Ankara'nın meydanları Meclis gündeminde

İşte Gök'ün konuya ilişkin Meclis'e sunduğu Araşırma Önergesi;

Kent meydanları, dünyanın bütün çağdaş şehirlerinde kent dokusunu oluşturan, simge özelliği taşıyan ve pek çok amaçla kullanılabilen önemli alanlardır. Dünyanın en gelişkin ülkelerinin başkentlerinde birden fazla meydan bulunurken Ankara’da meydan niteliğini koruyan herhangi bir alan bırakılmamıştır. Cumhuriyet’in ilanından sonra Ankara için 13 kent meydanı öngörülmüştür, bu meydanlardan hayata geçirilenler bugün farklı amaçlarla kullanılmaktadırlar.
Güvenpark’ı içinde bulunduran 15 Temmuz Kızılay Demokrasi Meydanı yoğun taşıt geçişiyle bir otoban görünümüne bürünmüş, yayalar için kullanılamaz bir alan haline gelmiştir. Toplumsal olaylar bahane edilerek sözü geçen bölge tamamen polis barikatlarıyla çevrelenmiş olup, dönem dönem Ankaralıların alana girişine izin verilmemektedir. Sakarya Caddesi ile Mithatpaşa Caddesi’nin kesişiminde bulunan Lozan Meydanı gibi araç trafiğine teslim edilmesiyle beraber bütün meydan özelliklerini yitirmiştir.

Eski ismiyle Tandoğan Meydanı kavşak haline getirilmiş, toplumsal eylemlerin merkezi konumundaki Sıhhiye Meydanı ise tren ve taşıt trafiğine teslim edilerek U köprü ile parçalanmış ve demir bariyerlerle bölünerek kaybedilmiştir.
Taşhan ile birlikte tasarlanan Ulus Meydanı, Taşhan’ın yıkılması ile meydan özelliğini yitirmiştir. Yoğun taşıt trafiğine teslim edilen bölge bir geçiş alanına dönüşmüştür. Yine Ulus’ta bulunan Hergelen Meydanı plansız yapılan dükkânlar ve otoparklar ile ortadan kaldırılmıştır. Ankara’nın kültür ve sanat merkezi olarak planlanan Opera Meydanı, Ulus meydanlar sisteminin bir parçası olarak tasarlanmışken bugün taşıt aktarma noktası olarak kullanılmaktadır.

Ankara Valiliği önündeki tarihi anıtları da içine alacak şekilde tasarlanmış olan Hükümet Meydanı zaman içerisinde otopark haline getirilmiş sonrasında çok katlı alışveriş merkezi ile sıkıştırılarak meydan özelliğini tamamen yitirmiştir. Altgeçitler ve kavşaklarla bölünen İstasyon Meydanı da Gar binası ile bütünlük sağlayan çağdaş bir mekân olma özelliğinden çok uzak bir konumdadır.

Cumhuriyetin simge alanlarından biri olan Zafer Meydanı merkezine yerleştirilen taksi durakları, çevresindeki dev ağaçların kesilmesi ve bir dönem çöp alanı olarak kullanılması ile tahrip edilmiştir. İlk mimari planları 1927 yılına dayanan Zafer Meydanı çevresindeki parklarla Ulus ve Kızılay arasında soluk alınacak bir geçiş alanı olarak düşünülmüştür. Kimliğini kaybeden bölge özüne uygun bir düzenleme ve mimari plana muhtaçtır.

Ankara şehir meydanlarının durumlarını tahlil etmek, yanlış şehircilik anlayışı ile tahrip edilen kent dokusunu tekrardan tesis etmek ve başkentin Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışır bir görünüm kazanmasını sağlamak amacıylaAnayasa'nın 98’inci, TBMM İçtüzüğünün 104’üncü ve 105’inci maddeleri uyarınca Meclis araştırması açılmasını arz ederiz.