Altılı Masa'nın önerisini yorumladı: Eski Yargıtay Savcısı Eminağaoğlu'na göre anayasada neler değişmeli?

Altılı Masa, 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem' kapsamında hazırladığı anayasa değişikliği çalışmasını 28 Kasım’da kamuoyuna duyurdu. Eski Yargıtay Savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu, Altılı Masa'nın 'demokrasi' vurgusuyla yaptığı anayasa değişikliği önerisini Gerçek Gündem’e değerlendirdi.

Altılı Masa'nın önerisini yorumladı: Eski Yargıtay Savcısı Eminağaoğlu'na göre anayasada neler değişmeli?

Yargı bağımsızlığı, cumhurbaşkanının yetkisi, seçim barajı, YÖK ve hayvan hakları gibi pek çok konuya değinen 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Anayasa Değişikliği Önerisi', 28 Kasım'da altı muhalefet partisinin genel başkanlarının da katılımıyla gerçekleşen programda kamuoyuna duyuruldu.

28 Şubat 2022’de imzalanan ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakatı’nın devamı niteliğinde olan anayasa önerisi toplam 156 sayfadan oluşuyor.

Buna göre seçim barajı yüzde 3’e düşecek, başbakan ve bakanlar TBMM’ye karşı sorumlu olacak, cumhurbaşkanının kanunları veto etme yetkisine son verilecek ve siyasi partiler hakkında kapatma yetkisinin verilmesi TBMM’nin iznine bağlanacak.

Eski Yargıtay Savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu, Altılı Masa’nın 'demokrasi zamanı' vurgusuyla yaptığı anayasa değişikliği önerisini Gerçek Gündem’e değerlendirdi.

Eminağaoğlu, "Altılı Masa tarafından 12 Eylül Anayasası’nın AKP döneminde bazı maddelerinin değiştirildiği veya bazı sözcüklerin yanlış yazıldığından bahisle düzeltildiği bir anayasa taslağı kamuoyuna sunuldu" dedi.

'AKP’NİN YAPTIĞI DÜM DEĞİŞİKLİKLER KALDIRILIP BAZI MADDELER YENİDEN YAZILMALI'

Ömer Faruk Eminağaoğlu, açıklanan yeni anayasa taslağında AKP’nin yaptığı tüm değişikliklerin kaldırılarak bazı maddelerinin yeniden yazılması gerektiğine dikkat çekti. Türkiye Cumhuriyeti'nde artık 12 Eylül Anayasası’nın varlığını sürdürmemesi gerektiğini belirten Eminağaoğlu, AKP iktidarı döneminde yapılan değişikliklerle, 12 Eylül anlayışından bile geri bir tablo ortaya çıktığını söyledi.

'AKP, LAİK VE DEMOKRATİK CUMHURİYETE AYKIRILIĞI ANAYASA MAHKEMESİNCE SAPTANMIŞ BİR PARTİ'

“AKP, laik ve demokratik Cumhuriyete aykırılığı, Anayasa Mahkemesi'nce saptanmış bir parti. AKP döneminde yapılan anayasa değişiklikleri, AKP'ye, anayasanın değiştirilemez nitelikteki 2’nci maddesiyle çatışan bu anlayışını da artırarak iktidarda kalmasını sağladı” diye konuşan Eminağaoğlu, açıklanan yeni anayasa taslağında, AKP'nin yaptığı tüm değişikliklerin kaldırılıp, bazı maddelerin yeniden yazılması gerektiği önerisini sundu:

“12 Eylül Anayasası'na adeta meşruiyet kazandırırcasına, AKP'yi de bu günlere getiren o metin üzerinde değişiklik ve düzeltmeler yapmak yerine ve 12 Eylül Anayasası'nı bu yolla da geleceğe taşımadan, ilk dört maddeye dokunmadan, tüm maddeler başından sonuna kadar elden geçirilerek baştan yazılmalı” ifadelerini kullandı.

'CUMHURBAŞKANI TEMSİLİ KALMALI'

Eminağaoğlu, halkın seçtiği cumhurbaşkanı olduğu sürece güçlendirilmiş parlamentonun söz konusu olamayacağına işaret ederek, cumhurbaşkanının temsili kalması gerektiğini söyledi:

“Halkın seçtiği bir cumhurbaşkanı oldukça, güçlendirilmiş bir parlamento söz konusu olamaz. Yetki ve görevleri, anayasada çok sınırlandırılsa bile, demokrasi kültürünün yeterince oturmadığı gözetilip, gücün kaynağı ve yaşanılanlara bakılınca en azından fiilen eş başbakan haline gelir. Cumhurbaşkanı, temsili kalmalı, halk seçmemeli.”

'ATATÜRK CUMHURBAŞKANININ HALK TARAFINDAN SEÇİLMESİ ÖNERİLERİNE KARŞI ÇIKMIŞTI'

1924 Anayasası yapılırken, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi önerilerine Atatürk’ün "Böyle bir cumhurbaşkanı gücümü halktan alıyorum diyerek, etkili denetim de olmazsa, diktatörlüğe yol açabilir" sözlerini hatırlatan Eminağaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Atatürk, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi önerilerine karşı çıkmış, kendisi için bile halkın seçim maddesini uygun görmemiştir. Şimdi Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem öngörülürken, buna rağmen cumhurbaşkanını yine halka seçtirmek, etkili bir denetim öngörmeden, Yüce Divana bile en az 400 oy ile sevk edilebilecek halkın seçtiği bir cumhurbaşkanı böyle bir duruma yol açabilecektir.”

'PARLAMENTO HUKUK VE DEMOKRASİYLE; DEMOKRASİ PARTİLERLE GÜÇLENDİRİLMELİ'

Parlamentonun, erkler ayrılığı, hukuk ve demokrasiyle; demokrasinin ise partilerle güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Eminağaoğlu, “Anayasada, parti genel başkanlarını veya genel başkan adaylarını, yargı gözetiminde parti üyelerinin seçeceği; genel seçimlerde sınırlı kontenjan dışında partilerin tüm adaylarının yargı gözetimindeki önseçimle partili üyelerce seçileceği kuralı yer almalı” diye konuştu.

'YARGIDAKİ KADROLAŞMANIN İLK BASAMAĞI, HÂKİM VE SAVCI ADAYLARININ ADALET BAKANLIĞI TARAFINDAN SEÇİLMESİ'

Yargıdaki kadrolaşmanın nedeninin yargıç ve savcı aday adayları içinden, yargıç ve savcı adaylarının Adalet Bakanlığı tarafından belirlenmesi olduğunu söyleyen Eminağaoğlu, yargıç ve savcı adaylarının belirlenmesi görevinin Adalet Akademisine verilmesi gerektiğini ifade etti:

“Yargıç ve savcı adaylarının staj süresi sonunda, mesleğe kabul kararını HSK verse de, adayları belirleme görevi Adalet Bakanlığı’ndan alınıp Adalet Akademisine verilmeli. Adalet Akademisi de görevleri Anayasa’da düzenlenip, yargı bağımsızlığına uygun biçimde yapılandırılıp, anayasal güvenceye kavuşturulmalı.”

'YARGI BAĞIMSIZLIĞI İÇİN YARGI KENDİ İÇİNDE DE BAĞIMSIZ OLMALI'

Yargı bağımsızlığı için yargının öncelikle kendi içinde bağımsız olması gerektiğini vurgulayan Eminağaoğlu, yüksek mahkemelerde, dairelerin görevlerinin önceden olduğu gibi yasa ile belirlenmesi gerektiğine dikkat çekti:

“Önceden Yargıtay ve Danıştay'da, dairelerinin görevleri yasada belirlenirken, artık yüksek mahkemelerin yönetimleri, dairelerin görevlerini kendileri belirliyor. Yani istediği konuda istediği daireyi görevlendiriyor. Bu durum da yönetimlere karşı yargı bağımsızlığına aykırı sonuçlar yaratıyor. Dairelerin görevlerinin yasa ile belirlenmesi yolunda anayasaya hüküm konulup, yargı bağımsızlığına uygun biçimde anayasal güvence sağlanmalı.”

'İŞ BÖLÜMÜ KONUSU YASA İLE DÜZENLENMELİ'

“Bölge mahkemeleri ve yerel mahkemelerle ilgili olarak da görev konusu dışında, iş bölümü konusunu HSK istediği gibi düzenliyor ve böylece yargı organlarına ve yargı bağımsızlığına müdahale edilmiş oluyor” diye konuşan Eminağaoğlu, iş bölümü konusunun da yasa ile düzenlenmesi gerektiğini vurguladı.

'SORUNLARI ORTADAN KALDIRACAK NİTELİKTE DEĞİL'

Altılı Masa'nın kamuoyuna duyurduğu anayasa taslağında HSK’nin, Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi ile özerk kurumların yapılandırılması ile bugün yaşanan sorunları ortadan kaldıracak nitelikte olmadığını söyleyen Eminağaoğlu, taslakta siyasi partiler hakkında kapatma davasının açılabilmesinin izninin TBMM’ye verilmesiyle ilgili madde hakkında da bazı öneriler sundu:

"Anayasadaki düzenlemeyle, parti kapatma davasının açılması TBMM'nin en az 360 oyla vereceği izne bağlanıyor. Bu durumda da tek başına ve ittifakla iktidarda çoğunluğu elde eden partiler için, TBMM'den böyle bir izin çıkmayacak. Demokrasiyi güçlendirmek için var olması gereken partiler, iktidara geldiklerinde demokrasiden ve anayasadan saparlarsa, onları durdurabilecek bir hukuksal düzenleme söz konusu olamayacak."

'PARTİLERE ANAYASAL DÜZENİ VE DEMOKRASİYİ RAFA KALDIRMA ORTAMI YARATACAK'

Anayasa önerisindeki bu maddenin, siyasi partilere Cumhuriyet ve demokrasiyi yıkabilme olanağı verdiğini söyleyen Eminağaoğlu, ''Anayasanın 2’nci maddesi ile çatıştığı Anayasa Mahkemesi kararı ile AKP gibi çoğunluğa sahip iktidar partisinin veya çoğunluğun desteğini alan bir partinin, Anayasa ile partilere, anayasal düzeni, demokrasiyi rafa kaldırma ortamı yaratacak. Bunun özgürlük adı altında savunulabilir hiçbir tarafı bulunmamaktadır'' ifadelerini kullandı.

Eminağaoğlu, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemde, TMBB dışından aynı anda en çok kaç kişinin bakan olarak görev yapacağı kuralının da anayasada yer alması gerektiğine dikkat çekti.

'BU MADDENİN ETKİSİZ KILINMASININ ÖNÜNE GEÇİLMELİ'

TBMM'deki çoğunluk iradenin kendine göre seçim koşullarını belirlememesi için, "Seçim yasalarında yapılan değişiklikler, bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanamaz" hükmünün, “Seçim yasalarında yapılan değişiklikler, değişikliklerden sonraki ilk seçim takvimi sonuna kadar uygulanamaz” şeklinde değiştirilmesi gerektiğini vurgulayan Eminağaoğlu, “Bu maddenin etkisiz kılınmasının mutlak biçimde önüne geçilmelidir” dedi.

Etiketler
Yeni anayasa tartışmaları Altılı masa Yargıtay Savcı