anlaşmaları ile milli egemenliğimiz ipotek altına alındı. Neden MMU KAAN projesine daha erken başlanmadı ve 2010’lar beklendi?

Neden 2006/2007 yıllarında yol haritası hazırlanan ve bir ivme sağlanmış olan milli hava savunma sistemine ağırlık verilmedi, S-400 alındı siyasi ve askeri yaptırımlara neden olundu, harekât bağımsızlığımız tehlikeye atıldı?

Günümüzde, örneğin Aden Körfezi’nde yaşanan gelişmeler de dikkate alındığında neden 25-30 yıldır TF-2000 Türk Hava Savunma Muhribi projesi başlatılmadı?

Etiketler
ABD CHP F-16 Barış Terkoğlu