Bu yüzden mi Yargıtay'ın yanında? 'AYM Başkanı Arslan'ın konuşması filmi kopardı, Erdoğan kararını o gün vermiş olsa gerek'
AYM ve Yargıtay arasındaki kriz sürerken, Karar yazarı Elif Çakır, AYM Başkanı Zühtü Arslan'ın Erdoğan'ın önünde yaptığı konuşmanın ipleri kopardığını yazdı.
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Türkiye İşçi Partisi (TİP) milletvekili Can Atalay’ın bireysel başvurusuna ilişkin verdiği ikinci ‘hak ihlali’ kararı bir kez daha Yargıtay tarafından uygulanmadı.
Yargıtay tarafında çıkarılan yargı krizi, iktidar ve MHP lideri Devlet Bahçeli tarafından da sahiplenildi.
Karar yazarı Elif Çakır, “MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Anayasa Mahkemesi’ne yönelik sert eleştirilerine destek vermeyen, Bahçeli’nin AYM kapatılsın çağrılarına kulak tıkayan, duymazdan gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan Anayasa Mahkemesi’nin itibarsızlaştırılmasına neden destek veriyor?” sorusunu sorduğu yazısında, Erdoğan için ‘filmi koparan’ AYM Başkanı Zühtü Arslan’ın konuşmasını aktardı.
ZÜHTÜ ARSLAN'IN KONUŞMASI İPLERİ KOPARMIŞ
Çakır, AYM Başkanı Arslan’ın Erdoğan’ın karşısında yaptığı şu konuşmanın ipleri koparan son hamle olduğunu yazdı:
“Namık Kemal, adaletin sağlanmasının birinci şartının yargı bağımsızlığı ve hâkim teminatı olduğunu belirtmiş, ancak adaletin aslında söylem değil bir eylem meselesi olduğunu tutuklu yargılandığı bir davada tecrübe etmiştir. Bunu ona öğretecek olan da, birkaç yıl önce yazdığı mektupta kendisinden ‘nebbaş’ yani ‘mezar soyguncusu’ diye bahsettiği İstinaf Mahkemesi Başkanı Suphi Paşa’dan başkası değildir.
Duruşma yoğun bir ilgi altında gerçekleşmiştir. Yapılan telkinlerin de etkisiyle, başta Namık Kemal olmak üzere herkes mahkûmiyet kararı beklemektedir. Ancak, beklenenin tersine, Namık Kemal’i hürriyetine kavuşturan bir karar verilmiştir.
Kızı bu kararı verirken korkup korkmadığını sorduğunda, Mahkeme Başkanı Suphi Paşa tüm zamanların hâkimlerine unutulmaz bir ders niteliğinde olan şu cevabı vermiştir: ‘Yarın Hünkârın da benim de huzuruna çıkacağımız bir hâkim vardır ki, yalnız ondan korkarım.”
“Sayın Cumhurbaşkanım, hiç kuşkusuz tüm yargı kararları gibi Anayasa Mahkemesi kararları da eleştirilebilir. Dahası eleştirilmelidir, zira eleştirinin olmadığı yerde yargısal içtihadın gelişmesi mümkün değildir. Bu bağlamda, kararlarımızı okuyup analiz eden ve böylece bize ayna tutan eleştirilerden faydalanıyoruz. Ama Anayasa Mahkemesi’ne yapılan ağır saldırılar, nihayetinde toplumun yargıya güvenini sarsarak en fazla demokratik hukuk devletine ve onu korumakla görevli olan başta yargı olmak üzere tüm kurumlarımıza zarar vermektedir.” (25 Nisan 2023)
