Rusya, NATO ve Ukrayna’dan ne istiyor? Cenk Başlamış, Ukrayna’yı işgale kurban eden denklemi Gerçek Gündem’e anlattı

Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik işgal harekatı dördüncü gününe girerken demir perdenin yıkılışından bu yana bölgede süren gerilimi gazeteci ve tarihçi Cenk Başlamış Gerçek Gündem’e anlattı.

Rusya, NATO ve Ukrayna’dan ne istiyor? Cenk Başlamış, Ukrayna’yı işgale kurban eden denklemi Gerçek Gündem’e anlattı

GERÇEK GÜNDEM – MERVE ÇOBAN/

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’nın doğusundaki ayrılıkçı bölgeler olan Donetsk ve Luhansk’ın bağımsızlıklarını tanımasının ardından 24 Şubat’ta Ukrayna’ya yönelik askeri harekat başlattı.

Tüm dünyada tepki çeken askeri harekat nedeniyle Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, ‘batı tarafından Rusya’ya karşı yalnız bırakıldıklarını’ söyleyerek dünya liderlerine tepki gösterdi.

Siyasi gerilimler bir yanda tartışılırken Ukrayna’ya karşı askeri üstünlüğü gözle görülür biçimde net olan Rusya’nın işgal harekatının yarattığı insani dram herkesi derinden sarstı.

Demir Perde’nin yıkılması ve Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla yeni bir boyut kazanan bölgede yaşananları, krizin tarihini Medya Günlüğü sitesinde çalışmalarını sürdüren gazeteci ve tarihçi Cenk Başlamış ile konuştuk.

“RUSYA’NIN TARİHSEL OLARAK DIŞ DÜŞMANLA YÜZ YÜZE GELMEK KORKUSU VAR”

Rusya daha önce Gürcistan’a da askeri harekat gerçekleştirmiş, 2014 yılında da Ukrayna topraklarına girmişti. Belarus krizinde de Kremlin yönetimi net bir tavır almıştı. Dünyayı uzun süredir meşgul eden bu gerilimin neden kaynaklanıyor?

Bu mesele Ukrayna ile ilgili bir mesele değil kesinlikle. Ukrayna işin ayrıntısı durumunda kalıyor. Rusya'yı yönetenlerin iddiası o ki büyük ölçüde de doğru; NATO 1997 yılından başlayarak doğuya doğru genişliyor ve amacı da Rusya'yı çember altına almak. Bu Rusya'nın resmi görüşüdür. Ben de bunun büyük ölçüde doğru olduğunu düşünüyorum.

Bu konudan neden rahatsız oluyorlar? Rusya'nın tarihsel olarak dış düşmanla, Rusya'ya dışarıdan saldıracak ülkelerle yüz yüze gelmek diye bir korkusu var. Bu korku Rusya'yı sınırları etrafında tampon bölgeler kurmaya itmiş.

90'larda Çeçenistan meselesinde Rusya'nın savaşa girmesinin asıl nedeni Kafkasya'yı güneyden gelecek, Rusya'ya yönelik saldırılara karşı bir tampon bölge olarak görmesi. Ukrayna da bu anlamda önem taşıyor.

Haritayı gözümüzün önüne getirelim. En yukarıda Finlandiya var. Finlandiya Rusya ile müttefik mi? Hayır. Finlandiya bile NATO üyeliğinden bahsetmeye başladı. Onun altında 3 tane eski Sovyet Cumhuriyeti var. Bunlar Baltık Cumhuriyetleri. Bunlar hem NATO hem AB üyesi. Dolayısıyla Rusya'yı dışarıdan gelen saldırılardan koruyan bir tampon bölge, bir duvar olma özelliğini yitirdi. Baltık'ın altında Belarus var. Geçen sene Lukaşenko'ya karşı düzenlenen gösterilerde Rusya'nın bu işe müdahil olması ve aslında hiç hoşlanmadığı Lukaşenko'ya destek vermesinin altında yatan da bu Belarus duvarının çökmesinden korkması.

“RUSYA ÖLÜM KALIM MESELESİ OLARAK BAKIYOR”

Belarus'un altında Ukrayna var. Ukrayna duvarı aslında yarı yarıya çökmüş durumda. Ukrayna Batı'ya yanaşmış vaziyette. Ukrayna'nın NATO'ya üye olduğunu varsayalım. Bu demektir ki Rusya sınırı bitecek, Rusya sınırının bittiği yerde Ukrayna sınırı, belki o sınırda NATO askerleri olacak. Bu Rusya'nın tarihsel korkusudur. Dolayısıyla buna gerçek anlamda ölüm kalım meselesi olarak bakıyor.

“FİLLER TEPİŞİYOR, ÇİMENLER EZİLİYOR”

Buradaki bütün mesele bu. Doğuda ayrılıkçılar varmış da, bağımsızlık ilan etmişler de, Ukrayna falan onlar işin detayı bence.

Vladimir Putin, Donetsk ve Luhansk’ı tanıdığını açıkladığında NATO’yu suçladı. Bunu nasıl değerlendiririyorsunuz?

1990 yılında Berlin Duvarı yıkıldıktan sonra o dönemin Dışişleri Bakanı James Baker ile Gorbaçov arasında yapılan görüşmede NATO'nun yayılmayacağı konusunda Gorbaçov'a söz verildiğine ilişkin belgeler var. Batı bu sözünü tutmuyor. Evet kendisini kuşatılmış hissediyor olabilir de bu komşusu Ukrayna'ya saldırma hakkı vermez ki. Farklı şeyler.

Evet doğru kuşatıyorlar Rusya'yı. İstiyorlar ki Rusya'nın eli uzun olmasın. Kendi sınırları dışında bir yere ulaşamasın. Ben hep bu tartışmanın polemiğin özünü şöyle görüyorum: NATO ya da genel olarak batı Rusya'ya diyor ki; sen sınırların içerisinde kalacaksın, onlar da diyor ki hayır efendim kalmayacağım. Bence bu mesele bu kadar basit. Burada tam olarak filler tepişiyor, çimenler eziliyor durumu var.

“UKRAYNA ÇOK ÖNEMLİ BİR HATA YAPTI”

İnsan olarak Ukrayna'nın düştüğü duruma üzülüyorum. İki arada kaldılar. Bir tarafta Rusya bir tarafta Batı. Umdukları destek de gelmedi. Bence orada çok önemli hata yaptı Ukrayna. Çünkü 2008 yılında yaşanmış bir Gürcistan örneği var. Buna çok benzer bir durum vardı. Gürcistan ben NATO'ya üye olacağım diye tutturdu.

Arkasından Amerika Gürcistan'ı Rusya'ya karşı doldurdu, kışkırttı, en sonunda Rusya patladı, gitti Gürcistan'la savaştı. Aynı benzer durum da nasıl Ukrayna'nın doğusunda iki tane ayrılıkçı cumhuriyet var. Gürcistan'da da iki tane ayrılıkçı cumhuriyet vardı. Abhazya ve Güney Osetya. Hem Gürcüleri çok ağır bir yenilgiye uğrattı. Hem de Abhazya ile Güney Osetya'yı belki de sonsuza kadar Gürcistan'dan kopardı. Bütün bunlar olurken Gürcistan'ı NATO üyeliği için öne iten cesaret veren Amerika ne yaptı? Hiçbir şey yapmadı. Bence çok büyük hesap hatası yaptı. Rusları bu kadar iyi tanıyan Ukraynalıların böyle bir hesap hatası yapması çok enteresan.

Ukrayna meselesi bu işin garnitürüdür. Mesele Batı ile Rusya arasındadır. Sen sınırlarında yaşayacaksın diyor bir tanesi, öteki hayır efendim yaşamayacağım diyor. Bunun kavgası çıkıyor. Bu hesap hatasını nasıl yaptılar? Batı da Amerikalılar da biz asgari yardım yapmayacağız diye açıkça söylüyorlar başından beri. Orada gizlice Ukraynalılar merak etmeyin biz askeri yardım yapacağız da demediler.

“BATININ İPİYLE KUYUYA İNDİLER”

İki tane mesele var görünüşte Rusya'yı kızdıran: Bir; diyor ki Ukrayna'nın doğusundaki durum ile ilgili olarak Minsk Anlaşmaları'nı uygulayın. Ne diyor bu anlaşmalar: O bölgelere özerklik verilmesi, seçimin yapılması. Zaten fiili olarak o bölgeler Ukrayna'nın kontrolünden çıkmış ve Rusya saldırmak için hazır bekliyor. İki NATO üyeliği meselesi: Gürcistan örneğinden yola çıkarak en azından ya evet biz görünür bir gelecekte en azından NATO üyeliği fikrini askıya aldık demesi. Rusya'nın bahanesi kalmayacaktı o zaman. Ukrayna O durumdan çok daha kötü duruma düşecek şimdi. Bu iş bir şekilde bitecek. Ukrayna'daki iktidarı mı devirecekler, yerine kendi adamlarını mı getirecekler yoksa "Sen 1 - Kırım'ın Ukrayna toprağı olmadığını tanı, 2- Luhansk ile Donetsk'in ayrıldığını bağımsız olduğunu kabul et" mi diyecekler. Söylediğim çözümü uygulasalardı uğrayacakları zarardan çok büyük zarara uğrayacaklar şu anda. Çok büyük hesap hatası var. Batıya güvendiler. Batının ipiyle kuyuya indiler. O ayrı mesele ama bence kaç bin yıldır birbirini tanıyan iki halk ve böyle bir hesap hatası inanılmaz geliyor bana.

“SOVYETLER BİRLİĞİ TARİHTEKİ YERİNİ ALDI”

Rusya, popüler iddiaya göre, Sovyetler Birliği’ni yeniden canlandırmak için mi hamleler yapıyor?

Sovyetler Birliği'ni yeniden canlandırma konusunda polemik çok güncel. Fakat Sovyetler Birliği'ni yeniden canlandırma diye bir şey bence söz konusu değil. O iş bitti. Sovyetler Birliği tarihteki yerini aldı. Putin'in ya da genel olarak Rusya'nın böyle bir amacı da olduğunu düşünmüyorum. Fakat onlar bir zamanlar Sovyetler Birliği'nin hüküm sürdüğü coğrafyada, şu anda kendisinin arka bahçesi, hakimiyet alanı olarak gördüğü bölgede egemenlik kurmak istiyor.

“RUSYA’YI YÖNETENLER AÇISINDAN YAPTIRIMLARIN KIYMETİHARBİYESİ YOK”

Kremlin yönetiminin Ukrayna işgaline uzun süredir hazırlandığı yönünde yorumlar ve tespitler yapıldı. Rusya gerçekten ambargoların yaratacağı ekonomik sorunlara hazır mıydı? Yönetim halkın tepkilerini de göze alarak mı bu harekata girdi?

Rusya'da halkın, kamuoyunun herhangi bir konuda tepkisinin Kremlin tarafından önemli olduğunu düşünmüyorum. İkincisi, savaş gibi önemli olaylarda kamuoyu sevmese de hep iktidarın yanında yer alır. Bu halkların genel eğilimidir.

Uzun süredir mi hazırlanıyor sorusuna cevap veremem ama şunu söyleyeyim orada bir sorun var. Ukrayna'nın doğusundan bahsediyorum. 2014 yılında Rusya bir hamle yapmış, Kırım'ı ilhak etmiş. Bu sorunun büyüyebileceği yönünde bütün işaretler mevcut. Rusya da büyük bir devlet olarak kendine göre A, B, C planlarını yapmıştır. Bunun önlemini kendine göre almıştır.

“RUSYA BU ATILIMLARI YAPTIRIMLARA BORÇLU”

Özellikle Rusya'yı yönetenler açısından bu yaptırımların kıymetiharbiyesi yoktur. 2014 yılından beri Kırım'ın ilhakından sonra Rusya yaptırımlar altında yaşıyor. Bir taraftan doğru, bundan zarar görüyor. Rusya genel olarak enerji kaynaklarından gelen gelire bağlı, ekonomisini çeşitlendirememiş bir ülke. Bu yaptırımlar Rusya'ya aynı zamanda evinin içini derleyip toplama imkanı veriyor.

Son yıllarda Rusya ile ilgili en çok konuşulan şeylerden biri de Rusya'nın tarımda yaptığı büyük atılım. Rusya bu atılımı yaptırımlara borçlu. Kendi kendine yetmeye çalışıyor. Yaptırımlarla Rusya'yı herhangi bir şekilde dizginlemek mümkün değil. Üstelik Rusya'yı, zamanında Sovyetler Birliği'ni yönetenlerin bu batı ambargosu ile ilgili şöyle bir durumu var: Bunu çok güzel bir şekilde iç politika malzemesi olarak kullanıyorlar. Sovyetler Birliği'nde ekonomik sorunlar vardı, Rusya'da da ekonomik sorunlar var. Ama bu yaptırımlar nedeniyle halkına dönüp, "Görüyor musunuz?, sorunlarımız var ama bu sorunların kaynağı biz değiliz, sorumlusu değiliz, batı" diyerek topu batıya atma imkanına kavuşuyorlar. Görünürde kimi hedef alıyor bu yaptırımlar? Genel olarak Rusya'yı, özel olarak Rusya yönetimini. Ben çok eminim ki bu yaptırım laflarını duydukça kıkır kıkır gülüyorlar. Çünkü zarar vermesi mümkün değil. Eğer yaptırımlar zarar verecekse bu Rus halkına zarar verecek. Rusya'yı yönetenlere hiçbir şey olmayacaktır.

“RUSLAR KENDİLERİNİ FARKLI BİR YERE KONUMLANDIRIRLAR”

Rusların bir inanışı, düşüncesi vardır, derler ki: Ruslar, Rus kültürü bir yana, diğer ülkeler ve diğer kültürler bir yana. Biz farklıyız, dünyadaki bütün ülkelerden, topluluklardan bizim kültürümüz farklıdır, derler. Kendilerini farklı bir yere konumlandırırlar. Rusya'nın yaptırımlarla dünyadan izole edilmesi bu görüşü destekler bir şey olur. Kendi inandıkları şeyin kanıtlandığını düşünmeye başlar Ruslar. "Biz farklıyız, işte bu da kanıtı. Bizi dünyadan izole ettiler."

“1990’LI YILLARDA GÜRCİSTAN’DA RUS PASAPORTU VERMEYE BAŞLADILAR”

Putin, Donetsk ve Luhansk’ın bağımsızlığını kabul ettiği açıklamasında Ukrayna’daki Rus nüfusa da atıf yaptı. Tarihsel bir tez ortaya sürdü. Rus nüfusun belli bölgelerde çoğunluk olması sadece Ukrayna için geçerli değil. Diğer eski Sovyet ülkeleri için de aynı nüfus durumunun süreç içinde yaşananlar nedeniyle geçerli olabileceği bölgeler var. Putin bu tezi sürdürerek daha ileri gider ve Ukrayna’ya bayrak diker mi?

Yapabilir de. Rusya gibi ülkeler gündelik hareket etmiyor. Gürcistan meselesinde oradaki Güney Osetya ve Abhazya'da daha ortada ciddi bir Rusya ile Gürcistan arasında ciddi bir sorun yokken daha 1990'lı yıllarda yavaş yavaş Rus pasaportları vermeye başladılar. Dolayısıyla bu Ruslara "Ben kendi vatandaşımı koruyorum" deme imkanı vermeye başlıyor. Bu savaş başlamadan önce Rusya'nın iki seçeneği vardı. Ya müdahale edecek, ya etmeyecek. Müdahale etti ve öncesinde bağımsızlıklarını tanıdı. O kadar çok eli güçlendi ve seçenekleri arttı ki. Ukrayna'nın Polonya sınırına kadar gider diyen var. Kiev'i yerle bir eder diyen var. İktidarı değiştirir diyen var. Şu anda güçlü olan ve kozları elinde olan Rusya.

“UKRAYNA’DAKİ İKTİDARI DEĞİŞTİRMEKTEN BAHSEDİYORLAR”

Şu an krizin bitmesi için askeri seçenekler daha olası görünüyor. Ukrayna’yı işgal altında bırakan kriz nasıl bitecek?

Savaşlarda kazanın dediği olur. Rusya'nın amacının ne olduğunu tam anlayamıyoruz. Açıklamalara bakarsanız, bence Ukrayna'daki iktidarı değiştirmekten bahsediyorlar. Kiev'i ele geçirip, oradaki hükümeti kaçmaya zorlayıp, onun yerine kendi adamlarını koymak bu seçeneklerden bir tanesi.

“GÜRCÜLER İLİKLERİNE KADAR RUS KORKUSUNU DUYSUNLAR DİYE…”

İkinci seçenek: Gürcistan'a yaptıklarını yapabilirler. Rus-Gürcü savaşı başladı. Arada inanılmaz bir dengesizlik var güç olarak. Ruslar pat diye Tiflis'in kapısına geldi. İstese gider Tiflis'i olduğu ele geçirirlerdi. Yapmadılar. Kendileri durdular. Bunu da Gürcüler iliklerine kadar Rus korkusunu duysunlar diye yaptıklarını düşünüyorum. Bir daha böyle bir şeye kalkışmasınlar, bu bir ders olsun, diye. Aynı şeyi belki Ukrayna'ya da yapacaklar. Diyecekler ki "Kırım'ın senin toprağın olmadığını kabul et. Ayrılıkçıları, bağımsızlık ilan edenleri tanı. Bir daha da ağzını açma otur yerine."

“ÇERNOBİL’İN ELE GEÇİRİLMESİ PROPAGANDA MALZEMESİ OLARAK ÖNEMLİ BİR SEMBOL”

Çerbonil Nükleer Santrali’nin Rus ordusunun kontrolü altına girmesini tüm dünya konuştu. Çernobil’e girmeyi başarabilmiş bir gazeteci olarak bu gelişmeyi ve Çernobil için ortaya atılan iddiaları nasıl yorumluyorsunuz?

İşin askeri teknik yönünü bilmem. Ama bu konuyu duyar duymaz aklıma gelen sonuçta bütün dünya tarafından bilinen sembol bir yer. Buranın ele geçirilmesinin propaganda malzemesi olarak sembolik bir önemi olduğunu düşündüm. Ama askeri nedenlerini bilemem.

Çernobil'de kullanılan reaktör RBMK diye tabir edilen bir reaktör. Sovyetler Birliği'nde başka yerlerde de vardı. Orada Rusların bilmediği hiçbir teknoloji olduğunu sanmıyorum ben.

Orada şöyle bir hikaye var. Kazayı araştırdım, şunu öğrendim ben: Bu söylediğim RBMK diye tabir edilen reaktörlerde bir sorun var. Özellikle acil durum diye bir düğme var. Santralde bir kaza oldu. O düğmeye basıyor ve bir takım güvenlik önlemlerinin devreye girmesi gerekiyor. Bu sistemde bir kusur var ve Çernobil'den çok önce biliniyor. Başka bir santralde bu hata ortaya çıkarılıyor ve fakat o zamanki Sovyet yönetimi bu konudaki raporu hasıraltı ediyor. O tip reaktörün er ya da geç bir kazaya gideceği zaten belliydi. Bunun raporu hazırlanmış. Ama bu rapor sümenaltı edilmiş. Ama ben Rusların Çernobil'le ilgili bilmediği bir şey olduğuna inanmam.

Ben bile otomatikman tweet attım. Niye attım? Ukrayna'dan bir yer say deseniz dünyadaki insanlara: Herhalde Kiev der, Çernobil der. Sembolik bir önemi var. Ben o şekilde yorumladım. Ama askeri açıdan da bir önemi vardır. Ona bir şey diyemem. Çok tweet atan bir kişi değilimdir. bana bile tweet attırdı. Refleks olarak attığıma göre; Askeri önemi olabilir ama propaganda yönü de olduğu kuşkusuz.

Etiketler
NATO Rusya Ukrayna