Yapılan af mı yoksa infaz düzenlemesi mi? TCK.65 ne diyor? Eski Yargıtay savcısı açıkladı

Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren af düzenlemesi ile on binlerce mahkum tahliye edildi. Hükümet ise yapılan düzenlemenin bir af değil, infaz düzenlemesi olduğunu savunuyor. Peki yasa ne diyor ve hükümet neden af demekten kaçınıyor.

GERÇEK GÜNDEM- AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın onayıyla Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 'Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun' ile yaklaşık 100 bin mahkumun tahliyesinin önü açıldı.

Muhalefet yapılan düzenleme için 'örtülü af' veya 'özel af' gibi ifadeler kullanırken, hükümet ise ısrarla bunun bir af değil 'İnfaz düzenlemesi' olduğunu savunuyor.

Hükümetin neden düzenleme için 'af ifadesini kullanak istemediğinin yanıtı ise Hande Fırat'ın bughünkü yazısında yer alıyor.

Hande Fırat'ın aktardığına göre bunun hem hukuki hem de siyasi gerekçesi var.

Hande Fırat, "Hükümet 100 bin mahkûma af mı getirdi?" sorusunu bakanlık yetkililerine sorduğunu belirterek aldığı yanıtları şöyle paylaştı:

Belli sınırlar içerisinde ceza almış mahkûmların izin, hafta sonu ve geceleyin infaz, infazın ertelenmesi gibi hakları zaten bulunuyor. Bunlar hükümlülerin dışarıyla irtibatını sürdüren yasal haklar ve bunlara “af” denilmiyor.

COVID-19 izni, açık cezaevlerindeki hükümlülere verilen geçici ve ilave bir izin. İnfaz devam ediyor, suçun cezası ortadan kaldırılmış değil.

Yaklaşık 45 bin civarında hükümlünün tahliye olmasının beklendiği denetimli serbestlik süreci de af değildir. Mevcut durumda zaten koşullu salıverme 1 yıl kala yapılıyordu. Süre bir defalık geçici olarak üç yıla çıkarıldı.

Başta AB ülkeleri olmak üzere dünyanın birçok yerinde virüsle mücadele kapsamında cezaevlerine el atıldı. Türkiye’de de bu kapsamda önlem alındı.

AF TARTIŞMASI NEREDEN ÇIKIYOR?

Yukarıda sıralanan maddelere ek olarak yetkililer, “İnfaz hâkiminin kararıyla çıkanlar hâlâ hükümlü. Herhangi bir suç işlediklerinde hem önceki cezalarının tamamını yatacaklar, hem de yenisini. Üstelik sabıkaları silinmiyor. Yani defter kapanmıyor” diyor. Peki af tartışması nereden çıkıyor? “Belli odaklardan sistematik olarak yayılan bir af kanunu söylemi var” diyen kaynaklarım endişelerini şöyle sıralıyor:

Paket Anayasa Mahkemesi’nin önüne gidecek. Mahkemeyi “af” düşüncesini kabule zorlamak ve eşitlik ilkesinin gözetilmediği gibi gerekçelerle paketin iptalini sağlamak mı amaçlanıyor?

Af söylemiyle hükümetin suçluları affettiği spekülasyonu yapılıyor. Olası olumsuz sonuçların faturası siyasete kesilmek istenebilir.

Konu siyaseten kullanılmaya çalışılıyor. “Devlet kendisine karşı işlenen suçları affedebilir ama şahıslara karşı işlenen suçlar affetme hakkı yoktur” söylemi bunu göstergesi.

Bu endişelerden hareketle, meseleye COVID-19 tedbirleri çerçevesinde bakılması ve reformların sekteye uğratılmaması için af kavramı kapsamında bakılmaması gerektiğinin altı çiziliyor.

PEKİ YASA NE DİYOR?

Peki Hükümetin ısrarla 'af değil' dediği düzenleme için yasa ne diyor? Eski Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Hukukçu Ruşen Gültekin, yapılan düzenlemenin bir 'özel af' düzenlemesi olduğunu yasa maddesi ile açıkladı.

Cem TV'de Atakan Sönmez'in Not Defteri programına konuk olan Gültekin, yasanın bir af düzenlemesi olduğunu ve neden hükümetin 'af' demek istemediğini şu sözlerle açıkladı:

"Biz kanun adamıyız, kanunla konuşuruz. Af konusu Türk Ceza Kanunu'nun 65. maddesinde düzenlenmiş, tane tane okuyorum; 'Özel af ile hapis cezasınn infaz kurumunda çektirilmesine son verilebilir veya ifaz kurumunda çektirilecek süre kısaltılabilir. Ya da adli para cezasına çevrilebilir.' Demek ki biz özel af yapmışız.

Hukukçu Gültekin, dolayısıyla Anayasa'nın 87. maddesine göre düzenlemeyi Meclis'in 5'te 3 çoğunluğu ile (360 milletvekili) yapması gerektiğini altını çizdi.

Ruşen Gültekin, Anayasa Mahkemesi'nin yapılan düzenlemeyi kesinlikle bozacağını söyledi.

Programın tamamı

Etiketler
İnfaz düzenlemesi Resmi Gazete Yargıtay Savcı