İmamoğlu: O liyakatsiz şahsiyet bakan yardımcılığı yapsın, ahlaksızlığa adım atmasın!

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı'nın sözlerine tepki gösterdi. "O liyakatsiz şahsiyet bakan yardımcılığı yapsın. Ahlaksızlığa adım atmasın" dedi.

İmamoğlu: O liyakatsiz şahsiyet bakan yardımcılığı yapsın, ahlaksızlığa adım atmasın!

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu, Üsküdar Meydanı'nda restore edilen 3. Ahmet Çeşmesi'nde gündemde yer alan konulara ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, yeni çehresine kavuşan çeşmeyi ziyaretinden önce Cuma namazını, Mimar Sinan’ın eseri Mihrimah Sultan Camii’nde kıldı.

İmamoğlu, namaz sonrasında, yanında bulunan İSKİ Genel Müdürü Raif Mermutlu ve CHP İBB Meclis Grup Başkanvekili Doğan Subaşı ile birlikte tamamen yenilenen çeşmeyi ziyaret etti. Burada ilk olarak Mermutlu, yenilenen tarihi yapıyla ilgili, “Çeşmenin ilk devreye alınışı Üçüncü Ahmet tarafından, 1728. Annesi adına, Mihrimah Sultan adına yapıldı. Sonra çeşitli dönemlerde restore edilmiş. En son, İSKİ tarafından 2002 yılında bir restorasyonu yapıldı. Fakat detaylı bir restorasyon olmadığını, çatıyı açınca gördük. Şimdi hem çatı hem diğer kısımlar tümüyle elden geçirildi. Bu haliyle İstanbulların, Üsküdarlıların hizmetine sunmuş olduk” bilgilerini paylaştı.

İÇİŞLERİ BAKANI YARDIMCISI İSMAİL ÇATAKLI'YA YANIT

İngiliz Büyükelçi Dominick Chilcott ile yediği yemeğe dair MOBESE kayıtlarının basına servis edilmesiyle ilgili konuşan İmamoğlu, kendisine yönelik "Kimse kendi beceriksizliklerini, liyakatsizliklerini deyim yerindeyse 'Cambaza bak' diyerek 48 saat boyunca uyumadan vatandaşın yanında olmuş, çalışmış polisimize, jandarmamıza iftira atmaya kalkmasın” diyen İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı'ya tepki gösterdi:

'SÖZLERİNE DİKKAT ETSİN'

"Bu tür liyakatsizlere ben diyorum ki, o liyakatsiz şahsiyet bakan yardımcılığı yapsın. Ahlaksızlığa adım atmasın. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne hem laf yetiştiriyor, hem de askerimize polisimize laf etmekten bahsediyor. Sözlerine dikkat etsin. Muhatabım değil. Onun bakanı da muhatabım değil. Anlaşılıyor ki, bakanlık bu işin sorumlusu.

'MOBESE İŞİ BASİT BİR İŞ DEĞİLDİR'

Yetkililere çağrı yapmıştım, valimize çağrı yapmıştım, o masada oturan memura çağrı yapmıştım. Bakan yardımcısı muhatap olduğuna göre bu işin sorumlusu bakanlık. Sayın Bakan bu hadsizle ilgili işleme başlasın. MOBESE işi basit bir iş değildir. Cevap gelmedi. Ben Allah'a kulluk ediyorum, onlar kime kulluk ediyorlarsa herhalde oradan cevap alamadılar. MOBESE işi ciddi bir iştir. MOBESE işinin kimin başına geleceği belli olmaz. Bu önemli bir meseledir."

AKP'LİLERE VERİLEN USULSÜZ BURSLAR HAKKINDA KONUŞTU

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bir dönem Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı görevinde bulunan AKP İstanbul Milletvekili Fatma Betül Sayan Kaya'nın geçmiş dönemde belediyeden usulsüz bir şekilde aldığı bursu geri istemişti.

Daha sonra konu boyut kazanmış; İBB Teftiş Kurulu, kurumun AKP tarafından yönetildiği dönemde 34 kişiye 61 milyon 499 bin 893 TL burs verildiğini tespit etmişti. Usulsüz olarak verilen burslarla ilgili savcılığa başvurulmuştu.

Gazetecilerin konuyla ilgili yeni bir gelişme olup olmadığını sorması üzerine İmamoğlu, "Biz soruşturmamızı yaparız. Bu yeni bir mesele değil. Şimdi de bunun tahsilatıyla ilgili işlem başlattı arkadaşlarımız" dedi. Ardından şunları kaydetti:

"Burs ilana çıkar, bunu hak ettiğini düşünen insanlar başvurur, sonra seçilir. 53 bin insan burs aldı İBB'den, bir kişi bile, tek bir insan bile, insanların önünde diyebilse ki; benim ismimi İmamoğlu verdi... O zaman biz de aynı haksızlığı yapmış oluruz. 53 bin insan hak ettiler ve aldılar. O burs alan vatandaşlarımız ya da hangi görevdeyseler bakan, milletvekili...

'GEÇMİŞE DAİR TEFTİŞLERİMİZ DEVAM EDECEK'

O tarihlerde burs ilanı verilmiş midir? Siz bundan haberdar oldunuz mu? O kişiler nasıl tercih edildi? Bu kadar yüklü miktarda burs verilmesinin amacı nedir? yargı bunu sorgulayacatır. 100 bin dolarlar, 130 bin dolarlar... Bunlar az rakamlar değildir. Bunların kamuda da usulü vardır, biz usule uygun verildiğini düşünmüyoruz. Biz bunları yutkunacak değildir. Teftişimizin engellendiği dosyalar var. Ulaşabildiğimiz hangi hususlar varsa başlatacağımız yeni dosyalar var. Teftiş yönünde ihmal edilen bir dönem varsa teftiş ediyoruz. Bizi de teftiş ediyorlar. Şeffaflık bizim olmazsa olmazımız olmalı. Geçmişe dair de teftişlerimiz devam edecek."

'AMACIMIZ BİRİLERİNİ DEŞİFRE ETMEK DEĞİL'

İmamoğlu, "Yeni isimler var mı?" sorusuna ise "Amacımız birilerinin deşifre olması değil" yanıtını vermekle yetindi.

“PERSONEL MAAŞINI ÖDEYEMEYEN BİR VAKIF DEVRALDIK”

İmamoğlu, İstanbul Vakfı'nın, İSBAK’la birlikte bir alışveriş merkezine kurduğu ve yardım topladığı kiosklarla (büfe) ilgili yasal işlem başlatılması ve kioskların kaldırılması hakkında soruya ise şu yanıtı verdi:

“Arkadaşlarım süreci takip ediyorlar. İstanbul Vakfı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yaklaşık 30 yılı aşkın, her belediye başkanının da hayır işleri için kullandığı bir vakıf. Bu vakfımız, şu an çok önemli güzel işlere imza atıyor.

Uzun süre atıldı. Ne yazık ki, böyle aylardır maaşı ödenmemiş personelinin olduğu bir şekilde devraldığımız bir vakıftı. Şimdi yüz binlerce insanımıza kurban eti dağıtabilen, binlerce insanımıza burs imkanı sağlayabilen, çok faydalı işlere, eğitimle ilgili işlere imza atabilen bir vakfa dönüştü.

Vakfımızın, bu öğrenci burslarıyla ilgili çabasına, açıkçası aldığım hukuki detaylarda, eksikliği bulmak için nereden baktığınıza bağlı. İstanbul Vakfı, İBB’nin vakfı olduğu gibi, valilikten temsilcisi bile var. Arayıp sormama nezaketsizliğini gösteren hangi mülki idareci varsa, onları hukuka, adalete ve kamuya hizmet etme çabasında olan kurumlara olan nezakete davet ediyorum.”

“SADECE ALLAH'A KULLUK EDERİZ”

“Bu vakıf, İBB’nin de İstanbul halkının da vakfı. İnceleyeceğim, bakacağım. Gerekli kişileri de aramaktan imtina etmem, ararım. Valiliğe bu sorumu soracağım, aynen bu biçimde. Tabii birçok noktada, farklı usullerle yardım toplayan vakıfları, dernekleri görürsünüz. Bunu bazen bir bakkal dükkanının tezgahında görürsünüz.

Bir marketin kasasının yanında görürsünüz. Ben, bunlara bir operasyon düzenlendiğini, polisin baskın yapar gibi gidip, bu kutuları topladığını hiç yaşamadım. İBB’ye ait bu burs desteği verme mekanizmasını da biz şeffafça paylaştık zaten. Şeffafça paylaştığımız bir şeyle ilgili, bu şekilde müdahale etme densizliğini göstermek, sadece şov.

Aklı başında olan bir insan; memleketini, memleketinin kurumlarını seven bir insan, ‘Alo. Saygıdeğer Başkanım, şöyle bir eksiğiniz var. Şöyle bir hatanız var’ diye uyarıda bulunur. Biz de uyarıya göre hareket ederiz; öyle değil mi? Baskın yapıyorsunuz. Bu insanların, bu yaptıkları hataları görmelerini diliyorum, istiyorum tabii ki. Ama göreceklerini de zannetmiyorum.

Biz, bugün sadece ve sadece Cuma günü dua etmeye geldik. Niçin biliyor musunuz? Biz, sadece Allah'a kulluk ederiz; başka hiçbir mekanizmaya değil. Kendine çarpışma alanı oluşturmaya çalışanlara, Allah akıl versin. Biz, o alanda olmayacağız. Biz böyle milletimizin arasında, kendi hak ve hukukumuzu koruyarak, ama önce milletimizin hak ve hukukunu koruyarak hizmetlerimize devam edeceğiz. Bunun dışında hareket edenlere Allah akıl versin.”

Ekrem İmamoğlu, Süleymaniye Camii önünde İlim Yayma Vakfı’nın tepki çeken inşaatı hakkında da konuştu:

“Arkadaşlarıma, bu konuda süreci analiz etmelerini, gerekiyorsa hukuki işlem yapmalarının talimatını verdim. Analiz ediyorlar. Belgelere bakılıyor. İki seçim arası bir işlem yapılmış. Bir izin alınmış bir yapı. Fatih Belediyesi'nin savunması var, yapının kendi kontruna göre tatil edildiğine dair. Ama tabi bir yandan kurul izni var orada.

Kurul, bu konularda çok katı davranır. Özellikle siluete, özellikle böyle bir eserin önünde olması sebebiyle, gerekiyorsa -ki oradaki kontur dedikleri yapı da çok eski bir yapı değil- yapılacaksa bile, bazı eksiltmeler yapılarak yapılabilirdi. Şimdi arkadaşlarım, bu yönüyle analiz ediyorlar. Boşlukta bırakmayacağız. Mutlaka müdahale edilmesi gerekiyorsa, hangi hak, hukuk içerisindeyse, bu konuda girişimlerimizi yapacağız.

‘Vakıfla da irtibat kurun’ dedim arkadaşlara. Bu konuda süreci yürüten vakıftan bahsediyorum. ‘Eğer düzeltme imkanları var ise, tekrar bir proje düzenlesinler ve getirsinler’ talebinde bulunun dedim. Bu yönde çalışmalarımız, sorgularımız devam edecek. Ama tabii İstanbul'da ne yazık ki, bu tarz usulsüzlükler olabiliyor. Biraz gecikerek süreci görebildiğimizden ötürü de açıkçası uyarıyı yapan vatandaşımıza teşekkür edeyim. Bir ihmal olmuş. Ama dediğim gibi, tümden şu an yetki alanımızdan da bahsetmiyoruz. Elimizden gelen çabayı da göstereceğiz.”

İSKİ'DEN ŞERBET DAĞITIMI

Tarihi çeşmenin restorasyonunu gerçekleştiren İSKİ’nin, İstanbul’un kadim ve hassas hizmetlerini yapan kurumların başında geldiğini vurguladı.

İmamoğlu, “Çünkü insan, susuz yaşayamaz. İSKİ; 7/24, 365 gün çalışarak hem insanların su ihtiyacını karşılıyor hem de atık suyun çevreye zarar vermeden tekrardan doğaya kazandırılması için büyük bir mücadelenin içerisinde. Tabii bu mücadeleyi verirken, yanı sıra çok faydalı, çok görünmeyen aslında hassas işleri de başarıyor. Burada, Üçüncü Ahmet Çeşmesi'nin restorasyonunu yapıp, su akıtılan haliyle vatandaşlarımıza hizmet etmesini sağlıyor” dedi.

İstanbul’a geldiği ilk yıllarda Üsküdar’da ikamet ettiğini ve tarihi semtte evlendiğini belirten İmamoğlu, “Şimdi burada, bereketli bir çeşmenin, yüzyıllarca var olmuş güzel bir çeşmenin, Mirmah Sultan Cami'nin önünde, Üçüncü Ahmet Çeşmesi'nin restorasyonuna, bir cuma günü eşlik ettik. Üç aylara girdik dün gece. Kandilimiz mübarek olsun diyelim. Hayırlara vesile olsun. O vesileyle de bugün o bereketi paylaşmak, o tadı paylaşmak adına, yine İSKİ kurulumuzun şerbet dağıtımı olacak. Ona da eşlik edip, şerbetimizi içip, Üsküdar'dan Beykoz'a doğru hizmetlerimizi yerinde ziyaret edip, Anadolu Hisarı’nın restorasyonunu ve birçok aşamasını ziyaret edip, günümüze devam edeceğiz” diye konuştu.

Etiketler
İstanbul Ekrem İmamoğlu İsmail Çataklı